|
|
|
|
|
|
Suikastların gizlenen tarihi
Atilla Akar'ın son kitabı "Suikastlar: Paylarına Ölüm Düşen Adamlar" dünya tarihinin önemli suikastlarını perde arkasında kalan ayrıntılarıyla anlatıyor.
*** Dördüncü dünya savaşı yaşanıyor
Atilla Akar'ın son kitabı "Paylarına Ölüm Düşen Adamlar" derin hesaplaşmaların, kanlı bilançoların tarihini anlatıyor. 11 Eylül'den sonra komplo yazarı olduğunu söyleyen Akar adı konmamış bir dünya savaşının da yaşandığını düşünüyor
Atilla Akar, TİMAŞ Yayınları'ndan çıkan "Kıyamet Komplosu/ Küresel Kaosun Kriptoları" "Derin Dünya Devleti/ Gizli Doktrinin Küresel Efendileri", "Komploların Yüzyılı, Yüzyılın Komploları/Emperyal Satrancın Entrika Hamleleri" isimli kitapların yazarı. Akar'ın son kitabının adı ise "Suikastlar: Paylarına Ölüm Düşen Adamlar" adını taşıyor. Akar, kendi tabiriyle "derin hesaplaşmaların kanlı bilançoları"nı anlatıyor kitaplarında. Bizde Atilla Akar'la suikastlar, komplolar, sürüp giden "derin savaş" üzerine söyleştik.
* Komplolara bu ilginiz nereden doğdu? 11 Eylül'de bir bit yeniği olduğunu sezdiğimden beri bu alana yöneldim. Bu anlamda ben 11 Eylül'ün bir ürünüyüm. Komplo yazarlığımı 11 Eylül'e borçluyum. 11 Eylül bendeki jetonu düşürdü! Ve çok planlı, organize bir yapının dünyayı kaosa sürüklemekte olduğunun farkına vardım.
* Kendinizi nasıl tanımlarsınız? Kabaca "gerçeğin dedektifi" olarak tanımlarım. Hani polisiye filmlerde veya romanlarda vardır. Bir suç işlenir. Kendine çok önemli adam pozu yakıştıran bir dolu makam sahibi ahmak hep bir yöne bakar. Uydurulmuş kanıtların izini sürüp, yanlış adamların peşinde koşarlar. Ama hafif serseri, kuralları takmayan bir dedektif tiplemesi de vardır. Kimse onu sevmez, dediklerine burun kıvırırlar. Oysa sadece o doğru izi sürer. Sonunda işi o çözer ama kimse ondan özür bile dilemez. Ben biraz oyum işte!
* Son kitabınız "Suikastlar"da Kennedy suikastı olmasaydı ABD bunları yapamazdı diyorsunuz... Kesinlikle! Bakın Kennedy'yi de magazine ediyorlar. Varsa yoksa Marilyn Monroe ile olan ilişkisi yazılıp çiziliyor. Oysa Kennedy derin devletle, askeri-sanayi kompleksle çatışmış bir başkandır. Küba'ya yeniden çıkartma yapma hazırlığında olan aşırı sağcı kontrgerillacı unsurları dağıtmıştır. Vietnam savaşını bitirme hazırlıklarına girmiştir. Bu nedenle onu öldürdüler. İşi de Oswald isimli bir "deli"nin bireysel eylemi gibi gösterdiler. Kennedy'yi kimler öldürdü ise bugün dünyayı birbirine katanlar onlardır. Eğer Kennedy öldürülmeseydi ABD'deki "derin güçler" hiçbir zaman ipleri bu kadar ellerine geçiremeyecekti. Bu yüzden Kennedy'ye saygım sonsuz ve kitabımı da ona ithaf ettim zaten.
* Yani suikastlara da bir komplo gözüyle bakıyorsunuz? Muhakkak. Suikastlar spor olsun diye yapılmıyor. Julius Sezar suikastından tutun, Haşaşin Fedailerine, günümüze kadar her suikast siyasi amaçlar gütmüştür. Ve hemen hepsi aynı zamanda bir "hükümet darbesi" özelliği gösterir. Suikasttan amaç hedefteki kişinin temsil ettiği güç, sınıf, çıkar veya inançları yok etmek, geriletmek, zayıflatmak, gözdağı vermektir. Ve gene hepsinin arkasında organize bir odak ve plan vardır.
* Kitabınıza Türkiye'de yaşanan suikastlara yer vermemişsiniz? Bu başka bir çalışmanın kapsamına girer. Ben dünyadaki gelişmeleri önemsediğim için kitabı dünyadaki suikastlarla sınırlı tuttum.
KOMPLO TEORİSİ * Komplo teorisi hayatı açıklamak için yeterli mi? Bu noktada anlaşılmaz bir entelektüel tutuculuk var. Ve bana göre halk bu noktada çoğu aydından daha ileri ve zeki. Sırf "Kurtlar Vadisi" dizisine gösterilen ilgi bile bunu gösteriyor. Bizi ispatsız konuşmakla suçluyorlar. Oysa ilk günden beri ispatsız konuşan Bush ve Blair oldu.11 Eylül'ü Bin Ladin'e mal ettiler, ortada kanıt yoktu. Irak'ı işgal ettiler kimyasal, biyolojik silahlar var diye yine kanıt yoktu. Bunların yalan olduğu bir bir ortaya çıktı. Bizim "paranoyak" teorilerimiz onların "akıllı" teorilerine beş çekti!
* 11 Eylül'ün gerçekleşme biçimine ilişkin de ilginç iddialarınız var sizin... İlginç mi bilemem. Ama ben 11 Eylül'de İkiz Kuleler'e çarpan uçaklarda "terörist" olmadığına inanıyorum. İnanmaktan ötede kitaplarımda açıkladığım somut emareler var. Bana göre uçaklar uzaktan kumanda teknolojisi kullanılarak kulelere vurduruldu. Bunu 11 Eylül'den üç ay sonra yazdım, söyledim. Ardından "Usame bin Ladin yakalanamıyor değil, kasıtlı olarak yakalanmıyor" dedim. Bakın halen arıyorlar.
* Önümüzdeki süreçte neler olacak size göre? Felaket tellığı yapmak istemem ama 2004 bitmeden 11 Eylül benzeri büyük bir olay bekliyorum. Irak'ta çuvalladılar ve Bush seçimleri kaybetmeden acilen bir şeyler tezglım. Yarın öbür gün Paris Eyfel Kulesi'ne, Londra Saat Kulesi'ne veya Vatikan'daki Papalık konutuna bir uçak çakılırsa hiç şaşırmayın. Unutmayın 10 eylül 2001 günü 11 Eylül olamaz bir şeydi!
* Kitapta ilginç bir iddianız daha var. Günümüzde 4. Dünya Savaşı'nın yaşandığını söylüyorsunuz. 4. Dünya Savaşı" yaşanıyor ama bu savaşta ordular karşılıklı dizilmiyor. Büyük devletlerin gizli servislerinin örtülü savaşı yaşanıyor. 1. ve 2. Savaşı anlatmaya gerek yok, üçüncüsü ise "Soğuk Savaş"tı, ABD kazandı. Şimdi bu savaşların intikaları oynanıyor. O yüzden bu namert savaşın adı yok. Herkes küresel kontr-gerillacılık oynuyor! Temel araçları da kulelere çarpan uçaklar, orada burada patlayan bomba yüklü kamyonlar, suikastlar ve tabii El Kaide hortlağı!
Metin Sever
|
|
|
|
|
|
|
|
|