O mektupların yeri çöp sepetidir
Meclis Genel Kurulu'nda CHP İstanbul Milletvekili Güldal Okuducu, gündem dışı söz almış, kendisine gelen bir tehdit mektubunu okuyor. O okudukça ben irkiliyorum.. Çünkü Güldal Hanım'ın okuduğu mektuptaki cümleleri duyup da irkilmemek imkansız.. Okuducu, tehdit mektubunu şu sözlerle anlatıyor milletvekillerine: "Laiklik karşıtı kesimlerden bugüne kadar pek çok tehdit mektubu aldım. Bana son olarak Sivas'tan yollanan bir mektupta 'Sizin ve çocuklarınızın ırzına geçeceğiz. Pılınızı pırtınızı toplayıp bu ülkeyi terk edin' ifadeleri vardı". CHP'li Okuducu, kendisine gönderilen "tehdit mektubu"nu okuduktan sonra AKP sıralarına dönüp, beni daha da irkilten şu sözleri söylüyor: "Bu kişiler milletvekillerine bu mektupları yollayabiliyorlar. Ayıp olan bu cesareti nereden buldukları. Belki de sipariş yasayla içeriden çıkardığınız bir Hizbullahçı bu mektubu yazan. Önüne gelene çatan sayın başbakan, bu cesaretiyle asıl bunların üzerine yürümelidir". İmzasız tehdit mektuplarından yola çıkılarak yapılan değerlendirmeye bakar mısınız? "Sorumlu muhalefet" böyle bir şey mi?
*** Daha geçen gün "imzasız iki tehdit mektubu" almış ve gelen bu mektupları buruşturup çöp sepetine fırlatmış biri olarak Güldal Okuducu'nun yaptığını yadırgadığımı belirtmek isterim. Çünkü ben, "imzasız tehdit mektupları"ndan yola çıkılarak yapılacak siyasal çıkarımların tümünün yanlış olduğunu düşünüyorum. Tamam, ülkemizdeki psikopat sayısı biraz fazla gibi görünüyor ama aldanmayalım: Ülkemizdeki psikopat sayısını nüfusa oranladığımızda sayının 'makul' düzeyde olduğunu hemen fark edebiliriz. Bu nedenle bana İstanbul Sirkeci Postanesi'nden gönderilen "Hem imam-hatipte okumuşsun, hem de imam-hatip düşmanlığı yapıyorsun, sana gününü göstereceğiz!" diye tehdit mektupları gönderenleri asla ciddiye almam. Aynı şekilde "Senin gerçek yüzün ortaya çıktı! Sen de yobazsın! İmam-hatipleri kapatacağız, seni de Ebu Gureyb Cezaevi'ndekilerden beter yapacağız" diye mektup gönderenleri de zerre kadar dikkate almam. Şişli Postanesi'nden gönderilen bu mektuptan yola çıkarak bir kesimi mahkum etmek aklımın ucundan bile geçmez. Bu mektupların yeri odamdaki çöp sepetidir.
*** Güldal Hanım'a da benim gibi yapmasını tavsiye ederim. Mektubu gönderen psikopatın yakalanması için elinde bir kanıt bulunmuyorsa, mektubu 'iktidara gol atmak' için kullanmak yerine, buruşturup çöp sepetine yollamalıdır. Aksi takdirde "imzasız tehdit mektupları"nı gönderenlerin cesaretlerinden yola çıkılarak siyasal değerlendirme yapmak meşruiyet kazanır. O zaman da başta Başbakan olmak üzere tüm bakanlar, kendilerine gelen tehdit mektuplarını Meclis genel kurulunda okuyup siyasal yorum yaparlar. Ve bundan da memleket için hiçbir yarar çıkmaz!
|