Laik nostalji
Eskiden işimiz ne de kolaydı! Malzeme vardı abi malzeme.. Erbakan durup dururken galeyana gelir, "Taksim Meydanı'na cami yapıyoruz!" der ve gerisi çorap söküğü gibi gelirdi. Taksim'e cami önerisi kesmezse "Başbakanlıkta tarikat şeyhlerine iftar daveti" gibi muazzam ve acayip etkileyici yepyeni bir gerekçemiz olurdu. Bu da mı yetmedi? Sincan'daki Kudüs gecesi imdadımıza yetişirdi. Her hafta patlatılan kasetlerin dönüştürücü özelliğinden, resmi davetlerde uygulanan alkol yasağının kullanışlılığından, Hac döneminde havaalanlarında ortaya çıkan ihram giymiş milletvekili görüntüsünün ortaya çıkardığı irticai havadan hiç söz etmiyorum bile.
*** Gerçekten kolaydı eskiden işimiz. Malzeme vardı malzeme. Taksim'e cami, karayoluyla hac, alkol yasağı, Başbakanlıkta tarikat şeyhlerine iftar, Kudüs gecesi, eski kasetler, ihramlı milletvekilleri, Müslüm Gündüz - Ali Kalkancı - Fadime Şahin üçlüsü filan.. Bir saymaya başladık mı müthiş bir bilanço çıkıyordu ortaya. Peki şimdi ne yapıyoruz? Elde dişe dokunur tek malzememiz YÖK tasarısı. Bir buçuk yılı aşkın sürede elimize geçirebildiğimiz tek dişe dokunur gerginlik vesilemiz bu. Ortamın kısırlığına dikkatinizi çekerim. Bazılarımız tıpkı eski günlerde olduğu gibi liste yapmaya çalışıyor ama olmuyor kardeşim. Trabzon'da "pis sarhoş!" diye Devlet Tiyatroları Genel Müdür Yardımcısı'nın üzerine yürüyen Vali olayı, bir irticai kalkışma olarak görülemez ve bu açıdan kullanışlı değil, itiraf edelim. Göbeği açık genç kızın alınmadığı öğretmen evinden çıkan çarşaflı kadın fotoğrafı tamam, etkileyiciydi ve beni eski günlere götürdü ama "gerici basın" o çarşaflının erkek olduğuna dair haberler yayınlayarak işi biraz bulandırdı. TRT Genel Müdürü'yle Sertab Erener'in 'kadın semazen' tartışmasından da, şöyle eli yüzü düzgün bir cumhuriyet düşmanlığı haberi çıkmadı. Kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığın kabul edilmemesinden yola çıkarak "dört kadınla evlilik"e yönelik bir vurgu bile yapamıyoruz. Zaten bunların tümünü toplasan şöyle "Taksim'e cami" kıvamında, ağır, oturaklı bir "askeri müdahale" gerekçesi çıkmıyor!
*** Kim ne derse desin, ben eski günleri özlüyorum. Hani şu Genelkurmay bildiriyi yayınlayınca eli titreyerek "Bunlar benim fikrim değil, bir gazetecinin yazdığı makaleyi okudum" diye geri adım atan lideri arıyorum. Taksim'e cami diye bağıracak, karayoluyla hac önerisini gündeme getirecek, Başbakanlıkta tarikat şeyhlerine iftar verecek siyasi kadroyu özlüyorum. Bunlar kısır kardeşim, kısır!
|