Vücut dilinin sonu budur
Bence Tayyip Erdoğan, hemen önlem almalı. Artık kurban kesmek, kurşun döktürmek gibi geleneksel yöntemlere mi başvurur, yoksa başka bir yol mu bulur, bilemiyorum.. Ama bir şeyler yapması gerektiğinden adım gibi eminim. Çünkü tarihi Atina gezisi, başlangıç itibariyle YÖK Yasası'na yönelik Genelkurmay'dan gelen açıklamayla güme gitti. Tam, gezinin sonunda gerçekleşen "yarım asırdır yaşanmamış büyük buluşmayla olay toparlanıyordu ki, bu sefer "namahrem krizi" çıktı. Olay şu: Başbakan Erdoğan ve eşi, ev sahiplerine veda ediyorlar, samimiyet olayını abartan Yunan Başbakanı Karamanlis, karşı tarafın hassasiyetinden bihaber şekilde Emine Hanım'ı öpmeye kalkıştı. Tabii bu talihsiz olay da, 52 yıl aradan sonra gerçekleşen "Türkiye Başbakanı'nın Batı Trakya Türkleriyle buluşması"nı gölgelemeye yetti. Bu şanssızlıklar silsilesi, iyiye işaret değil.
*** Tamam, işin şanssızlıkla ilintili bir tarafı var ama Yunanistan gezisinin sonunda yaşanan olayın Erdoğan'ın geliştirdiği diplomasi yöntemiyle de bir ilgisi var gibi geliyor bana.. Bakalım Tayyip Erdoğan, bu olayın ardından, Avrupalı liderlerle samimiyeti artırma çabasında kullandığı o enteresan yöntemden vazgeçecek mi? Hangi yöntem mi? Hani şu "dokunma" üzerine kurulu "vücut dili diplomasisi" adı verilen tuhaf yöntem var ya, işte o.. İlk etapta hepimize sevimli gelmişti, Türk'ün sıcakkanlılığının "dokunarak" gösterilmesi girişimi. Hele bu girişimin, Berlusconi örneğinde olduğu gibi "sonuç alıcı" yönleri görüldükten sonra, kimsenin söyleyeceği bir şey kalmamıştı. Ama şimdi görülüyor ki, Avrupa homojen değildir.. Mesafeyi korumayı seven, protokol törenlerinde öpüşmeye asla yer vermeyen, hatta dokumaktan kaçınan Avrupalıların içinde, biraz bize benzeyen ve Avrupa'nın doğusu sayılan Yunanistan gibi bir ülke de var.. Bence olayı kültür farklılığıyla filan açıklayamayız. Çünkü bizim kültürümüzde de olur olmaz her ortamda, hele protokol törenlerinde öpüşmek diye bir adet yoktu. Bu adet sonradan çıkmış, hızla yaygınlaşmış ve son zamanlarda da hız kesmiştir.
*** Bir de şu var: Berlusconi'nin, Erdoğan'ın oğlunun düğün töreninde gelinin elini öpmesiyle, bu olay arasında bir paralellik kurulamaz. Çünkü o olay, samimiyetin geçerli olduğu bir düğün töreninde olmuştu, bu nedenle protokolün sulandırılması diye bir şey söz konusu değildi.
|