"Eski komutanlar göreve..."
Dış politikada üç aydır Kıbrıs'a yoğunlaşan Ankara, Irak'taki son gelişmeler üzerine tekrar bu bölgeye odaklanıyor. Operasyon başladığı günden bu yana oluşan kaygı ise sürüyor. "Bölgede işler kötüye giderse, bundan en çok etkilenen ülkelerden biri Türkiye olur" yaklaşımını kayda geçiriyor. İngiltere Başbakan Tony Blair'in dünkü ziyaretinde de bu kaygının altı bir kez daha çiziliyor. Irak'ta, ABD askerlerinin yeterli derecede otorite sağlayamaması ve son günlerde artan saldırıların "endişe ile takip edildiği" vurgulanıyor. Bağdat'ta düzenlenen saldırılar sonucunda Irak Geçici Yönetim Konseyi Başkanı İzzettin Salim'in de (Abdüzzehra Osman Muhammed) dün öldürülmesi kaygıları daha da artırıyor. Ankara'nın sitemi; ABD'nin önerilerine baştan kulağını tıkamasına ve iş işten geçtikten sonra benzer tedbirleri almak zorunda kalıyor olmasına... Önerilere gelince.. Bunların başında Irak halkının genel ihtiyaçlarının, altyapı hizmetlerinin süratle karşılanması geliyor. ABD bu konuda bazı adımlar atmış olsa da yeterli olmadığını kendisi de kabul ediyor. En önemlisi ise ABD askerlerinin durumu... Eskiler kalsın Aktarıldığına göre, yılbaşından itibaren asker değişimine girdiğinde Ankara, Washingon'a şu tavsiyede bulunmuş: "Irak'a operasyon başladığında gelmiş olan subay ve askerlerinizin büyük bölümünü rotasyona almayın. Hepsini birden yenileme yönüne gitmeyin..." Ancak, öneri itibar görmemiş. Yeni gelen askerler de, yerlerini bırakıp gidenlerin başta yaptığı hataları tekrar etmiş. Yerel halkla uzlaşarak soruna çözüm bulma yerine, dayatmacı ve çatışmaya dönüşen anlayış tekrar nüksetmiş. Yeni gelen askerlerin, bölgeye ve iklime uyumları sorunları da buna eklenince içinden çıkılmaz bir hal almış. Ankara bir süre önce bu görüşlerini Washington yönetimine yinelemiş. Baas'çılara bırakın Sadece bununla kalınmamış. Sürekli çatışmalara neden olan şehir içi güvenlik görevlilerine ilişkin önerileri de olmuş. İç güvenliğin eski Baas'çı Iraklı komutanlara bırakılması önerilmiş: "Baas yönetiminden kalan ve hala maaş alan komutanlar güvenliği sağlasın, siz onun üzerine ABD'li komutan atayın..." ABD bunu da geçen ay Felluce'de yaşanan olaylara kadar dikkate almadı. Felluce'de yaşanan çatışmalar sonrasında daha önce terörist olarak nitelediği, ardından asi (insurgent) diye tanımladığı kişilerle ateşkes yapmak zorunda kaldı. Sonunda da bu bölgeyi Saddam döneminden kalan komutanlara bıraktığı kısa süre içinde bırakıp rahatladı. Komutayı tekrar alma girişimi ile çatışmalar da tekrar başladı. Ankara, "Önerilerimiz dikkate alınıp bunlar baştan yapılsa, bugünkü noktaya da gelinmezdi" hayıflanması içinde. Bugün gelinen noktanın, operasyon başladığı günlere göre çok daha sıkıntılı olduğunun da altı çiziliyor. Şii'lerden gelen karşı direnişe dikkat çekilip, içinden çıkılmaz bir noktaya doğru hızla ilerlendiği belirtiliyor. Bunun Kuzey'e de sıçramasından kaygı duyuluyor. ABD'nin bir an önce Baas yönetiminden kalma subayları iş başına getirmesiyle sorunun bir nebze daha azalacağına dikkat çekiyor. "Dileriz bu kez önerilerimiz dikkate alınır" görüşü kayda geçiriliyor. Sıtmaya yakalanmak Ankara'nın bir diğer uğraşı; Geçici Anayasa ile yapılandırılan Irak Yönetim Konseyi... ABD yönetim yetkisini 30 Haziran'da Iraklılar'a devredecek. Bu aşamada Yönetim Konseyi'nin üye sayısında da artırım yapılacak. Ankara, Geçici Anayasa ortaya çıktıktan sonra Türkmenler'in asli unsur yerine "azınlıklar" arasında sayılmasına tepki göstermişti. Washington yönetimi ise bu tepki üzerine, bunun geçici bir "İdari Yasa" olduğunu belirterek, kalıcı yasa yapılırken düzeltileceğini bildirmişti. Ankara'nın beklentisi, 30 Haziran'da yeni yönetim oluşurken Türkmenler'in de ağırlıkları oranında temsil edilmesi yönünde. Washington yönetimi Ankara'nın önerilerini bundan sonra ne kadar dikkate alır bilinmez. Ancak şurası kesin ki, kontrolü bir an önce ele alamaması halinde, Irak bütün bölgeye sivrisinek yayan bataklığa dönüşecek ve ABD güçleri de sıtmaya yakalanmaktan kurtulamayacak.
|