Balık etinden tavuk etine
Yaz geldi gelecek sevgili okurlar... Kabul ediyorum fazlasıyla yavaş yavaş ama yaşatacakları sıcak ve yine sıcak diye bekliyor da bekliyoruz; bin ümit... Beklerken, "yaz köşeyi dönsün sokağıma ulaşsın" deyip de boş durmak olmayacağına göre hadi kolları sıvayalım. Evimizi bahara hazırlamak için temizlikler yapıyoruz ve yapacağız adet olduğu üzre... Peki ya vücudumuz, onu yaza hazırlamayacak mıyız? Bütün kış olanlar oldu zaten... Artık "kışa yeter, daha da uzarsa olacağız beter" derim de başka bir şey demem, benimle aynı kaderi ve az buçuk kederi paylaşanlara... Hayırdır, n'oldu demeyin. Kilo aldık, kilo, daha ne olacak? 36 beden hayal, 38'e zorlamayla çeke tıka giriyoruz işte... 40'ları da kimseye göstermeden, hep değil ama arada giyiyoruz.
*** Niye böyle oldu? Kış yüzünden tabii. Hava hem yağışlı, hem de soğuktu haylice...Yürümek, sporun en kolayıyla hafiflemek de hem hayal, hem de zordu, ben gibilerce. Sağolasıca, anneler, halalar ve sevenlerce yedirilip, şımartıldık bir güzelce. Hain, uzun kış geçince olduk mu dolgunca, en nihayetinde de balık etlice...
*** Türk kadınında -istisnalar hariç- genel durum bu... Ama değiştirmek de biraz zor olmakla beraber mümkün, elimizde... Değiştirme çabalarımı, uzmanlardan öğrendiklerim ve kendi yöntemlerimi sıralayayım sizlere... Ben çok sıkı diyetlere gelemiyorum, fenalık geçiriyorum, en iyisi bazı şeyleri alışkanlık edinmek. Mesalâ eskiden zorla, zayıf kalmak için ille de kepek ekmeği yerdim. Şimdilerde, kepeği sevmediğimi artık kabul ettiğim için beyaz ekmek tercihim...
Ama nasıl, en önemli öğün olan kahvaltıda sadece iki dilim ve mutlaka kızartılmış. Kaşık kaşık reçellere derhal paydos... Öyle hiç tuzsuz peynire de gelemem. Az tuzlu, az yağlıya evet, ama yanında domates, biber, salatalık bolca olacak... Tuzsuz tabii... Her gün olmamak kaydıyla bir katı yumurta ve bir kaç zeytinle kahvaltı tamam... Öğle yemeğinde ızgara ya da haşlama et, yanına sebze ya da salata... Akşamları genellikle zeytinyağlı... Tabii tuzu azla hiç arası ve üzeri de limonlu... Limon, çok önemli bence... Tuzsuz herhangi bir şeyin üzerine sıkın, her şeyi değiştiriyor, sizi hemen kandırıyor...
Sonra brokoli, sihirli bir yeşillik... Biliyorum, medyada sıkça yer bulmasına rağmen, bizim mutfaklarımıza yeni yeni giriyor ama çok faydalı... Evde mutlaka bulundurun... Haşlama kıvamlı bir yemek yaptınız değil mi, hemen brokolileri yıkayın ve masaya götürün. Hem çok uzun süre tok tutuyor, hem de hayli lezzetli... Deneyin, yemeğinize bir kere eşlik etsin göreceksiniz, ekmek alışkanlığından yavaş yavaş kurtulacaksınız...
*** Bir şeyi daha anladım. Tatlı benim için çok önemli... Ayda bir yaşanan kadınlık hali adına ve de sevdiğimden... Ancak, sütlü tatlıları tercih ediyorum, günün erken saatlerinde yiyorum. Tamamen de hayatımdan çıkaramam canım... Ara öğünlerde ne yaptığıma gelince... Yani gözüm dönüp, acıkma nöbetleri geçiriyor muyum? Tabii ki evet... Çözümü çorba içmekte buluyorum. Yağlı, kıvamlı çorbalar konumuz değil gayet tabii... Limonlu şekeri sıfır çaylar, bitki çayları, zaman zaman sodalar da bir iki diyet ya da benim deyimimle sunta bisküvi ile gidiyor, nöbeti geçiriyor... Ben de biliyorum bu önerilerin peynirli poğaça ve mis gibi kekin kahramanları olduğu çay saatleriyle, kallâvi sofralarla kıyaslanamayacağını... İpin ucu kaçmayacaksa haftada sadece bire evet... Ama onun dışında ağzın dilin evet dediğine, kalça göbek, gevşeyerek, yayılarak hayır diyor, gerçek bu...
|