Sesin gürlüğü mü? Aklın önderliği mi
Genelkurmay Başkanı'nın basın toplantısında soru-cevap bölümünü izlediniz mi? Sorular ve cevaplar makul bir düzeyde ilerlerken, hangi gazetede çalıştığını bilmediğim, gazeteciden ziyade emekli bir diplomatı andıran birisi, soru soracağım diye söz aldı ve başladı nutuk atmaya.. "Gazi Mustafa Kemal Paşa der ki.." diye başlayan nutuk, "Milletimiz Türk Ordusu'nun başkomutanı olarak sizden her konuda görüş açıklamanızı bekliyor! Konuşun, milletimizi aydınlatın! Tavrınızı koyun!" tarzı temennilerle sona erdi. Ortada soru filan yoktu yani.. Genelkurmay Başkanı'ndan "daha aktif" tutum beklentisi vardı.. Tarif ettiği ordu modeli "Üçüncü dünya ülkesi ordusu"ydu. Demokrasi, kuvvetler ayrılığı filan gibi prensipler, soru yerine temennilerini dile getiren zatın aklının ucundan bile geçmiyordu.. Genelkurmay Başkanı'ndan "höt" demesini, sesini yükseltmesini, masaya yumruğunu vurmasını bekliyordu.. Ama beklediğini alamadı.. Genelkurmay Başkanı, çok kimsenin atladığı şu anlamlı cümleyi sarf ederek, duruşunu ortaya koydu: "Ben sesin gürlüğünü değil, aklın önderliğini rehber edinen bir askeri nesle komuta ediyorum". "Sesin gürlüğü" yerine "aklın önderliği"ni ilke edinen bir Genelkurmay Başkanı.. İşte bu ilke, Genelkurmay Başkanı ile ilgili bütün tartışmalara son verecek niteliktedir.. Soru yerine temennilerini dile getiren zat, bu cümleden bir ders çıkardı mı bilmiyorum. Eğer çıkarmadıysa Özkök'ün, onun kavrayışına uyabilecek nitelikte bir başka cümlesi daha vardı, belki onun da altını çizmek gerekiyor.. Özkök, Türk Silahlı Kuvvetleri için şu nitelemeyi yaptı: "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ordusu.." Gerisine gerek var mı?
***
Genelde siyasi parti liderlerinin kritik basın toplantılarında olurdu böyle vak'alar.. Bir gazeteden kaptığı "fahri gazeteci kartı"na sığınarak kendisine "gazeteci süsü" veren partili, basın toplantısının "soru-cevap" faslına gelindiğinde, liderine "Efendim, partiniz adım adım iktidara gidiyor, ilk icraatınız ne olacak?" diye soruverirdi. Bu alabildiğine çanak soru üzerine ağzı kulaklarına varan lider, "bu soruyu sorduğunuz için çok teşekkür ederim" diye başlayıp mesajlarını sıralardı..
***
Demek ki 'kasaba politikası' tarzı, Genelkurmay Başkanı'nın basın toplantısına da taşınmak isteniyor. Amaç: Ordu'yu kışkırtmak, gaza getirmek! Belki eskiden bunlar bir yöntem olarak tutuyordu.. Ama artık bu 'köylü kurnazlığı'na geçit yok.. Çünkü Genelkurmay Başkanı Özkök, "İlk akla gelen parlak fikirlerden daima kaçınmayı" ilke edinmiş bir komutan.. Yani "başka kapıya" gitmekte sayısız yarar vardır.
|