| |
|
|
"7 Kocalı Hürmüz" müthişti!..
Oya Başar aylardır "7 Kocalı Hürmüz"ün provalarında.. Çarşamba akşamı, Harbiye'deki Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde nihayet görebildik oyunu. Gerçekten, aylar süren provaların sonunda sahneye koyulan "7 Kocalı Hürmüz" müthiş etkileyici olmuş. Sadık Şendil'in 1967 yılında yazdığı bu oyunun, değişik yıldızlardan, farklı yorumunu ve farklı sahnelenişini gördüm. Ama, Kemal Kocatürk'ün yönetmenliğini yaptığı bu son Hürmüz, hepsini geçmişti. Kemal Kocatürk'ün sahnede insanları alışılmışın dışında kullanma biçimini, Shakespeare'in "Hırçın Kız"ında da görmüştüm. Klasik Yunan tiyatrosunun "Koro"sunun yerini tutan bir küçük topluluk, "Hırçın Kız"da, ritimle kafalarını sallayarak, oyuna bir farklı boyut katıyordu. "7 Kocalı Hürmüz"de ise, bu koro, bazen hip-hop yaparak, bazen dağılıp birer eşya işlevi yüklenerek, oyunu sürüklüyorlar. Oyunculara gelince.. Hürmüz'de Oya Başar, ne kadar rahattı. Sesine, vücuduna ve rolüne ne kadar hakimdi, bilemezsiniz. Oya Başar'ın yanında Nilgün Kasapbaşıoğlu ve Perihan Savaş, sanat hayatlarının zirvesine çıkıyorlardı. Çocukluktan başlayan arkadaşlıkları, "7 Kocalı Hürmüz"de, bir nevi "3 Silahşörler"e dönüşmüştü. Ya berber rolündeki Atacan Arseven'i nasıl anlatmalı? İsmet Ay'dan, Münir Özkul'dan bir oyunu izlerken, "Allah bunu oyuncu olsun diye yaratmış" sözünü, Atacan Arseven için de tekrarladım içimden. Ve Atacan Arseven'i daha önce bana tanıştırdığı için, Levent Kırca'ya teşekkür ettim. Ayrı ayrı, her biri unutulmaz tiplemeler yaratan Rauf Altıntak'ı, Mustafa Arslan'ı, Ali Karagöz'ü, İskender Bağcılar'ı, Selçuk Soğukçay'ı ve diğer oyuncuları kutluyorum. Biliyorum ki bu "7 Kocalı Hürmüz", yıllarca sahnede kalacak. Görmeyenler çok şey kaçırmış olacak.. Görenler de, "Bir kez daha gitsek" diyecekler. Nurullah Tuncer'in dekorları, Türkan Kafadar'ın kostümleri ve Mertol Şart'ın müziği ile "7 Kocalı Hürmüz" kaçırılmaz.
|