| |
Mesaj kutusu
Sene 1989... İktidardaki ANAP, yerel seçim yenilgisine uğradı... Ve partinin TBMM grubu toplandı... Grup Başkanvekili Mükerrem Taşçıoğlu, toplantıyı "şu sözlerle" açtı: - Seçim mağlubiyetinin baş mimarı, sayın Genel Başkan ve Başbakanımız Turgut Özal'ı kürsüye davet ediyorum. Turgut Özal kürsüye geldi. "Mağlubiyeti" kabul etti. "Halk bizi uyardı" dedi. Bu anıyı siyasetin tutanaklarından bugüne taşımamızın nedeni şu... Politikada kazanmak da vardır, kaybetmek de. Bu doğaldır. Doğal olmayan ise mağlubiyete "kılıf uydurmaya" çalışmak, "mağlubiyetten ders çıkarmamak" ve sağlıklı bir "özeleştiri" yapmamak.
*** Batı'da "ulusalcılığı" esas alan ve "bilimi" rehber edinen sol yükseliyor da... Türkiye'de sol neden geriliyor? CHP'siyle, DSP'siyle, SHP'siyle solun bu konuda "analize girişmesi" gerekiyor. 1970'lerde "Karaoğlan ile birlikte yükselen solun" mesajları vardı. Belki bazılarının "içi boştu." Belki bazıları "hayalciydi." Ama toplumu etkileyen mesajlardı. "Toprak işleyenin, su kullananın" gibi. "Kalkınma köylüden başlayacak" gibi. "Ne yoksulluk ne baskı, ne ezilen ne ezen, insanca hakça bir düzen" gibi. 2002 ve 2004 seçimlerinde Türk solunun "akılda kalan" bir mesajını, projesini hatırlıyor musunuz? Türk solu sadece son iki seçim döneminde değil "20 yıldır proje üretemiyor."
*** 1970'lerde sol yükselirken "DİSK, CHP'nin arka bahçesiydi." Türk-İş'in yarıdan fazlası "CHP ile birlikteydi." "Sivil toplum örgütlerinin... Üniversitelerin" de çoğu. Bugün soldaki partilerin "arkasında" bu güçlerin "hangileri" var?
*** Seçmen, 3 Kasım 2002'de olduğu gibi AKP'ye yine "çuvallar dolusu" oy akıtırken, bazı "mesajlar" da verdi. Saadet Partisi'nin oyundaki "artış" bile, AKP'ye bir mesaj. "Milli Görüş çekirdeğinden bazı unsurların" AKP'den uzaklaştığının mesajı. AKP de, tıpkı bir zamanların ANAP'ı gibi "her yerden" oy alıyor. Ama her yerden oy almak yetmez. Artık "partileşmek" gerek.
*** ANAP da iktidardı ama "Batılı anlamda" parti değildi. Bir "liberalim" dedi, bir "muhafazakarım." Bir "şu kadroyu" vitrine çıkardı, bir "bu kadroyu." Ve "rüzgar tersten esince de" eriyiverdi. Ama çok daha sert rüzgarlara rağmen "DYP de, MHP de ayakta kalmayı başardı." Zira "onlar, parti." "Dün" ile olan bağlarıyla, "çekirdek" kadrolarıyla ve "projeleriyle."
*** Tayyip bey 3 Kasım 2002'de, "AKP'yi iktidara taşımayı" başardı. "Kendine konan yasağı yırtmayı" başardı. 28 Mart 2004'te "siyasal gücünü artırmayı" başardı. Şimdi önündeki sınav, AKP'yi "kurumlaştırmayı" başarıp başaramayacağı. AKP "kurumlaşır-partileşirse" gücünü korur ve kara, yağmura, fırtınaya karşı "dayanıklı" olur. Yoksa "ödünç oylar" gün gelir, "gidecek başka kapı bulur."
*** Seçimin, MHP'ye mesajı: "Devam et." "Bir enkaz devralan" Mehmet Ağar'a verilen mesaj da aynı: "DYP düzgün adaylar gösterdi... Çalıştı... Örgüte saygı duydu... Bu yol doğru yol... Ağar Mehmet, bu yolda devam et."
|