| |
|
|
Fazla nasihat insanı bıktırır!
Hem çok fazla, hem de her konuda sürekli öğüt verenler, sonunda medyaya da hakim olmaya başladı. Birkaç yıldır, her Ramazan'ın başlangıcında ve her yılbaşı arifesinde, beslenme öğütleri veriliyor mesela. Ramazan için öğütler hep aynı..
- İftar sofrasında yemeğe fazla yüklenmeyin.. Bütün gün aç kalıp, sonra tıka basa iftar yapmak, midenizi de, kalbinizi de yorar. Bunun gibi, yılbaşı gecesi için de, çarşaf çarşaf öğütler yayınlanır.
- Aman yılbaşı gecesi alkolü fazla kaçırmayın. Alkol komasına girebilirsiniz. Alkollü araç kullanmayın. Yeni yıla kaza ile girersiniz. Hep merak ederim. Bu öğütleri yazanlar, seslendirenler olmazsa, acaba insanlar her Ramazan'ı mide fesadına uğramış ve her yılbaşını da alkol komasına girmiş biçimde mi karşılarlardı? Çok fazla nasihat vermek veya vaazların ölçüsünü kaçırmak, insanları bir anlamda aptal yerine koymaktır. Yamyamları Katolik yapmak için Afrika'nın derinliklerine giden misyonerden haber gelmeyince, Vatikan bir papaz daha göndermiş bölgeye.. Yeni papaz, yamyamların şefini bulmuş, sormuş:
- Buraya benden önce gelen rahip nerede, biliyor musun? Yamyamların şefi cevap vermiş:
- Çok vaaz verdi, çok nasihat etti. Sonunda bıktık, yedik onu!
|