AKP'nin 340 açmazı
AKP hafta sonu TBMM'den nüfusu 2 binin altında olan 340 beldenin belediye başkanlığını kaldıran yasayı kelimenin tam anlamıyla "apar topar" çıkardı. Hem de, TBMM'de çok sık rastlanmayan bir şekilde Genel Kurul'da bakanlık bütçeleri görüşülürken araya sıkıştırarak çıkmasını sağladı. Yasanın bu kadar süratle çıkarılmasının nedeni, seçimler öncesinde 340 beldeyi köy haline getirip, 28 Mart'ta gerçekleşecek yerel seçime girmelerini önlemek. 21 Aralık Pazar günü sabaha karşı çıkarılan yasa Cumhurbaşkanı'nın onayını bekliyor. Sezer'in yasa ile ilgilemesi için önünde 15 günlük süresi var. Yani, 5 Ocak tarihine kadar yasayı onaylar veya veto edip Meclis'e iade eder. AKP açısından sorun ise burada başlıyor. Cumhurbaşkanı yasayı 1 Ocak'tan sonra imzalarsa, 340 beldede belediye başkanlığı seçiminin yapılması Yüksek Seçim Kurulu'nun takvimine göre zorunlu hale geliyor. Buna neden de Yüksek Seçim Kurulu'nun, geçen hafta seçim takviminin 1 Ocak'ta başladığını açıklaması. Muhalefete göre, bu tarihten sonra yasanın çıkması halinde 340 beldede de belediye başkanlığı seçimi kaçınılmaz olarak yapılmak zorunda. Her ne kadar AKP, yasayı süratle çıkarıp seçmen kütüklerinin kesinleşmesinden önce Cumhurbaşkanı'nın onayından çıkmasını istemiş olsa da bu açıdan önünde büyük bir risk bulunuyor.
YSK tartışması Nitekim, bakanlar da bu gerçeği yadsımıyor, AKP yönetimine espri ile karışık kaygılarını şöyle dile getiriyor: "340 beldenin isimlerini liste yapıp çoğaltın seçim zamanı oraların yakınından geçmeyelim..." AKP'nin hesabına göre 340 beldede bir milyon seçmen bulunuyor. Parti yönetimi her ne kadar bu dönemde bu yasanın uygulanmamasının, bir sonraki dönemden geçerli olmasının daha yararlı olacağını belirtmiş olsa da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan buna karşı çıkmış. Erdoğan, "Popülist olmayın, oy kaybedersek edelim, bu yasa çıksın ve bu dönemde nüfusu 2 binin altında kalan yerlerde belediye başkanlığı seçiminin yapılmasının önüne geçilsin" kararlılığını ortaya koymuş. Bunu istese bile, Erdoğan'ın önünde önemli bir eşik duruyor. Nitekim, CHP ve diğer muhalefet partileri de Sezer'in 1 Ocak'a kadar yasayı onaylayıp onaylamayacağına veya vetosuna kilitlenmiş bulunuyor.
Top yine YSK'ye kaldı Her ne kadar muhalefet partileri, 1 Ocak'tan sonra yasanın onaylanması durumunda 340 beldede belediye başkanlığı seçiminin kaçınılmaz olacağını belirtse de AKP Yüksek Seçik Kurulu'nun buna bir formül bulanacağı inancında. AKP'ye göre, Çankaya 1 Ocak'tan sonra yasayı onaylasa bile, YSK seçim takviminde bir düzenleme yaparak bu beldelerde belediye başkanlığı seçiminin önüne geçecek. AKP'nin bir diğer iddiası da her ne kadar 1 Ocak seçimin başlangıç tarihi olsa da bu tarihte adaylar belirlenmeyeceği için 340 beldede belediye başkanlığı seçimlerinin yapılmayacağının açıklanabileceği yönünde. Sonuç olarak, 3 Kasım seçimleri dönemindeki gibi, yine YSK eksenli bir tartışmanın yerel seçimde de yaşanacağı görülüyor.
340 belde etkiler mi? AKP'deki bir diğer görüş de her ne kadar 1 milyon seçmen sayısına ulaşmış olsa 340 beldenin çok önemli olmadığı, buralarda seçimi kaybetmeyi göze alabileceği noktasında. Ancak, bakanların dahi gece yarısı apar topar Meclis'e gelip seçim bölgelerindeki beldeleri listeden çıkarma gayretine girdiği anımsanırsa, nüfusu çok az olsa da 340 beldenin yaratacağı çevre etkisinin az olmayacağı görülüyor. Sezer yasayı 1 Ocak'tan önce onaylasa bile, köy haline gelecek bu beldelerin bağlandıkları ilçelerdeki seçimi de etkileyeceği kabul gören bir başka gerçek. Muhalefetin umudu ise Sezer'in Ocak'tan sonra yasayı onaylamasında. Bu durumda 340 beldede seçimi garanti altına alıp, iktidar karşısında elde ettiği belediye başkanlıklarının sayısını ortaya koymayı düşünüyor. Ancak ortada bir gerçek var ki, AKP'liler de dahil, bu beldelerin ekonomiye verdikleri zararı kimse görmek istemiyor. AKP de muhalefet de 340 belde için umudunu Sezer'e bağlamış bekliyor.
|