| |
|
|
Tüketim toplumunda MİT'in müşterileri!..
MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, yemeğe davet ettiği 14 gazetecinin çalıştıkları gazetelerden 10 tanesinin, "müşteri" olduklarını söylemiş. Ertuğrul Özkök konunun üzerine gitti. Sonunda Atasagun, "Müşteriler, geçmişte bizim dosyalarımıza girmiş, haklarında inceleme yapılmış kişiler anlamına geliyor" diye açıklama yaptı Özkök'e. Yemeğe davetli 14 gazeteciden 4'ü için "Solculuk", 2'si için "Ülkücülük", 4'ü için de "İrtica" gerekçesi ile MİT'te dosya açılmış. Şenkal Atasagun'un bu gerçeği açıklamasına, "Bravo" demeliyiz. Ama eksik bir açıklama bu. 14 gazeteciden 10'unun "müşteri" olduğu bir ülkede, acaba 60 milyon Türk'ün kaçı müşteri konumunda dosyalanmıştır. Soğuk Savaş'ın cephe ülkesi olarak son yarım yüzyılını geçiren bir ülkede, acaba kimin dosyası yoktur? Ve bu dosyalar, şimdi kimler tarafından değerlendiriliyor? Düşünün ki MİT müsteşarı, yemeğe davet ettiği gazetecilerin, önce dosyalarına bakıyor. Sizin de böyle bir imkanınız olsaydı, görüştüğünüz, evinize davet ettiğiniz kişilerin dosyalarını da görmek istemez miydiniz? Bu arada kimin et, kimin sebze sevdiğini de bilir, ona göre yemek yaptırırdınız. 1970'li yıllarda, okuldan bir arkadaşıma, arkadaşıma, Beyoğlu Çiçek Pasajı'nda, Entellektüel Cavit'in lokantasında rastlamıştım. "Nasılsın" diye sorunca, MİT'te çalıştığını ve lokantadaki bir şairi izlediğini söylemişti... Ben de gülüp, geçmiştim. Acaba, o şairin, bira eşliğinde Rus salatası ve acılı et sote yediğini de, raporunda yazmış mıydı? "Devlet" olmak ne zor! Ortadoğu'nun tüm ülkelerindeki "Muhaberat"lar, herkesi izlerler. Doğu Almanya'nın "Stasi"sine ait dosyalar, hala arşivde duruyor ve tüm Almanlar bu dosyaların içeriğini merak ediyor. Evinize gelen konukların, otel odalarında gizlice çekilmiş çıplak fotoğraflarını görmek ister miydiniz? "Tüketim Toplumu"na, önce MİT'in müşterisi kimliği ile girmedik mi?
|