kapat
08.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Sokakta keşfedilmedim

Deniz Akkaya... Şamdan'a kapak oldu ve hayatı değişti. Her yaptığı işle gündem yaratan, on parmağında on marifet olan 'denizkızı', "Kimse elimden tutmadı, kendi kendimi keşfettim" diyor
Podyumların isminden en çok söz ettiren, neredeyse denemediği iş kalmayan mankeni Deniz Akkaya. Radyoculuktan dergiciliğe, televizyondan gece kulübü işletmeciliğine kadar her işe soyunan Akkaya, bugüne kadar hakkını vererek yaptığı en iyi işin mankenlik olduğuna inanıyor. 1977 yılında İstanbul'da doğan Deniz Akkaya'dan, kısacık yaşamına sığdırdığı marifetlerinin sırrını dinledik.

* Okul döneminizde nasıl bir öğrenciydiniz?

Ben anne ve babamın işlerinden dolayı çok fazla okul değiştirerek eğitimimi tamamladım. İlk ve lise öğrenimimi üçer okul dolaşarak bitirdim.

* Üniversiteyi ilk denemede mi kazandınız?

Hayır. Çünkü ilk yıl annem beni, hiç istemediğim bir dersaneye göndermişti. İkinci yıl FEM'e gitmek istedim. Şu Fethullah Gülen'in dersaneleri var ya... Hiç ders almadım ve yüksek puanla İstanbul Üniversitesi Amerikan Filolojisi ve Edebiyatı'nı kazandım.

* Okurken iş deneyiminiz oldu mu?

Mankenlikten önce hiçbir iş yapmadım. Ama okulum hâlâ devam ediyor.

* Mankenlik mesleğine nasıl başladınız?

Açıkçası beni kimse sokakta giderken görüp keşfetmedi. Ben kendi kendimi keşfettim. Neşe Erberk'e gittim, manken olmak istediğimi söyledim. Ondan önce ise o yıl ilk defa yapılan ve Duygu Dikmenoğlu'nun birinci olduğu Elite Model Look'a katıldım. Ama yarışma boyunca ben koreografiye uymadım, Uğurkan Erez ne derse tersini yaptım. Çünkü o zaman koreografın ne demek olduğunu ve her söylediğinin yapılması gerektiğini bilmiyordum. Sadece bir adam gelmiş, etrafa bağırıyor, çağırıyor, kimse de sesini çıkarmıyor zannedip sinir oluyordum. Ondan sonra Uğurkan Erez bize dedi ki 'şu ajanslara gidin, şunlarla çalışın'. O zamanlar Neşe Erberk ile sıkı fıkı değildi ve ona gitmememizi söyledi. Ben de tersini yaptım ve Erberk'e gittim.

ŞAMDAN'IN UĞURU
* Neşe Erberk hikayesi nasıldı?

Neşe Erberk benim için çok şey yaptı diyemem. Tamam beni empoze etti, ama iş biraz da insanın kendisinde bitiyor. Ben Neşe Erberk'in ne reklamlar, ne savaşlar verdiğini biliyorum ki şu anda esameleri bile okunmuyor. Çok çalıştım ben, çok çalışkan bir mankendim. O yüzden de benim ikinci çıktığım defile Vakko, üçüncü defile ise Beymen'di. Belki biraz şans da yardım etti ama çalışkan olmak da çok önemli bu işte. Mesela bir Vakko defilesine çıkmak çok zordur. Podyuma ilk defa adımını atmış biri olarak ikinci defilemde öyle bir defileye çıkmak çok çok önemlidir.

* Peki bu işi size ajansınız mı ayarlamıştı?

Hayır. Vakko'nun yaptığı defilelerde kendine has kuralları vardır. Bu işi 15 senedir yapan mankenle 15 gündür yapan mankeni yan yana getirirler. Herkese de eşit para verirler. Çok adiller yani.

* Bugün bile sizi heyecanlandırıyor galiba?

Çok heyecanlanmıştım ama manken olduğumu keşfettiğim defileydi.

* Heyecanlı mısınız?

Çok heyecanladığımı belli edemem. Bazı defilelerde çok heyecanlanıyorum ama başkaları gibi ağlama krizlerine girip, ayılıp bayılmalarım olmuyor.

* Best Model'e katılmaya nasıl karar verdiniz?

Uğurkan Erez, Elite Model Look yarışmasında bana "Senden manken olmaz" gibi şeyler söylemişti. Ben de hırsla çalıştım. Birinci seçildim ve bir sürü kapıyı açtı bana.

n!Sonra gazetelerde de sık sık yer almaya başladınız, değil mi?

Aslında o döneme denk gelmiyor. Gazetelere sık çıkmaya başladığım dönem, ilk kez Şamdan'a kapak olduğum dönemdir. Çünkü o döneme göre bu kapak çok iddialı bir işti. Hatta o zamanlar Nihat Odabaşı o kapağın moda editörüydü. Zannediyorum ondan sonra bir süreç başladı.

* Kim ne derse, onun tersini yapmak size başarı mı getirdi?

Benimle ilgili yanlış bilgiler, ön yargılar varsa onların tersini yaptım ama beni iyi tanıyıp benle ilgili doğru kararlar verdiklerini bildiğim insanların fikirlerine önem veririm. O kadar da laf dinlemez birisi değilim.

* Kimlerin fikirleri sizin için değerlidir?

Bir ara Yıldırım Mayruk'tu. Şimdi ise Cenk Eren var. Şu anda onun fikirlerine ve arkadaşlığına çok güveniyorum. Onun dışında iş konusunda menajerim var. Eski menajerlerim konusunda bir şey söyleyemeyeceğim. Çünkü onlar bana yanlış kararlar aldırdılar.

* Başarılı bir manken olmak için ekip çalışması mı yoksa yalnız olmak mı iyi?

Yurtdışında da böyle, burada da böyle. Şu an menajerle çalışma modası başladı. Bu ülkede menajer ile çalışan ilk mankenim. Bu işe sıfırdan başladığım zaman benim bir menajere değil bir ajansa ihtiyacım vardı. Mankenler tek başlarına bir şey olamazlar. Ancak mankenlikten starlığa adım atmış mankenler, bunu menajer ile yapabilirler. Dünya güzeli de olmuş olsa mankenin ajansa ihtiyacı vardır.

ÇALIŞACAK BAŞKA MODACI YOK
* Başarı size göre nedir?

Eğer mankenlik mesleğini göz önünde bulundurursak başarı, iyi isimlerle çalışmak demektir. Moda dünyasının belli başlı isimleri var ki bu Vakko'dur, Beymen'dir. Cemil İpekçi, Cengiz Abazoğlu, Yıldırım Mayruk, Vural Gökçaylı gibi isimlerle çalıştığınız sürece siz iyisiniz demektir, işinizi iyi yaptığınız sürece de bu firmalar da sizi tercih edecektir. Mankenliği bırakmamdaki en önemli sebep ise Türkiye'de artık çalışacak isim bulamıyorum. Çünkü bütün iyi isimlerle çalıştım.

d* Neden yurtdışı ile ilgili bir çalışma yapmadınız?

Çünkü Türkiye'yi bırakıp yurtdışında çalışmak için orada sıfırdan başlamak lazımdı. Ben burada bir yere gelmişim, yeniden sıfırdan başlamak benim için ütopik bir hayaldi. Orada iki-üç tane çok iyi defileye çıkacağım diye, buradaki her şeyimi bırakıp gitmek bana pek akıllıca gelmedi. Orada üç tane defile ile harcayacağım zaman burada daha önemli bence.

* Bugüne kadar hangi işleri yaptınız?

Mankenlik, az biraz gazetecilik, hatta dergicilik, kulüp işletiyorum, radyo programım var, televizyon programım var. Ama bu işlerin içinde en önemlisi şu anda televizyon programım. Radyo programı yapma sebebim de o zaten. Yaşlanıp buruştuğum zaman yapmak istedğim bir iş var, insanları mutlu edebileceğim bir yer işletmek istiyorum. Bunun yanı sıra DJ'lik yaptım ama meslek olarak değil, eğlence olsun diye yaptım.

* Peki bunca işin içinde en iyi parayı nereden kazandınız?

Televizyondan kazandım. Çünkü televizyon programı size düzenli bir gelir sağlıyor. Güvendiğiniz insanlarla, güvendiğiniz bir çatı altında yaptığınız zaman, uzun vadeli bu işle ilgili ciddi adımlar atabiliyorsunuz.

* Bu kadar çok iş yapmak zor olmuyor mu? Hepsinde aynı performansı gösterebiliyor musunuz?

Hepsinde aynı başarıyı yakalayamadım tabii ki. Son damlasına kadar başarısını tattığım iş mankenlik. O yüzden bıraktım zaten. Ama hepsi için uğraşıyorum, bu demek değil ki haz aldığım zaman onları da bırakacağım. Mankenliği bıraktım, çünkü yaptığım diğer işlere köstek oluyordu. Televizyona 9 Ğ 10 sene emek vermek zorundasınız.

* Maksimum performans göstermek için ne gibi planlar yapıyorsunuz?

Günübirlik kazandığım paraların hiçbir önemi yok. Çünkü haydan gelen huya gider derler. Haydan gelmiyor ama bir şekilde gidiyor. Bazı şeylere yeni başlangıçlar yaptıysam, bazılarına nokta koyduysam, şu anda bunların hepsi yatırım. Beş sene sonra bunların karşılığını alacağım.

II. HÜLYA AVŞAR VAKASI

Holding olmaya ramak kaldı
"15 sene sonra küpüm dolmuş olacak" diyen Akkaya'ya göre iş, aşktan önce geliyor, duygular karın doyurmuyor

* Hülya Avşar kendisi için "Holding gibi kadınım" diyor. Bunda başarısının yanı sıra başarısını nakite çevirmesinin de etkisi var. Sizin finans konuları ile aranız nasıldır?

Benim kazancım ile Hülya Avşar'ın kazancı şu anda kıyaslanamaz. Benim yaşımda olduğu dönemlere bakarsanız, daha fazla kazanıyor olabilirim. Ama şu an yaptığım şey, ileride Hülya Avşar gibi holding şekline dönmek için yaptığım yatırımlardır.

* Finans danışmanınız var mı?

Hayır, maddi konularda çok fazla başkalarına danışmam. Aslında diğer konularda da en son kararı ben veririm. Bir holdinge dönüşmek adına şu an yatırım yapıyorum. Belki bir 15 sene sonra ben de küpümü doldurmaya başlayabilirim.

d

HEM İŞ HEM EŞ OLMAZ!
* Başarıyı hep iş anlamında konuştuk, özel hayatınız da başarılı mısınız?

Hiçbir zaman aynı istikrarda gitmez ve gittiğine de inanmıyorum. Hangi başarılı insanın özel hayatı aynı istikrarla gidiyor, gittiğini iddia edenlerin göstermelik olduğunu düşünüyorum. Çünkü iş hayatında başarıyı sağlarken özel hayatınızdan feragat ediyorsunuz. Böyle bir gerçek var. Hem işinizde hem de evinizde bir numara olamazsınız. Ben de özel hayatımı iş yaşantımın arkasına attım.

* Niye önce iş?

İleride yaşlandığım zaman özel hayatımdaki hiçbir şey karnımı doyurmayacak çünkü. Hiçbir duygu beni beslemeyecek. Meslek yaşantılarını bir kenara atıp özel yaşantılarını ön plana çıkartan insanların hepsi bana göre çok mutsuzlar. Mutlu olanlar azınlıktadır.

* Mesleğiniz nedir diye sorduklarında ne diyorsunuz?

Televizyoncuyum diyorum.

* Mesleğe yeni başlayan mankenler gelip sizden strateji alıyorlar mı?

Soruyorlar. Onlara önce meslekte başarı kazanmalarını, sonra medyatik olmanın gerekliliğini söylüyorum.

* Ajans kurmayı düşünür müsünüz?

Hayır hiçbir zaman. Mankenlik ajansında herkes kendi bir birey. Her bireyin ruh haline uygun davranamam. İnsan çalıştırmak zaten zor, ajans daha da zor. Ajans sahibi olmak bence ülke yönetmek kadar zor bir şey. İnanılmaz zevkli bir iş, keyifli ama ben yapmam.

* Yaptığınız işte 1 numara olduğunuza ve çığır açtığınıza inanıyor musunuz? Yani sizin yolunuzdan giden oldu mu?

Olamadı, gidemediler. Eğer gitselerdi şu an benimle birlikte anılan birkaç isim olurdu. Yani ben, biri takip etsin, ben en doğruyu yapıyorum demiyorum ama en azından benim kadar akıllı biri çıkmadı. İyi mankenler var. Mesela Güzide Duran, Tuğçe Kazaz, Yüksel Ak ama şu an aynı yerde değiliz.

* Sizin başarılı isimleriniz kimler?

Candan Erçetin'i çok başarılı da buluyorum. Tarkan'ı çok beğeniyorum. Eğer birinin yerinde olmak isteseydim bu isim Halkla İlişkiler'in duayeni Betül Mardin olurdu.

DİLEK SANCILI



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır