kapat
08.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HIGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

BBG'DE İLK ELEME

Cumartesi akşamı sevgili editörüm Hayrullah Mahmud'un daf dahil olduğu bir grupla Biri Bizi Gözetliyor adlı yarışma programını izliyorduk.

Herkes yarışma hakkında görüşlerini belirtirken, hepsinin ortak noktası 14 numaralı yarışmacı Gaye'ye sinir olmalarıydı. Yarışma programının Star TV'ye geçmesi ve Kanal 6'dan şifresiz olarak 24 saat yayın yapmasıyla geniş bir izleyici kitlesine ulaşan 3. dönem BBG, Cumartesi gecesi ilk elemesini gerçekleştirdi. Yarışmacılar arasında yaşanan kavgalarda ve yarışmanın son dönemlerinde izlenme oranları iyice yükselen programın daha ilk eleme gecesinden bu başarıyı yakalayabilmesini sağlamak için çok dahiyane bir fikir geliştirilmiş olduğu apaçık belli olan bir eleme izledik. Büyük bir tesadüf eseri, daha eve girer girmez hanımların gözdesi olan evin romantiği 11 numara Azizcan ile evde devamlı gergin hava yaratan ve hemen hemen herkesle kavga edip tartışan 14 numara Gaye eşit puan alarak birinci olmuşlardı. 15 gün değil 1 saat seyrederek bile insanın tahammül sınırlarını zorlayan Gaye, nasıl olup da tüm bölgelerden yüksek puanlar alarak Haftanın Birinciliğine ortak olabilmişti?f Düşünün bir kere, insan değil birlikte yaşamak, aynı ortamda bile anlaşarak çalışmayacağı birini nasıl favori gösterip oy verir? İkinci şaşırdığım nokta Azizcan ve Gaye görüşme odasına girdiklerinde yaşandı. Kurallar gereği, birlikte alacakları ortak bir kararla evden birini eleyeceklerdi. Karar aşamasında Gaye ne kadar kararlı ve açıksa Azizcan o kadar diplomatik davranıyordu. Gaye, daha önce evde yaşadıklarından dolayı tartışmalı olduğu kişileri elemek istiyor, Azizcan ise 07 Kaan hariç Gaye'nin söylediği isimlere karşı çıkıyordu. 07 Kaan'da karar kılıp söylediklerinde ise barajda olduğunu öğrenip eleyemediler. Azizcan, karar aşamasında adeta bir melek maskesi takınarak aklına eleyecek kimsenin gelmediğini söylüyor, Gaye ise isim sıralıyordu. Azizcan'ın vücut dili ve Gaye ile aralarından geçen diyaloglardan samimi olmadığı açıkça belli oluyordu. Hele, 05 numaralı yarışmacı Başak'ı elemeye karar verip bunu arkadaşlarına anlatırken ki ifade ve hareketleri görülmeye değerdi. Diğer arkadaşları heyecanla ve stres içinde elenen kişinin adını beklerken dakikalarca Gaye ile aralarında geçen diyalogları virgül sektirmeden anlatması ve bunları yaparken arkadaşlarından itiraz gelinceye kadar gözlerini gizlemek için güneş gözlüğünü takması bana ve yarışmayı birlikte izlediğim diğer kişilere hiç inandırıcı gelmedi.İnsanların tepkilerini almaktan ve dolayısı ile oy kaybı korkusundan dolayı takındığı bu suya sabuna dokunmak istemeyen masum çocuk ifadesi, Azizcan'ın yarattığı "romantik delikanlı" imaj ıyla hiç bağdaşmıyor.Başak, yolun açık olsun...

Dünya kadınlar günü

Ey kahraman Türk Kadını! Sen, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.

(Atatürk)

8 Mart günü Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyoruz. 1910'da Kopenhag'da toplanan Dünya Kadınlar Kongresi, A.B.D.'de yapılan bir kadın işçiler yürüyüşünün 53. yıldönümüne rastlayan 8 Mart gününü "Emekçi Kadınlar Günü" olarak ilan etmişti. 1975 yılından itibaren Birleşmiş Milletler tarafından "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanan bugünde, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olduğu bildirgelerle açıklanır ve kadınların sorunları belirlenir ve bu konularda yapılması gerekenler tartışılır.

Ülkemizde kadın hakları konusunda her ne kadar gözle görülür biçimde iyiye doğru bir gidiş varsa da, ne yazık ki halen birçok gelişmiş ülkenin gerisindeyiz. Günümüzde, aileleri tarafından eğitim almalarına izin verilmeyen, zorla evlendirilen kız çocukları, eşleri ve yakınları tarafından fiziksel olarak zarar verilen kadınlar, ekonomik olarak eşlerine bağımlı kadınlar azımsanmayacak kadar fazla.

Çözüm? Eğitim ve bilinçlenme... Kadın hakları konusunda toplumsal olarak bilinçlenebilmek için bireysel eğitim şart... Bu hafta, Haftanın Yazısı olarak Dünya Kadınlar Günü münasebetiyl Kadın Hakları'nın Tarihçesi başlıklı yazı yer alıyor. İlk kadın hakları toplantısından günümüze kadar gelen mücadelenin tarihçesi... Haftanın Fıkrası özellikle futbolseverlere... Haftanın Hikayesi'nde bu hafta Internet'te tanıştığı kişiye platonik aşık olan birinin yazdığı duygu yüklü mektup var, Ben Seni Olmadığın Gibi de Seviyorum.. Haftanın Şiiri ise Gassan Satar'dan, Yüreksiz Kalışım Yaraşır Bana...

Haftanın Siteleri bölümünde her hafta olduğu gibi bu hafta da 10 değişik site tanıtımı var...

HAFTANIN FIKRASI

BERBER DÜKKANI

Bakanlıklar Caddesinde mütevazı bir berber dükkanı... mütevazı ama ünlü bir berber dükkanı... Fikret usta yıllardır müşterilerini ayni mekanda tıraş etmekte.. Günün birinde kapı açılır... İçeri giren müşteri Aziz YILDIRIM'dır... -Acelem var...! der... Saçlarımı söyle bir düzeltir, sakal tıraşımı yeniler misin ? önemli bir randevum var , geç kaldım... Fikret usta mesleğine özgü maharetini sergiler, bir çırpıda sac-sakal tıraşını bitiriverir...

- Eline sağlık usta...Borcum ne kadar? diye sorar gayet memnun bir biçimde

Aziz YILDIRIM...

-- Aaaa, olur mu? Siz koskoca Fenerbahçe başkanısınız... Sizden para almam

söz konusu olamaz...Dükkanımı şereflendirmeniz yeter bana... Kesinlikle almam... Israr falan....nafile..... Tekrar tekrar teşekkür eder, dükkandan ayrılır

Aziz YILDIRIM...!

Fikret usta ertesi sabah dükkanını açmaya geldiğinde, kepengin hemen önünde koca bir paket ve pakete iliştirilmiş bir zarf bulur.... Pakette 15 adet sarı-lacivert forma, zarfta ise 15 adet 100 Dolarlık banknot vardır... Mutlu mutlu kafasını iki yana sallar Fikret usta,ne gereği vardı.... Aradan bir kaç gün geçmiştir, dükkanının kapısı açılır... İçeri giren müşteri Süleyman SEBAdır... - Şeyyy..der...Acelem var...! Saçlarımı söyle bir düzeltir, sakal tıraşımı yeniler misin ? Bıyıklarıma dokunma ama.. Önemli bir randevum var , geç kaldım...

Fikret usta mesleğine özgü maharetini sergiler, bir çırpıda sac-sakal tıraşını bitiriverir...

- Eline sağlık usta...Borcum ne kadar? diye sorar gayet memnun bir biçimde

Süleyman SEBA...

- Aaaa, olur mu? Siz BEŞİKTAŞ'lıların onursal başkanısınız...Türk sporuna

hizmet etmiş çok değerli bir insansınız..Sizden para almam söz konusu

olamaz... Dükkanımı şereflendirmeniz yeter bana.. Kesinlikle almam..

Israr falan....nafile..... Tekrar tekrar teşekkür eder, dükkandan ayrılır

Süleyman SEBA.... !

Fikret usta ertesi sabah dükkanını açmaya geldiğinde, kepengin hemen

önünde küçük bir paket ve pakete iliştirilmiş bir zarf bulur.... Pakette 15

adet BJK rozeti, zarfta ise 15 adet 1'er milyonluk Türk Lirası'ndan toplam

15 Milyon TL vardır... Mutlu mutlu kafasını iki yana sallar Fikret usta. Ne

gereği vardı....Hem de emekli maaşından...!!!

Tesadüf bu ya, aradan bir kaç gün daha geçmiştir,dükkanın kapısı aralanır...

İçeri giren müşteri Mehmet CANSUN'dur...

-Çok acelem var...! der... Bir yandan da telaşlı telaşlı saatine bakmaktadır... Saçlarımı söyle bir düzeltir, sakal tıraşımı yeniler misin?

Önemli bir randevum var , geç kaldım..

Fikret usta hemen ise koyulur, mesleğine özgü maharetini sergiler, bir çırpıda saç-sakal tıraşını bitiriverir...

- Bravo sana usta...Dedikleri kadar hızlıymışsın...Borcum ne kadar? diye sorar gayet memnun bir biçimde Mehmet CANSUN ..

- Aaaa, olur mu? Siz koskoca UEFA şampiyonu Galatasaray'ın başkanısınız...

Sizden para almam söz konusu olamaz... Dükkanımı şereflendirmeniz

yeter bana... Kesinlikle almam....

-- Peki usta...Nasıl istersen der...aceleyle berber dükkanından

ayrılır

Mehmet CANSUN

Fikret usta ertesi sabah dükkanını açmaya geldiğinde, kepengin hemen önünde

15 adet Galatasaray yöneticisi sıra beklemektedir.... :-))

HAFTANIN HİKAYESİ

BEN SENİ OLMADIĞIN GİBİ DE SEVİYORUM...

Neden sen?? Bunu o kadar soruyorum ki kendime, kendi kendime. Sana yazmak aslında sana söylemek istediğim o kadar çok şey var ki!

Ama yapamıyorum nedenini iyi biliyorsun değil mi minik(!) sıçan. Evet çok çok iyi biliyorsun.

Bu gece de yine her gece olduğu gibi seni bekliyorum. Ve bu kez gelmiyor musun? Sana ihtiyacımın olduğunu bildiğin halde. Kanala bakıyorum. Hala yoksun ve ben seninle konuşmayı bile özlüyorum. Yazdıklarını bile. Bırak sesini, seni görmeyi, seni öpmeyi, sana dokunmayı, sana sarılmayı, seninle hayal kurmayı düşünsene sadece yazmanı istiyorum !!!

O ilk gece o sana selam verdiğim ilk gece nereden tahmin edebilirdim

ki? Böylesine duygu yüklü olacağım, böylesine benliğimde taşıyacağım.

Söylesen gülerdim belki de. Hatta bana yakında tanışacağız dediğinde bile

gülmüştüm. Sana farkında olmadan bağlanmam komik aslında. Çünkü sen hiç benim olmadın ki. Yine de seni suçlamıyorum, suçlamadım ve asla suçlamam da.

Sanırım en doğrusunu yapıyorsun. Kısa bir zamanlık bir oyun bizimkisi.

Tahminimce başlamadan bitecek olan bir oyun. Sahne, dekor, oyuncular ve

yönetmenler aynıydı belki ama her karede, her dakikada hatta her saniyede

farklıydı olaylar. Bu farklılığı yaratan da sendin iste.

Kimi zaman sarıldım sana paylaşmak için sevincimi, kimi zaman kızdım 'seni

sevmiyorum' dedim haykırmak için öfkemi. Bunlaraysa bir tek sözün, düşüncen, dokunuşun, gülüşün, bir tek bakışın dahi sebep oldu. Ne zaman

zorluklar tıkadıysa yolumu; verdiğim savaşlarda daima seni bulmak isterdim

yanımda.

Oysa sen kim bilir belki de başka kollarda...

Yine de senden öğrendiğim çok şey var. Özellikle de söz konusu

insanlarsa zekaysa hep öndeydin benden. Bilmiyorum her şeyi paylaşmak isterdim senle, hayatini bile. Ama sanırım böyle bir sorumluluğu üstlenmek zor geldi sana...

Evet ilk kez platoniğim. Önceleri güldüğüm olay bu! Ama tesadüfler o

kadar karışıyormuş ki insanın yaşantısına. Sen ruhsal durumumu bakışlarımdan anlayan, beynimin içini okuyan tek insansın. Aslında sen beni tanıma şerefine ulaşmış tek insansın diyebilirim. Eline çok koz verdiğim

için mi, yoksa anlayabildiğin için mi bilmiyorum.

Sana veda maili atmayı bile duşundum. Ama yapamadım. Klavyedeki tuşlar

bıçak gibi geldi. Öyle bir bıçak ki benden canımı sokup atmamı istemiş gibi

ve yine başaramadım. Başaramayacağım da!

İçinde yaşadıklarını bir gün bile belli etmedin bana yani tam anlamıyla. Yine de hala dediğim bir şey var:ne mutlu ki bana seni tanımışım ne mutlu ki gülücüklerini içime sığdırmışım. Ve olduğun gibi kal demiyorum sevgilim ben seni olmadığın gibi de seviyorum.

Kaynağı bilinmiyor....

HAFTANIN ŞİİRİ

YÜREKSİZ KALIŞIM YARAŞIR BANA

Gelmeyişim sanma sendendir

Sanma sevgisizliktendir

Korku denen şeytanın esiriyim

Yaşam denen tuzağın kelepçelisiyim

Uzatamadım elimi sana

Veremedim bakışlarımı gözlerine

Yaraşamadım yüreğinin sevdasına

Oysa ayışığı olmak yaraşır sana

Gümüş renkli bir sel gibi inip geceye

Gecenin hükmünü yıkmak yaraşır sana

Gündüze vuran güneş olmak yaraşır sana

Maviliğe yoldaş olup

Sabaha vuran umut rengi olmak yaraşır sana

Yine de yüreğime gel dokun

Bedenime gel vur ışığını

Sevdanı yay ruhuma

Gelemem belki

Kopamam toprağımdan

Belki sen kokunu bırakıp tenimde

Sevgini bırakıp yüreğimde gitmek zorunda kalacaksın

Hiç düşünme o zaman

Su yüreğimi koparıp yerinden

Alıp kendine katmak yaraşır sana

Seni böylesine boynu bükük bırakan benim

Sensizliği yar seçen benim

Hiç acıma bana

Al yüreğimi götür rüzgarında

Şu ruhumun yüreksiz kalışı yaraşır bana

Gassan Satar

HAFTANIN YAZISI

KADIN HAKLARI TARİHÇESİ - AMERİKA'DAN BİR ÖRNEK

Son 151 sene içerisinde kadınlar için, aile hayatında, dinde, politikada,

iş dünyası ve eğitimde büyük değişiklikler meydana gelmiştir. Bu değişiklikler kendiliğinden ortaya çıkıp, gerçekleşmedi. Kadınlar kendileri, bu değişiklikleri istedikleri için çaba gösterip bunların gerçekleşmesini sağladılar.

Bunları 151 senedir demokratik bir şekilde toplantılarda, imza kampanyalarıyla, konuşmalar düzenleyerek ve direnerek gerçekleştirdiler.

Hep birlikte çalışarak, kadınlar için daha iyi bir dünya sağlamak için yaptılar.

Bütün bunlarda büyük ölçüde de başarı sağladılar.

Çayda İhtilal

Kadın Hakları Hareketi 13 Temmuz 1848'de başladı. Elizabeth Cady

Stanton, New York'ta oturan dört ev kadını arkadaşına, kadınların Amerika'daki durumundan memnun olmadığı ve kendini ne kadar kısıtlanmış olarak hissettiğini anlatmaya başlar. Tabi ki, Amerika'da sadece kadınların

sorununu bu beş kadın konuşmuyordu, ama bu beş kadın konuşmakla

kalmayıp harekete geçti. İşte onların sayesinde Kadın Hakları Hareketi'nin

151. yılını kutluyoruz. 19 Temmuz 1848'de, tarihte ilk kez, kadınlar

"Kadınların Durumu ve Hakları"nı konuşmak üzere bir toplantı gerçekleştirdiler.

Hükümete Bildiri Hazırlanır

Elizabeth Cady Stanton, devletin kadınlara neden dikkat etmesi konusunda

bir bildiri hazırlayıp, bu bildirinin geniş çapta tanıtımını yaptı. Stanton'un üzerinde durduğu bazı konular şöyleydi: Kadınların oy kullanma hakkının olmaması, Evli kadınların mal, mülk sahibi olmamaları, Boşanma ve vesayet kanunlarının kadınlara hiçbir hak tanımaması, Çoğu mesleklerin, kadınların yapmasına iznin olmaması, (tıp, hukuk vb.)

Kadınlar erkeklerle aynı işi yapsa bile, aynı parayı kazanamamaları, Kadınların üniversiteye kabul edilmemeleri, Kadınların tamamen erkeklere bağımlı olarak kalmalarının mecburiyeti.

İlk Kadın Hakları Toplantısı

İki gün süren bu toplantıda bildiri tartışıldı. Fakat, kadınlara oy kullanma hakkının kabul edilecek bir öneri olmadığı görüşü çok yaygındı. Alınan en büyük karar ise, bu tür toplantıların Amerika'nın her bir köşesinde

yapılıp, görüşlerin toplanmasıydı.

Karşı Savaş Başlıyor

Kadın Hakları Hareketi'nin başladığı günün ertesi, tüm gazeteler

böyle bir olayın ne kadar gülünç ve gereksiz olduğunu haber yaptılar. Böyle bir saldırı, aleyhinde olan erkekleri yeniden düşünmeye sevketti. Fakat

bu eleştiriler kadınlar üzerinde umulduğundan ters bir etki yapıp, bu

tarz toplantıların ve bildiride sözü geçen konuların, kadınlar tarafından

daha fazla tartışılmasına sebep oldu.

Hareket'in Yayılması

Kadın hakları toplantıları 1850 yılına kadar düzenli bir şekilde, ülke çapında yapılmaya devam etti. Sonuç olarak, erkeklerin de desteği ile

72 sene sonra 1920 'de kadınlara oy kullanma hakkı verildi.

Oy Kullanma Hakkından Sonra

Kadınların çoğu, oy kullanma hakkını elde etmekle yetinirken, birkaç

kadın bunun yeterli olmadığını, bu hakkın sadece yapılması gerekenlerin bir başlangıcı olması gerektiğini düşünüyorlardı. Bu kadınlardan biri de

Alice Paul'du. 1923'de Alice Paul, Ulusal Kadınlar Partisi'nin başkanı,

anayasada yapılması gereken değişiklikler için çalışmalara başlar. Bunlardan

ilki, "Kadın ve Erkeklere Eşit Şartlar" çalışmasını yapar. İkinci hareket

ise, hemşire Margaret Sanger tarafından başlatıldı. Bu da, kadınların

doğum kontrolü kullanma hakkı üzerindeydi. Bu çalışmaların sonucunda, ancak 1965'de kadınlar kanunen doğum kontrolü hakkını kullanabildiler.

İkinci Dalga

Seri hareketler 1960'larda başladı. İlk olarak, 1961'de Esther

Peterson

Kadın İşçiler Bürosu'na direktör olarak atandı. Hazırladığı raporda, kadınlara karşı "önceden verilen hüküm" tarzı uygulamalarının hükümet tarafından durdurulması önerisini getirdi. Sonra, 1963'de Betty Friedan'ın "Kadınımsı Gizem" (Feminine Mystique) adlı kitabı piyasaya çıktı. Bu

kitapta kadınların nasıl baskı altında tutulduğu anlatıldı ve en çok satan

kitaplar arasına girdi. 1965'de Eşit İş Verme Kanunu'na cinsiyet kelimesi de

eklendi. Bunu takiben, Eşit İş Verme Komisyonu kuruldu. Bu kurulun ilk beş

senelik hayatında, 50.000 şikayet geldi. Bu dönemlerde, üniversitelerde

okuyan kadınların da kadın hakları hareketine aktif destekleri oldu.

Yeni Konuların Gündeme Gelmesi

1972'de "Eğitimde Eşitlik" kanunu çıktı. Bunu takiben tıp, hukuk, mühendislik, mimarlık ve diğer mesleklerde, kadınların sayısında büyük artışlar görüldü. Bunun olumlu yan etkisi ise, kadınların hemen hemen

her dalda spor yapmaya başlamaları oldu.

Sonuç

Bütün bu çalışmaların sonucunda belki de en önemli başarı kadınların ekonomik özgürlüğüne sahip olmalarıydı. Bir düşünün: Sadece 26 sene

öncesine kadar, kadınlara kredi kartı verilmiyordu! Kadınlar, bankalardan

erkek kefil olmadan, kredi alamıyorlardı! Kadınlar, yaptıkları aynı iş için

erkeklerden 0aha az para alıyorlardı! Sadece 26 sene bu! Amerika'da artık "Eşit Haklar" mevzusunu konuşmaya gerek kalmadı. Tartışılan konular daha hassas ve karmaşık. Kadınların papa olması gibi. Darısı Türkiye'mizin başına. Ama, bu yazıdan da anladığımız üzere, bunlar sadece konuşmakla olmuyor. Bir düşünsenize Elizabeth Cady Stanton ve dört arkadaşı, 13 Temmuz 1848'de sadece konuştuklarıyla kalsalardı, bugün biz kadınlar ne durumda olurduk acaba? kadinlar.com'dan alıntıdır.

HAFTANIN SİTELERİ

1-) www.garaj.org

Garaj, hayatlarının bir bölümünde müzikle uğraşan kişileri aynı platformda buluşturmayı amaçlayan bir Internet sitesi. Sitede, şarkı sözleri ve notaların yanı sıra, programlar, alışveriş ve haberleşme panoları, forumlar, sohbet ve müzik linkleri bulunuyor. Yapım aşamasındaki prova ve kayıt stüdyoları ile ilgili bölüm ise yayınlandığında ilgi çekeceğe benziyor.

2-) www.biography.com

Değişik dallardan beğendiğimiz ünlülerin yaşam ve başarı hikayelerini öğrenmek istediğimizde ziyaret etmek isteyebileceğimiz hoş bir site. İngilizce olarak hazırlanan site, Renoir'den Billie Holiday'a, James Garner'den Russell Crowe'ye kadar bir çok ünlünün biyografisini içerisinde barındırıyor. Bugün doğanlar bölümü de meraklıları için mevcut...

3-) www.didyouknow.com

Domatesi ilk Aztek ve İnkaların yetiştirdiğini biliyor muydunuz? Peki Somali'nin yeryüzünde her vatandaşın aynı dili konuştuğu tek ülke olduğunu? Bugüne kadar hiç aklınıza gelmeyen ilginç bilgiler bulabileceğiniz bu İngilizce içerikli sitede hayvanlar aleminden teknolojik gelişmelere, oyunlardan sağlığa hemen her konuda ilginç sorulara cevap bulabilir, bilgi dağarcığınızı genişletebilirsiniz.

4-) www.tikabasa.com

Yediğiniz yemekte kaç kalori var, merak ediyor musunuz? Aniden bir misafiriniz geldi, pratik yemek tarifi mi arıyorsunuz? tıkabasa.com tam size göre bir site. Ana sayfasında günün tarifinin yer aldığı sitede farklı yemek tariflerinin verildiği bölüm, şifalı otlar ve baharatların tanıtıldığı bölüm ile sebze, meyve ve yemeğin kaç kalori içerdiğini gösteren kalorimetre bölümleri yer almakta. Sitede ayrıca elinizdeki malzemeye göre pişirebileceğiniz yemek de arayabilirsiniz. Size özel ya da arşivde bulunmayan bir yemek tarifini "tarif ekleyin" bölümünden yayınlatabilir, diğer ziyaretçilerle paylaşabilirsiniz.

5-) www.glasbergen.com

Eğer karikatür seviyorsanız, Randy Glasbergen tarafından hazırlanan bu site çok hoşunuza gidecek. Sitede Glasbergen tarafından hazırlanan yeni karikatürlerin yanı sıra eski karikatürleri de yer alıyor. Her gün yenilenen sitede günün karikatürü bölümü mevcut. Bunun yanında, daha önce yayınlanmış karikatürler eğitim, diyet, evlilik, bebek, hayvan gibi bölümlere ayrılarak belirli alanda karikatür arayanlara kolaylık sağlıyor.

6-) www.coffee.com

Kahve, çoğumuz için vazgeçilmez bir tutku. Uyanmak amacıyla içilen ilk kahve ya da güzel bir yemeğin ardından içilen kahve günün en keyifli parçalarından. Eğer sizin için de kahve vazgeçilmez bir tutkuysa bu siteye bayılacaksınız. Site, kahve türleri hakkında geniş içeriğe sahip. Dünyanın kahve yetiştiren başlıca üç alanı olan Pasifik Okyanusu'ndaki ülkeler, Arap ülkeleri ve Amerika kıtasındaki tüm kahve çeşitleri hakkında bilgi veriyor. Site, size iyi kahve yapmanın püf noktalarını da sunuyor. Kahve siparişi de verebildiğiniz bu site kahve kültürünü geliştirmek isteyenlere...

7-) www.dilokulu.com

Yurtdışındaki dil okullarını tanıtan bir rehber görevini üstlenen sitede Çin'den Güney Afrika Cumhuriyeti'ne, Avustralya'dan Brezilya'ya kadar bir çok ülkedeki dil okullarının tanıtımı yer alıyor. Sitenin arama motoru sayesinde ABD, Kanada, Yeni Zelanda, Avustralya ve İngiltere'deki dil okulları listelenebilir, bu okullar hakkında merak ettiğiniz her bilgiye ulaşabilirsiniz. Her yaş grubuna hitap eden sitede, dil testleri, öğrendiğiniz dilin hangi kurumlar tarafından denetlendiğinin açıklandığı "akreditasyon" bölümü, ilgilendiğiniz yabancı dil ile ilgili kitap ve cdlerin bulunduğu "materyaller" bölümü, online sözlük, seviye tespit bölümü ve haftanın yazısı mevcut.

8-) www.hepyek.com

Türkçe, İngilizce ve Almanca dillerinden kullanabilen bir oyun sitesi... Online oyunların oynanabildiği sitede çocuklara özel, aksiyon, yap-boz, mantık, kağıt oyunları, saldırı, şans oyunları ve spor oyunları gibi çeşitli ilgi alanlarına göre oyunlar mevcut. Hem küçüklere hem büyüklere hitap eden sitede amiral battı, torpedo alley ve briç gibi oyunlar da oynayabilir, eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.

9-) www.dergibi.gen.tr

2001 yılı Türkiye Yazarlar Birliği Elektronik Yayıncılık Ödülü alan edebiyat içerikli bu site, Ocak 1999'da Melih Bayram Dede editörlüğünde yayınlanmaya başlandı. Şiir, öykü, deneme, şiirlerin yanı sıra kitapların tanıtıldığı Kitaplık bölümü, röportajlar, yazarlar hakkında bilgiler, haberler, dergiler, gezi notları, anketler, sohbet odası ve geniş içeriği ile arşiv bölümü yer almakta.

10-) www.evreningizemi.com

Uzay ve bilim üzerine Türkçe içerikli bir site. Profesyonel bir şekilde hazırlandığı belli olan sitede, Türkiye'nin en büyük uzay arşivi bulunmakta. Düzenli güncellemelerle yurtdışından uzayla ilgili son gelişmeler kullanıcılara bildiriliyor. NASA Televizyonuna canlı olarak bağlanabilir, NASA'nın çalıştığı yerleri İnternet üzerinden görüntüsünü de bulabilirsiniz. Ayrıca Türkiye'deki bütün illerinin ve dünyanın uzay görüntülerini de sitede görmeniz mümkün. Sitede bilginizi ölçmek için aylık bilgi testleri de bulabilirsiniz. Gezegenlerdeki yaşınızı ve ağırlığınızın hesaplanması ise sitenin bir diğer ilgi çekici bölümü.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır