Delikanlılar maniküre!

"Çirkin Kral" iltifatı tarihe mi karışıyor? Son yıllarda dünyada olduğu gibi Türkiye'de de erkekler güzellik salonlarına koşuyor
Haftada bir manikür yaptırıyorlar, kaşlarını aldırıp, solaryuma giriyorlar. Vücutlarının bazı bölgelerindeki gereksiz kıllar epilasyonla temizleniyor, düzenli cilt bakımı yapılıp, siyah noktaları ayıklanıyor, kırışıklar azaltılıyor. Beslenme düzenine dikkat ediliyor, kalori hesaplanıyor, gerekirse diyet yapılıyor. Spor da olmazsa olmazlardan. Daha düz bir karın, sıkı bir kalça ve geniş omuzlar için saatlerce spor salonunda ter dökülüyor... Bunları erkekler yapıyor. Yanlış anlamayın; homoseksüel değil, heteroseksüel, yani yaygın deyimle "normal" erkekler...

Mükemmel bir vücuda sahip olmak... Bu saplantı uzun zamandır erkekleri de etkisi altına alıyor. Reklam ve film endüstrisinin pompaladığı; "yakışıklı erkeklerin meslek ve seks hayatlarında daha başarılı olduklarına" dair klişe yüzünden dünyada milyonlarca erkek düzenli olarak vücut bakımı yaptırıyor.

Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre, 7 milyon erkek, "kadın hastalığı" olarak bilinen anoreksia ve bulimia gibi yeme bozukluklarından şikayetçi. Bir başka araştırma yine Amerika'da erkeklerin yüzde 43'ünün fiziksel görünümlerinden memnun olmadıklarını gösteriyor. 1972 yılında bu oran sadece 15'ti. Erkekler mi çirkinleşti, yoksa bedenlerine olan güvenlerini mi kaybettiler?

KAŞ GİZLİCE ALINIRDI
Bu gelişmelerin sadece kıtanın öbür ucunda yaşandığına bakmayın. Türkiye'de bu konuda bir araştırma yok. Ancak çevrenize baktığınızda Türkiye'nin de böyle bir "trend"in esiri altına girdiğini görebilirsiniz. Türkiye'nin en ünlü erkek kuaförlerinden Veysel Şenel bunun trend olmadığını vurguluyor: "22 yıldır erkek kuaförüyüm. Eskiden de erkekler kaşlarını aldırırdı. Ama bunlar gizli yapılırdı. Şimdi kimse bakım yaptırdığını gizlemiyor. "

Kaş aldırırken çekinmiyorlar
Salon Veysel'de cilt bakımını Estetisyen Gül Korkmaz yapıyor. Gül Hanım, 9 yıldır burada çalışıyor. İlk senelerde haftada 1-2 kez cilt bakımı yaparken, son yıllarda bu sayının bir hayli arttığını söylüyor: "Görsellik son yıllarda önem kazandı. Bunda medyanın etkisi fazla. Eskiden cilt bakımı yaptıranlar ya da kaşlarını aldıranlar, bundan utanıyordu. Odanın kapısı açıldığında çok rahatsız olan müşterilerimiz vardı. 'Aman kapıyı kapatın, bir gören olacak' derlerdi. Ama şimdi yüzünde maske ile odadan dışarı çıkıp, sigara içiyorlar. Ya da büyük salonda saçı kesilirken, kaşlarını aldıranlar ya da manikür, pedikür yaptıranlar var."

Estetisyen Gül Korkmaz erkeklerin yavaş yavaş makyaj yaptırmaya başladıklarını da söylüyor: "Sadece sanatçılar değil, iş adamları da artık özel bir akşam için hafif makyaj istiyorlar. Kapatıcı ve pudra sürüyoruz. Örneğin kameraların olduğu bir yere gidecekse, parlamayı önleyici makyaj yapıyorum. Ama mutlaka uyarıyorlar; 'Sakın anlaşılmasın' diye..."

Emrah kaşlara dokundurmuyor
Ünlü şarkıcı Emrah da Veysel'in müdavimlerinden. Yaklaşık 9 yıldır bu salona gelen Emrah, mutlaka haftada iki kere saç ve manikür için uğruyor. Düzenli olarak pedikür yaptırıyor, ama kaşlarını aldırmıyor.

Saçlarını uzatan sanatçı, Mart ortasında çıkacak albümü için kendini yeniliyor. Saçları daha tam istedikleri gibi olmadığı için Emrah, henüz uzun saçlı haliyle fotoğraf çektirmiyor: "Veysel Bey, bu kasette bir değişiklik yapmamız gerektiğini söyleyerek, saçlarımı uzatmamı teklif etti. Yaklaşık 4 aydır uzatıyorum saçlarımı. Ama uzun saça çok zor alıştım. Sabahları bir kalkıyorum, saçlarım kabarmış, hepsi diken diken. Aynaya bakıyorum, gözlerime inanamıyorum. Bu nedenle birkaç kez dayanamadım, kestirmek istedim. Ama Veysel Bey beni her seferinde ikna ediyor."

Nazan BİLGİÇ