kapat
11.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HIGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

14 Şubat'ı başımıza kim sardı?

Hakkında en çok konuşulan gün hangisi? Hiç kuşkusuz Sevgililer Günü.
Artık iş o hale geldi ki 14 Şubat'ta sevgilisi olanın cüzdanı, olmayanın sinirleri boşalıyor! Kimi; ne hediye almalı, stresine giriyor... Kimi; bu yıl da kalbim boş, diye depresyon uykusuna yatıyor. Eskiden de aşık olurduk elbette. Aşk şiirleri, aşk romanları, aşk intiharları yine vardı. Ama bugünkü gibi kapsamlı bir kültür, bir sektör değildi. Peki nasıl bu hale geldik? 'Hafızasız bir toplum olduk' diyenlere inat, toplumun aynası olan SABAH'ın arşivini taradım. Aşk balonunu şişirenleri buldum...

1992'DE ŞİŞMEYE BAŞLADI

Yıl 1990 Şimdilerde Sevgililer Günü (kısaca SG diyelim) hazırlıkları iki üç hafta önce başlıyor. Halbuki 1990'ın 13, 14 ve 15 Şubat günleri boş geçmiş. İnanılır gibi değil, ama gazetede ne bir reklam, ne bir haber, ne de bir yazı var.

Yıl 1991 13 Şubat'ta tık yok. 14 Şubat da öyle; kimse bu konuya değinmemiş. Bir gün sonra, 15 Şubat'ta o zamanlar Sabah'ta çalışan Bekir Coşkun sormuş: 'Aşıklar Günü niye kutlanmıyor?' İşin ilginci 13 ve 15 Şubat günleri yazan Hıncal (Uluç) Abi'nin de köşesinde aşk mafiş. Halbuki 80'lerde Erkekçe'nin her Şubat sayısında SG özel bölümü olurdu.

Yıl 1992 13 Şubat'ı yine boş. Nihayet 14 Şubat'ta olaya Duvar Yazısı ile giriyoruz: "Bugün Dünya Sevgililer Günü... Diğer Günlerin Tamamı Sapların!" Adı aşk yazarına çıkan Ahmet Altan'ın kardeşi Mehmet Altan, 2. Cumhuriyet tartışmalarını bir yana bırakıp "Sevgilim..." başlıklı yazısında yakınıyor: "Şimdi aşklar hızlı büyüyüp, hızlı ölüyor."

Bir yıl önce SG'yi pas geçen Hıncal Abi ise atakta: "Tüm aşıklar!.. Bugün sizindir!.." Aşk sözleri de yayınlamış Hıncal Abi: "Aşk insanın her şeyi olmadığı gibi gördüğü durumdur." (Nietzsche). Ancak SG tam mayalanmadığı için bu lafların arasına defolu olanlar da sızmış: "Hiçbir erkekten pırlantaları iade edecek kadar nefret etmedim." (Zsa Zsa Gabor). Kadın-moda ilavesi Melodi sevgi konusunda henüz pek kanaatkar: "Bugünü aşka ayırın." 15 Şubat'taki Duvar Yazısı önceki günle dalga geçerken geleceği görmüş: "Sevgilinizden dünkü masrafları geri istemeyi unutmayın."

Yıl 1993 Radyolar bangır bangır aşktan söz ettiği için artık heyecan günler öncesinden başlıyor. Tarih: 10 Şubat. Alo Bilgi'nin ilanı Sabah'ın ilk sayfasında: 900 900 804 'Sevdiğinize mesaj verin' (dakikası 5 bin 833 lira). Belli ki aşk piyasası büyüyor. 12 Şubat'ta SG hakkındaki ilk haber çıkıyor: "O gün genç yaşlı herkes birbirine 'Seni seviyorum' diyecek." Haberde büyük otel ve mağazalardaki hazırlıklar vurgulanıyor. 13 Şubat: Samsung saat ilanı vermiş: "Bugün sevdiklerinize bir saat ayırın." Aynı gün Hıncal Abi, "Yarın sizin sevgililer... Yarınlar da..." diyor. Özlü sözleri tabii ki unutmamış: "Aşk, bir kişi ile geri kalan herkes arasındaki farkın çok fazla abartılmasıdır." (G.B. Shaw)

Veee 14 Şubat: Mazlum Göknel'in hazırladığı 'Al Kalemi Eline' köşesinde sevgi konulu mektubu yayınlanan okurumuz Zekeriya Yaraş 500 bin lira kazanıyor. Alo Bilgi'nin kampanyası semeresini vermiş: Gazetenin 19, 20 ve 21'inci sayfaları mesaj dolu. Mehmet Altan, "1992'deki 'Sevgilim' yıl boyunca en çok hatırlatılan yazılarımdan oldu" diyor ve aynı yazıyı bir kez daha yayınlıyor! Güneri Cıvaoğlu da hükümetle meşki boşlayıp aşka dalmış. 15 Şubat: SG mesajları 16 ve 17'nci sayfalarda devam ediyor!

ENTELLER BİLE İLGİLENDİ

Yıl 1994 Artık firmalar uyanmış; reklamlar başlıyor. Nectar Beauty Shop: "14 Şubat'ta sevdiğinize doğal olanı hediye edin." Bir başkası: "Sevginizi göstermenin binbir yolu Pabetland'da sizi bekliyor."

12 Şubat'taki habere göre Vakkorama özel hediyelikler hazırlamış. Mesela, "Balımı seviyorum" pankartı taşıyan minik arı varmış. Çırağan Palace Kumarhanesi ise fırsatçı mı fırsatçı: "Sevgililer günü... Sevgi günü... Kazanma günü..."

Olay ciddiye de alınıyor artık. BJK fanatiği olmak dışında popüler kültürü hep teğet geçen Şahin Alpay'ın yönettiği Entellektüel Bakış sayfası SG'ye ayrılmış. Buradan bir haber: "Geçen sene mesaj patlaması oldu. Sabah, Hürriyet ve Milliyet'in telefonları kitlendi. Mesajı zamanında çıkmayanlar gazeteleri protesto etti." Mesela birisi, 'Mesajımı o gün yayınlamadığınız için sevgilim beni terketti' diye yakınmış.

14 Şubat: SG'ye ne kadar uygun bilemem ama Duvar Yazısı aşkın neticesini işlemiş: "Ben Ona Baktım. O Bana Baktı... Şimdi Üç Çocuğa Bakıyoruz." Hıncal Abi artık köşesinin tamanını SG'ye ayırıyor. Mahallenin Muhtarları dizisinde bile SG var.

'ŞU HAZİN GÜN'

Uzatmayalım. Gerisini biliyorsunuz. 14 Şubat sadece 10 yıl içinde Yılbaşı gibi, Anneler Günü gibi bir tüketim gününe dönüştü. Bugün aşktan geçilmiyor. Ancak dikkatinizi çekerim: Aşk ekonomisini patlatan hediyelik üreten firmalar değil; özel radyolar ve Alo Bilgi gibi 'iletişimciler' olmuş.

Son söz: Bu yazı için 10 yıllık tozlu ciltlerle boğuştuğumu gören Sabah Online editörü Hayrullah Mahmud, 'Ne iş' diye sordu. Söyledim. "Haa, şu hazin gün, değil mi" dedi...

Zeki kopyacı notu hak eder

Bahçelievler'deki Özel Sembol İlköğretim Okulu'nun kurucusu Serdar Arıkdal ve okul müdürü Mesut Türk ile Ortaköy sırtlarındaki Ginger'da bir araya geldik. Eğitim sorunlarının konuşulduğu yemekte, bu alandaki bilgisiyle milli eğitim bakanlarını dahi dut yemiş bülbüle döndüren gazeteci Abbas Güçlü ile Tunca Bengin, St. Benoit Mezunlar Derneği Başkanı Ece Erkan da vardı. (Diğer arkadaşları saymıyorum.)

Arap saçına dönen eğitim sistemimizden herkes yakınıyordu: ABD'de kaç gencimizin okuduğunu bilmeyen başbakanlar... Süper not almasına rağmen istediği fakülteye giremeyen öğrenciler... İki de bir değiştirilen sınav sistemi...

Neyse... İşin uzmanları sözlerini bitirince biraz da ben ukalalık ettim. Masada önce bir sessizlik oldu. Ardından kahkalar geldi. İşte çift sarılı yumurtalarımız:

* "Her işin başı eğitim" sözü yanlıştır. Doğru olsaydı, Rusya ekonomisi çökünce üniversite mezunları fahişelik yapmazdı.

* İslamcılardan korktukları için 'Eğitimin Birliği' ilkesini uyguladılar. Halbuki herkesin aynı eğitimi alması yanlıştır, ekonomi çok çeşitli uzmanlıklar talep eder.

* "Önce okuma yazma, sonra bilgisayar" sözü de yanlıştır. Siz bilgisayarı öğretin, çocuklar okumayı yazmayı kendiliğinden kavrar.

* Korkmayın! Bırakın çet yapsınlar, hatta porno sitelere girsinler. Böylece bilgisayarın inceliklerini öğrenirler. Gerektiğinde de interneti bilgilenmek ya da ticaret için kullanırlar.

* Ben olsam her kopya çekene sıfır vermem. Zekice hazırlanmış bir kopya az da olsa notu hak eder!

Nezaketlerinden, "İyi ki hoca olmamışsınız" demediler.

Bu da Türk'ün tabelası!

Gönlünde yer yoksa bana güzelim; farketmez ben ayakta da giderim", "Burma burma bıyıklarım, Tarkan seni ayıklarım", "Yollar gidişime, kızlar duruşuma hasta", "Ben bir kadını sevdim mi gözüm gibi bakar, ilah gibi taparım; ama ki bir yanlışını görmeyeyim, bir bidon benzin döker çatır çatır yakarım" gibi kamyon yazılarının kayıtlarını tutanlar vardır.

Arkadaşımız Ertan Karakanlı ise 'ilginç tabela' avcısıdır. Her gün yeni birini bulur. İşte son trofilerinden bir demet:

* 3210'lara 8310 görünümlü kapak yapılır (Avcılar'da ceptel bayii tabelası. 'Doğan görünümlü Şahin' yapan kaportacılardan mülhem.)

* Profesyonel çiğköfteci (Eski Londra Asfaltı'nda.)

* Öz milenyum (Yine bir ceptel bayii.)

Dipnot: Biliyorsunuz bunların tabela vergisi ödeniyor belediyeye!

dSevgilisizler gecesi

Kuraldır: Her trend karşıtını da doğurur. Sevgilisi olmayan arkadaşlarım yemek organize etmeye çalışıyor. Önemli ayrıntı: Bu organizasyona evli olanlar da dahil! (Tabii tek gelmek şartıyla.)

Bazı eğlence yerleri ise bekarlara, kalbi kırıklara, kaybedenlere hitap edecek 14 Şubat'ta. Örneğin Beyoğlu'ndaki SoHo kafe-barda Sevgilisizler Gecesi olacak ve (nedense) 1970 ve 80'lerin müziği çalınacakmış.

'Bahtsız Bedevi'nin itirafı

Doğum günü 10 Kasım veya 29 Şubat olanlara üzülürdük. Meğer başka şanssızlar da varmış: "14 Şubat Sevgililer Günü'nde doğmama rağmen, bu yaşa geldim, hâlâ tık yok." (ozgurmuslu, erkek, 29, İstanbul)



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır