Koleksiyonerlik zor iş. Zaman ve emeğin yanı sıra maddi birikim de gerektiriyor. 20 yıllık reklamcı Ender Merter ise bana göre farklı bir koleksiyoner. Sahip olduğu koleksiyonunu her fırsatta geniş kitlelerle paylaşmaya, genç kuşakların onu yakından tanımasına çaba sarf ediyor.
Merter, Türkiye'de afiş sanatının öncüsü, reklamcılığın ilk temsilcilerinden İhap Hulusi'nin eserlerini bir araya getiriyor. Daha doğrusu yıllar evvel evine gidip tanıştığı ve çok etkilendiği 'üstad'ın eserlerinin önemli bir bölümünü toplu halde satın alıyor. Daha sonra zamanla elinde orijinal bulunanlar kendisine geliyor. Koleksiyon da böyle şekilleniyor.
O, bu ustaya tutkuyla sahip çıkmasa unutacağız Kulüp Rakısı etiketinin, Birinci sigarası, Kuru Kahveci Mehmet Efendi ve Milli Piyango'nun ambleminin Hulusi'ye ait olduğunu. Tabii bunlarla sınırlı değil Hulusi'nin yarattıkları..Gazete ilânları, afişler, suluboyalar, çiniler v.s...
İşte şimdi Ender Merter'in girişimleriyle Rahmi Koç Müzesi'nde sanatçıya ait orijinaller ve kişisel eşyaların yer aldığı geniş bir sergi açılıyor. 13 Şubat-10 Mart arasında...
BİR DÖNEMİN AYNASI
Sergideki eserler sadece bir ustanın 'işleri' olmakla kalmıyor. Bir dönemin Türkiyesi hakkında da fikir veriyor izleyiciye. İhap Hulusi'nin sade, yurt insanı çizgilerindeki figürler dikkat edilirse hep güleç yüzlüdür. Başları diktir. Yüzlerinde 'az zamanda çok iş başarmış' bir cumhuriyetin gururu okunur. Bence bir dönemi yeniden değerlendirmek için, beynimize nakşolmuş birçok imajın yaratıcısını tanımak için iyi bir fırsat kaynağı İhap Hulusi sergisi...
Peki kim bu İhap Hulusi. 27 Mart 1986'da 88 yaşındayken yaşama veda ediyor. Uzun ve iyi bir yaşam sürüyor ama her iyi sanatçı gibi o da ömrünün son yıllarında unutulmuş olmaktan yakınıyor.
Gerçi iyi bir yaşam sürmüştür. Kahire'de doğmuş, İngiliz, Alman okullarında okumuştur. Arapça, İngilizce, Fransızca ve Almanca bilmesi nedeniyle Dışişleri'nde çalışması teklif edilir ama o memuriyeti reddeder. Oysa yıllar sonra bir röportajında açıkça yakınacaktır: 'Rahmetli Tevfik Rüştü Aras, bana memuriyet verdiği zaman kabul etmemiştim. Çok hata etmişim. Türkiye'de sanattan para kazanılmıyor.'
KENAN EVREN'E YAZILAN MEKTUP
Ömrünün son yıllarında sosyal güvenceden yoksun yaşamaktan şikâyetçidir. Bu yüzden 85 yaşındayken dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e bir mektup yazar. Kendisine maaş bağlanmasını istemektedir. Ama sonra gururuna yediremez, vazgeçer ve mektubu göndermez.
O öyle bir sanatçıdır ki yıllar önce ilk Cumhurbaşkanı, Atatürk, yeni Türk alfabesine geçileceği zaman kendisine sipariş vermiştir. Alfabenin kapağının sevimli olmasını ister. Manevi kızı küçük Ülkü'ye okuma öğreten Gazi kompozisyonu böyle doğar. Maalesef bugün milli arşivlerimizde bile yoktur bu orijinal
Hulusi, 35 yıl hizmet verdiği, afiş, grafik ve panolar resimlediği Maliye ve Gümrük Bakanlığı'na yazar ve eserlerinin satın alınmasını ister.
İMZAMI YERİNE KOYUN!
Mektubun altına düştüğü not da dikkat çekicidir: 'Dilekçemde arz ettiğim Kulüp Rakısı şişesi üzerinde bulunan karşılıklı rakı içen 2 şahsı kapsayan resmin altında bulunması gereken İhap imza patentimin de Kulüp Rakısı etiketlerinde yıllardır bulunmadığını (kaldırılmış olduğunu) üzülerek belirtir, bu hususta da gerekenin yapılmasını arzu ederim.'
Ancak bakanlık bütçesinin yetersizliğini bahane ederek bu isteği reddeder. Hulusi'nin mirasçısı İclal Atılgan'ın daha sonra Kültür Bakanlığı'na yaptığı başvurular da aynı gerekçeyle geri çevrilecektir: 'Bütçemiz yok alamayız!'
Yazının başında da dediğim gibi herhalde Ender Merter olmasa, yarattığı Kulüp Rakısı resminin üzerinden imzasını sildiğimiz İhap Hulusi'yi çoktan unutmuştuk biz!