'A acayip' bir anaokulu
Bu anaokulunda çocukların hepsi birer yogi. Hasta olduklarında, yaşıtları gibi antibiyotik bombardımanına tutulmuyorlar, birbirlerini biyoenerjiyle iyileştiriyorlar
Aslında "acayiplik", daha kapıda başlıyor. Çünkü bu kreş, Türkiye'de alışılmış olunduğu üzere, dört katlı bir villada değil, küçük bir apartman dairesinde. İçeri girdiğinizde çocuklar sizi kucaklayarak selamlıyor. Sabah yogasında yakaladığımız çocukların konsantrasyonları bozuluyor biraz, ama hemen ardından "güneşe selam" vermeye devam ediyorlar... Sırada Reiki var. Çocuklar bir daire oluşturuyor, ellerini birbirlerinin bellerine koyarak, gözlerini kapatıyorlar. Birbirlerine sevgi enerjisi gönderirken, parlak bir güneşin altında kumlara uzandıklarını hayal ediyorlar.
REİKİ'NİN AMACI
Çocukları hayalleri ve sevgi enerjileri ile baş başa bırakıp, Bebeğim Kreş'in sahibi Ayla Özaygen'le arka odaya geçiyoruz. Ayla Hanım, bir Reiki ustası. 5 yıldır Doğu tıbbı ile ilgileniyor ve en önemli şeyin doğru enerji akışı olduğunu söylüyor, "Bizi çevreleyen evren, sonsuz bir enerji ile dolu. Bizi hayatta tutan da bu evrensel enerji kaynağı. Reiki de doğal şifa enerjisidir. Çocuklarımızın bugünkü yaşam biçimleri onların enerji dengelerini bozabiliyor. Reiki ile enerji dengelerinin yeniden sağlanması mümkün olabiliyor" diyor.
Kreşte, iki yıldır Reiki uygulanıyor. Ayla Hanım, bunun çok faydasını gördüğünü ancak çocukların ailelerini ikna ederken biraz zorlandığını anlatıyor: "Batı tıbbının kimyasal ilaç önerdiği bazı rahatsızlıkların, çocukların birbirlerine sevgi enerjisi vererek tedavi edilebildiğini anlatmak çok zor. Bunu birebir yaşayarak Reiki'nin faydasını gördüler. Tabii ki bizim çocuklarımız hiç hastalanmıyor değil. Ancak diğer çocuklar yılda 5-6 kez antibiyotik tedavisi görürken, bizimkiler yılda bir kez antibiyotik kullanıyorlar."
ENERJİ DENGESİ
Enerji akışının dengelenmesi için çocuklar Ayurveda uzmanı Dr. Ender Saraç'ın tavsiyeleri doğrultusunda besleniyorlar. Kahvaltı öncesi bir kaşık ballı ısırgan tohumu olmazsa olmaz. Gün içinde içilen bitki çayları, yemeklere konan özel baharatlar, çocuklar için artık alışkanlık. Bu tarz bir beslenmeyle daha az hastalanacaklarını biliyorlar. Ancak bu, hiçbir zaman hamburger, patates kızartması ya da abur cubur yemedikleri anlamına gelmiyor. Hamburgerciye de gidiyorlar, abur cubur da yiyorlar. Ancak çocuklar o kadar bilinçli ki, bunun dozunu düşük tutmayı biliyorlar.
BİLGİSAYAR YOK
Bu kreşte bilgisayar yok. Bunun yerine çeşit çeşit kalemler, kitaplar ve defterler var. Özaygen, çocukların yaşayarak öğrenmelerine önem veriyor, "Mevsimleri ya da hayvanları bilgisayarda da öğretebilirsiniz. Ama en güzeli bunları doğada öğretmek" diyor. Bu nedenle sık sık geziyorlar. Yazın deniz kenarına, sonbaharda ormana, kışın dağa gidiyorlar. Ayla Özaygen, tek amaçlarının mutlu çocuklar yaratmak olduğunu söylüyor, "Bu çocuklar kendilerini seviyorlar, kendilerini severken başkalarını da sevmeyi öğreniyorlar. Kendi ayakları üzerinde durmayı biliyorlar, bağımsız ama sevgi dolu birer insan olma yolunda ilk adımları atıyorlar."
Gerçekten de burası 'acayip' bir yer. 25'e yakın çocuğun olduğu kreşte, bir çocuk ağlaması ya da mızmızlanması duymak mümkün değil. Duyduğunuz ve duyumsadığınız tek şey, çocuk kahkahaları ve engin bir sevgi enerjisi...
Kreşte astrolog bile var!
Dr. Ender Saraç'ın dışında Bebeğim Kreş'e akupunktur uzmanı Dr. Arı Balcı, astrolog Ayda Ersan, Psikolog Ahmet Kayserilioğlu ve Feng Shui uzmanı mimar Dr. Lerzan Kocagil danışmanlık yapıyor. Dr. Arı Balcı çocukların biyoenerji dengesini sağlıyor. Astrolog Ayda Ersan, çocukların doğum haritalarını çıkartarak, yeteneklerini nasıl yönlendirebilecek- lerini gösteriyor. Mimar Lerzan Kocagil ise, çocukların kendilerini daha mutlu hissetmeleri için mekanı tasarlıyor. Tel: 0216 360 75 30.
NAZAN BİLGİÇ
|