kapat
10.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Fotoğraftaki esir

Gördüğüm fotoğraftaki adamdan gözlerimi alamıyordum...

30'lu yaşlarında olmalıydı. Sağ elinde tüttürdüğü sigarası, kalın, pos bıyıkları, kepçe kulakları, avurtları çökmüş hüzünlü yüzü objektife dikkatli bakıyordu.

Ufak tefekti ama göründüğü kadarıyla onlarca insanın önüne geçmiş, fotoğrafta en önde poz vermeyi başarmıştı. Acaba fotoğrafı çektirirken bir gün eşin dostun akrabanın hatta torunlarından birini kendisini o karede fark edebileceğini düşünmüş müydü?

Tabii ki hayır...

Söz konusu fotoğraf Atlas Dergisi'nde önce Ağustos sonra da Kasım ayında devamı yayınlanan "1. Dünya Savaşı'ndaki Esir Türkler" dosyasında yer alıyordu. İmparatorluktan (o zamanlar imparatorluktan pek birşey kalmamıştı tabii...) çok uzakta Malta'daki esir kampındandı fotoğraf....

Söz konusu adamı (adını bile bilmediğim için adam diyorum) bir kez daha görmüştüm sanki. Yüzyılın başında çekilmiş tek aile yadigari fotoğrafta yer alıyordu.

Aynı kampta durduğu gibi. Sigara tutuşu bile aynıydı! İkisinin aynı kişi olduğuna emin olmak kolay değildi. Zira bizdeki fotoğraf biraz yıpranmıştı. Hemen ailecek toplandık, elde fotoğraflar büyüteçler tekrar tekrar baktık.

Şüphe yoktu, oydu...

1. Dünya Savaşı'nda Yemen cephesinde savaşmış büyükdedem!

Bu tuhaf durum belki bir rastlantı belki de gerçeğin ta kendisi.

Aslında fazla da önemi yok. Çünkü Yemen'de savaşıp, tek oğluyla ülkesine dönmeyi başaran büyükbaba döndüğünde karısını ölmüş, ailesini dağılmış bulunca fazla da yaşamamıştı.

Düşünün hele adını bile bilmiyorduk. O günlerde çok küçük olan kızına hep bu resim gösterilmiş, "İşte baban" denmişti. Çocukluğumdan hayal meyal hatırlıyorum, anneannemin iş yaparkenYemen Türküsü'nü mırıldandığını, gri mavi gözlerinin buğulandığını..

**

Yine fotoğrafa dönelim. İşte o fotoğraf sayesinde Birinci Dünya Savaşı Esirleri konusu beni de ilgilendirmeye başladı! Geçtiğimiz günlerde Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'ndan çıkan Cemalettin Taşkıran'ın "Ana Ben Ölmedim" kitabı konuyu merak edenler için önemli bir başvuru kitabı.

12. Türk Tarih Kongresi'nde verdiği bir tebliğde Birmanya'daki Türk esir kamplarından birini ele alan Taşkıran, 1. Dünya Savaşı'ndaki Türk esirlerinin biraz ihmal edilmiş bir konu olduğunu fark etmiş. Bu konuda birkaç yüksek lisans tezi ve doktora çalışması dışında hemen hemen hiçbir bilimsel çalışmanın yapılmamış olması dikkatini çekmiş ve araştırmayı koyulaştırmış.

Taşkıran, fark etmiş ki ne resmi kayıtlarda, ne anılarda ne de raporlarda savaşta kaybettiğimiz ya da esir düşen subaylarımız askerlerimiz hakkında resmi bir rakam yok. Verilen yuvarlak rakamlar da çoğu zaman birbirini tutmuyor.

Sonunda 3 yıllık bir çalışma sonucunda bu kitap ortaya çıkmış.

Kitaptaki fotoğraflar, esir kamplarının bazılarıyla ilgili bilgiler daha çok İsviçre Kızılhaç Cemiyeti arşivinden. Bunun dışında Türkiye'de Genelkurmay arşivi, Devlet Arşivleri, dağınık da olsa Kızılay arşivi yardımcı olmuş. Konuyla ilgilenin ilgilenmeyin bence yakın tarihle ilgili birşeyler öğrenmek isteyen herkes için önemli bir kitap bu...

BİR 'YILDIZ'I ANARKEN

10 Aralık Pazartesi günü yine hüzünlü bir buluşma bekliyor müzikseverleri. Türk operasının çok genç yaşta, kariyerinin zirvesindeyken kaybettiği Zehra Yıldız, ölümünün yıldönümünde şarkılarla anılıyor.

Uçan Hollandalı'nın saf Senta'sı, Salome'nin şehvetli Salome'si gibi birbirine zıt kişilikleri sahnede başarıyla canlandıran Yıldız, Almanya'da turnede geçirdiği beyin kanamasında yaşama veda etmişti.

İşte Rengim Gökmen yönetimindeki İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, AKM Büyük Salon'da Yıldız'ı sevenleriyle birlikte anacak. Orkestra genç sanatçılar Burak Bilgili, Aylin Ateş, Hülya Kazan ve Ari Edirne'ye eşlik edecek.

Konserin başlama saati 21.00. Massenet, Strauss, Muammer Sun, Mozart, Donizetti, Verdi, Cilea ve Rossini'nin de ruhları şad olacak..



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır