Ben UFO'lara inanmıyorum. Eğer gelirlerse, bilin ki göğüslerini gere
gere: 'Biz geldik. Hem de milyonlarca ışık yılı uzaktan' derler, inanın
bana. Peki o zaman niye gelen giden yok? Sorunun cevabı yukarıdaki Mars
haberinde gizli. Yaşam her yerde aynı anda oluşmuyor. Bir yerde sona
ermek üzereyken, başka bir gezegende yeni yeni filizlenmeye başlıyor. Ve
aynı anda varolsalar bile, aynı teknoloji düzeyinde olmaları neredeyse
imkansız. Eğer evrende yalnız olmadığımızı görmek istiyorsak, dünya
üzerindeki teknolojik yaşamın, şu ana kadarki 100 seneyi sıfır kabul
edebilecek kadar uzun sürmesi gerekmektedir.
Bunu Drake' in denklemiyle de görebiliriz:
Y = N * fp * ne * fl * fi * fc * fL
Y : evrende şu anda birbiri ile iletişim kurabilecek teknolojiye sahip
gezegen sayısı
N : evrendeki yıldızların sayısı
fp : gezegen sistemi bulunan yıldızların oranı
ne : belirli bir sistemde çevresel koşullar açısından yaşamaya
elverişli gezegenlerin sayısı
fl : hayatın başladığı ve yaşamaya elverişli gezegenlerin oranı
fi : akıllı canlılara ait hayat şekillerinin geliştiği gezegenler
fc : haberleşebilecek teknik düzeydeki uygarlıkların geliştiği
gezegenler
fL : BİR GEZEGENİN ÖMRÜNÜ TEKNİK UYGARLIĞIN SÜSLEDİĞİ SÜRENİN ORANI
Carl SAGAN, Altın Kitaplar Yayınevi tarafından yayınlanan
'Kozmos-Yaşamın ve Evrenin Sırları' adlı kitabında, bu denklemin: 'N*fp*
ne*fl*fi*fc' kısmını bir milyar olarak hesaplıyor. Geriye 'fL: Bir gezegende
teknik uygarlığın bulunduğu ortalama sürenin, o gezegenin toplam ömrüne
oranı' kalıyor. Bu oran dünyamız için şu anda 1 bölü 10 üzeri 8'den daha
düşüktür, ki dünyanın bu gidişiyle daha fazla da artamayacağını
söyleyebiliriz. Bu oranı yerine koyduğumuzda, bir milyardan bize, koskoca
evrende, üzerinde akıllı yaşam bulunma ihtimali olan sadece ve sadece 10
GEZEGEN kaldığını görürüz!
Şimdi anladınız mı dünyanın kapısını niye hiç çalan olmadığını?
Herkese tasasız bir haftasonu dilerim.