Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
29 Nisan 2009, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Ekonomi Gündem Siyaset Dünya Spor Yaşam
 
24 Saat
24 Saat
Sivil anayasayı kaleme alanlardan Prof. Dr. Köker, 1982 Anayasası'nın sembolik olarak da değişmesi gerektiğini söylerken, gerekçesini ise "12 Eylül rejiminin tasfiyesi" olarak açıklıyor
Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Levent Köker, anayasayı değiştirerek, 12 Eylül rejimini tasfiye etmek gerektiğini söyledi.

* Anayasayı kimin yaptığı mı yoksa ne yazdığı mı daha önemli?
Kimin yaptığı da ne yazdığı da önemli. 1961 Anayasası da 1982 Anayasası da askeri darbelerin ürünü. Ancak ikisi arasında bir anayasada olması gereken özgürlükler düzeni bakımından önemli farklar var. 1961, çok daha özgürlükçü. Dolayısıyla kimin yazdığı önemli ancak içi de önemli oluyor. Teorik olarak şunu söylememiz lazım: Anayasalar hem devlet teşkilatını düzenler hem de bireylerin temel hak ve özgürlüklerini teminat altına alır. Bunu yapabilecek en iyi özne yurttaşlardır. Yurttaşların yapmadığı bir anayasa her zaman yapılışındaki aksaklık nedeniyle ne kadar demokratik ve özgürlükçü görünürse görünsün, hak ve özgürlükler boyutu ve demokratik rejimi yerleştirme boyutu bakımından sakıncalar taşıyacaktır. Nitekim bizim cumhuriyet dönemi anayasaları açısından en özgürlükçü zannedilen 1961 Anayasası-ki birçok yönden öyledir ama- Milli Güvenlik Kurulu (MGK) gibi müesseseyi anayasanın içine getirmiş ve askerin siyasetin üzerindeki kontrolünü, vesayetçi rejim oluşturmasını adeta bir hukuki sistem haline getirmiş olması nedeniyle çeşitli biçimlerde eleştiriye açıktır.

* 1961 Anayasası bol geldi deniyor, 1982 Anayasası da dar mı?
Evet dar geldi. Sağından solundan delindi. Turgut Özal, başbakanken Kenan Evren'in cumhurbaşkanlığı döneminde "Delerim, deldirtmem tartışması" çıkmıştı. 1961 Anayasası, temel hak ve hürriyetler açısından hakikaten zamanına göre ileri bir anayasaydı. Bence bol değildi. 12 Mart'a doğru giderken öyle olduğu söylendi. Bundan en çok şikayet eden Süleyman Demirel'di.

* 1982 Anayasası'nın eksiklikleri?
Birinci olarak, 1982 Anayasası'nın sembolik olarak değiştirilmesi gerekiyor. 12 Eylül rejimini tasfiye etmemiz gerekiyor. Madem şimdi askeri darbelerle ilgili Ergenekon davası var. Hukuki içeriğinden bağımsız olarak söylüyorum, bu dava Türkiye'de askeri darbeler dönemine hukuken son verme anlamında sembolik bir anlam da taşıyor. Ayrıca başörtüsü, Kürt meselesi, sendikal haklar, Yüksek Askeri Şura'nın, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun, Cumhurbaşkanı'nın tek başına yaptığı işlemlerin yargı denetiminden muaf tutulması gibi durum var. Zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersiyle ilgili hem AİHM'in, hem Danıştay'ın Alevi yurttaşların talepleri üzerine verdiği kararlar doğrultusunda din ve vicdan hürriyetiyle ilgili 24. maddenin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanının yetkileriyle ilgili de bir değişiklik düşünmek gerekir.