kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Mayıs 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Metabolik sendromu az pişmiş yemekle çözün, kilo verin

ESRA TÜZÜN
ESRA TÜZÜN
29.04.2009
Şişmanlık, yüksek kolesterol, hipertansiyon, diyabet, kardiyovasküler ve psikotik rahatsızlıklar gibi dünyada en sık görülen altı hastalığın ön belirtisi olan metabolik sendroma karşı; yemekleri az pişirin ve az yağ kullanın..
Beslenme ve Diyet Uzmanı Banu Kazanç; şişmanlık, yüksek kolesterol, hipertansiyon, tip2 diyabet, kardiyovasküler rahatsızlıklar ve psikotik bozuklukların ön belirtisinin 'metabolik sendrom' olduğunu söylüyor. Kişide 'Metabolik sendrom' olup olmadığının kan tahliliyle belirlendiğini belirten Kazanç, bu hastalığa sahip olanların nasıl kilo verebileceğini anlattı:
* Metabolik sendromlu bir kişi için diyet tedavisi uygulanırken; o kişide yüksek tansiyon, yüksek kolesterol bozukluğu ve kalp damar hastalıkları riski bulunduğu düşünülmeli ve diyet programı bütün bu faktörlere göre hazırlanmalıdır.
* Böyle bir rahatsızlığı bulunan kişilere Akdeniz diyetini önerebiliriz. Akdeniz diyeti; lif açısından zengin, potasyum, kalsiyum ve magnezyum gibi yararlı besinlerin çoklukla yer aldığı bir beslenme şeklidir. Sebze, meyve, zeytinyağı ve balık çok tüketilir; alkol, aşırı kırmızı et ve tatlı tüketimi daha sınırlı düzeyde tutulur.
* Yiyeceklerinizi çok pişirmeyin.

AZ YAĞ KULLANIN

* Metabolik sendromda yağ tüketiminin minimuma indirilmesi çok iyi sonuç verir. Bir kilo sebzeye iki-üç çorba kaşığından fazla yağ koyulmamalı. Et, tavuk ya da balığı pişirirken yağ kullanmamaya özen gösterin. Yemeklerde kullanılan yağ karışımı da özel hazırlanmalı. Bu karışım; yarım kilo zeytinyağı, yarım kilo fındık yağı, yarım kilo soya yağı ve yarım kilo mısır özü yağı şeklinde olmalı. Fakat bu karışımı fazla kullanmamaya özen gösterin.
* Folik asitten zengin beslenmek gerekir. Folik asit; yeşil yapraklı sebzelerde, enginarda, brokolide, pancarda, portakalda, kavunda, bamyada ve kuru baklagillerde bulunur.
* Krema, yağda kızartılmış besinler, margarin, kurabiye ve kek gibi gıdaları en az miktarda tüketin.
* Karbonhidrat seçiminizi iyi yapmamız gerekir. Glisemik indeksi düşük karbonhidratlı yiyecekleri seçmelisiniz. Makarna ve pirinç yerine bulgur, beyaz ekmek yerine bol tahıllı ya da tam buğday ekmeğini tercih edin. Sebzelerden brokoli, fasulye, yeşil yapraklı sebzeler ve enginarı seçin.
* Tuz içeriği son derece düşük bir beslenme uygulayın. Yarım yağlı peynirlerde daha az tuz bulunur. Yemeklere az tuz koyun, salataya ise hiç tuz eklemeyin. Yemeklerinizi tuz yerine baharatlarla tatlandırın.
* Abartmamak şartı ile yumurta tüketimi önemli. Çünkü yumurta kaliteli protein içermesi ve tokluk hissi yaratması açısından önemli bir besin. Haftada iki-üç defa yumurta yemelisiniz.

KAN ŞEKERİNİ DÜZENLER

* Kuru fasulye, nohut, mercimek, soya fasulyesi gibi kuru baklagilleri haftada üç-dört defa yemelisiniz. Kuru baklagillerin posa içeriği çok zengindir ve kan şekerini düzenler.
* Günde iki buçuk litre su için.
* Yemekler az ve sık yenmeli. En az beşaltı öğün olmalı. Hatta gerekirse yedi öğüne bile çıkabilirsiniz. Fakat seçilecek besinler sizi tok tutmalı ve miktar olarak az olmalı. Ara öğünlerde; bir tost+bir ayran veya beş ceviz+beş kayısı veya yarım simit+ 30 gr. peynir veya bir bardak süt+bir muz tercih edilebilir.
* Lif açısından zengin besinlere her zaman öncelik tanıyın. Tam buğday ürünleri, brokoli, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler, bezelye, keten tohumu ve bol bol meyve yiyin.
* Yemek saatlerinizi belli bir düzene sokun. Hep aynı saatlerde yemek yiyin. Aynı saatlerde yemek yemek, insülin direncinin ortadan kalkması için son derece önemlidir.
* Kendinizi tatlıdan alıkoyamadığınız durumlarda bir porsiyon tatlının üstüne bir bardak süt için ki kan şekeriniz dengelensin.