kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Mayıs 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Vahşete teslim olmuş bir film

ATİLLA DORSAY
ATİLLA DORSAY
01.05.2009
Hayatımda gördüğüm en dehşet verici, en iğrenç film. En azından üç kez çıkmaya sıvandım, ama merak var ya... Merak bu kez ünlü İngiliz deyimindeki gibi 'kediyi öldürmedi' gerçi, ama özellikle genç ve hassas ruhlu herkesin bu filmden uzak durmasını içtenlikle tavsiye ederim. Aslında bir değil, iç içe geçmiş iki film gibi bu... İlk bölümün ikincisiyle ilişkisi tartışmalı. Görünüşü feci, ağır işkence gördüğü anlaşılan bir genç kızın ıssız bir sokakta koşmasıyla başlıyor film... Lucie maddi ve manevi olarak öylesine yara-bere içindedir ki, iyileşmesi olanaksızdır. Arkadaşı Anna onun gizemini çözmeye çalışır. Yıllar sonra, iki genç kız korkunç cinayetlerin işlendiği bir evde buluşurlar. Tüm aileyi vahşice vuran Lucie'den başkası değildir, çünkü onların bir zamanki işkencecileri olduğuna inanmıştır. Anna ise evin gizemini çözmeye çalışırken, kendisini önce kurban, sonra da batılı deyimiyle 'martyr' olarak bulacaktır. Yani, tüm dillerde şehit, ama ayrıca kökeni olan eski Yunancada 'şahit' anlamında... Bu garip film, 'gore' denen kanrevan içindeki filmler kategorisinde çok uzaklara gidiyor. Fışkıran kanın, parçalanan bedenlerin, sakatlanan yüzlerin haddihesabı yok. İkinci yarı da çok sert, ama bu kez dinsel motifler işin içine giriyor ve işkence görüp neredeyse öte tarafa geçen genç kızlar aracılığıyla ölümden sonrasını araştıran bir tarikat ortaya çıkıyor. İki bölümün de birleştiği iki temel şey var. Vahşetin sınırlarını zorlayan, tahammül etmesi zor bir şiddet. Ve sinemasal olarak belli bir beceri, hatta ustalık. Ama bu kez, o ustalığın bu şiddeti bağışlatması bence mümkün gözükmüyor. Ve bu hasta film çöplüğe atılmaya değer görünüyor. Biliyorum, bu sözlerim kimileri için reklam veya davetiye yerine geçecek. Ne yapalım, kendileri bilir!...

İŞKENCE ODASI *
(Martyrs)/ Yönetim ve senaryo: Pascal Laugier/ Görüntü: Stephane Martin, Nathalie Moliavko-Visotzky/ Müzik: Alex Cortes/ Oyuncular: Morjana Alaoui, Mylene Jampanoi, Catherine Begin, Juliette Goslin/ Fransız filmi.