kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
24 Nisan 2009, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Çanakkale Kara Savaşları'nın 94. Yılı

AA
Giriş Saati : 24.04.2009 11:45
Güncelleme : 24.04.2009 19:47
Yeni Haber
Çanakkale Kara Savaşlarının 94. yıl dönümü nedeniyle Gelibolu Yarımadası'ndaki Mehmetçik Abidesi'nde uluslararası tören düzenlendi...
İkinci Kolordu Komutanlığının ev sahipliğinde gerçekleştirilen törende Çanakkale Şehitler Anıtı'na Türkiye, Yeni Zelanda, Avustralya, Fransa, Kanada, Almanya, Hindistan, Güney Afrika, İrlanda, Pakistan, Bangladeş ve İngiltere adına çelenkler konulduktan sonra saygı duruşunda bulunuldu. Bu sırada tören mangası tarafından saygı atışı yapıldı.

Ülkelerin milli marşlarının çalındığı ve bayraklarının göndere çekildiği törende, Türk Silahlı Kuvvetleri adına konuşan Topçu Albay Murat İşözen, ''Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, vatan topraklarının işgaline direnen ve Türk milletinde istiklal ateşini yakan, Çanakkale'de savaşan komutanlar olmuştur'' dedi.

Çanakkale Savaşı'nın dünya savaş tarihinde özel bir yeri olduğunu ifade eden İşözen, ''Çanakkale Zaferi, vatanı uğuruna canını hiç tereddüt etmeden feda etmeye hazır evlatlara sahip bir ülkenin sonsuza kadar şerefle yaşayacağının kanıtıdır'' diye konuştu.

İLKLERE SAHNE OLAN SAVAŞ

İşözen, Çanakkale savaşlarının birçok ilke sahne olduğunu, bu savaşta ilk kez uçak gemilerinin kullanıldığını, kara, deniz ve hava kuvvetlerinin işbirliğiyle ilk ortak harekatın yapıldığını ve modern çağda görülen geniş çaplı ve en büyük ilk amfibi harekatın Çanakkale çıkarması olduğunu söyledi.

''Bu savaşın tarihte bıraktığı izler asla unutulmayacaktır'' diyen İşözen, Çanakkale Savaşı'nın da içinde bulunduğu Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda Çarlık Rusyasının yıkıldığını, İngiliz İmparatorluğunun sarsıldığını ve Çanakkale Zaferi'ne rağmen Türk topraklarının işgal edilmekten kurtulamadığını hatırlattı.

Albay İşözen, Türk milletinin en belirgin vasıflarından birinin kahramanlık olduğunu, Çanakkele tepelerinde Mehmetçikle koyun koyuna yatan çok uzaklardan gelmiş milletlerin çocuklarının da, Türk askerinin yüksek karakterini Çanakkale Savaşı'nda öğrendiklerini ifade etti.

Anzakların, ulusal bilinç kıvılcımını Mehmetçik karşısında yapt
ıkları savaşta yaktıklarını dile getiren Albay İşözen, ''Bir millet, bir ulus olmanın bilincine burada kavuştular'' dedi.

Albay İşözen, Çanakkale muharebelerine sahne olan Gelibolu Yarımadası'nda Türk milletinin binlerce aydınını ve okumuş gencini yitirdiğine işaret ederek, Çanakkale Savaşı başta olmak üzere Birinci Dünya Savaşı boyunca tüm cephelerde verilen yetişmiş insan gücü kaybının olumsuz etkilerinin bu savaşların bitiminden çok sonra hissedildiğini söyledi.

DÜŞMANLIKLA BAŞLAYAN DOSTLUK TOHUMLARININ EKİLDİĞİ TEK SAVAŞ

Avustralya ve Yeni Zelandalıların da Gelibolu seferi için seçici davranarak güçlü bir askeri kuvvet hazırladıklarını ifade eden İşözen, Çanakkale'ye gelmeden önce Türkler hakkında olumsuz düşüncelere sahip olan bu askerlerin geri dönerken düşüncelerini değiştirdiklerini bildirdi.
Albay İşözen konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Çanakkale Savaşı devlerin ülkesinde milletlerin efsanesiydi. Başlangıçta düşman olup, sonucunda dostluk tohumlarının serpildiği dünyada böyle bir savaş yoktur. Aziz şehitlerimiz, bugünümüzü borçlu olduğumuz sizler, üzerinde sonsuza dek özgürce yaşayacağımız bu topraklar uğruna şehit oldunuz. Bizler de sizlerden almış olduğumuz güç, azim ve iradeyle emanet ettiğiniz bu kutsal vatan için canımızı seve seve vermeye hazırız. Uzaklardan Anadolu sahillerine gelen milletlerin evlatlarıyla birlikte akıttığınız kanların başlattığı barış ve dostluk ortamının işareti olarak hepimiz huzurunuzdayız. Bugün, başlattığınız dostluğun her zamankinden güçlü olarak devam ettiğini sizlere göstermekteyiz ve göstermeye devam edeceğiz, müsterih olunuz.''

''Çanakkale içinde Aynalı Çarşı, ana ben gidiyorum düşmana karşı''... Çanakkale'yi en iyi anlatan türküde de anlatıldığı gibi Çanakkale bundan 94 yıl önce vatan için evlerini, ana ve babalarını, sevdiklerini evlerinde bırakıp Gelibolu'ya koşan Mehmetçiğin kahramanlıklarıyla geçilmez oldu.
Gelibolu Yarımadası'nda 94 yıl önce yaşanan kanlı savaşın izlerini hala taşıyan Çanakkale'yi 1915 yılında döneminin en modern, ''yenilmez armada'' denilen donanmasıyla denizden geçmek için gelen İngiliz ve Fransızlar, Mehmetçik karşısında Çanakkale Boğazı'nın serin ve karanlık sularına gömüldü.

Denizden dev toplarla yapılan ateş karşısında görev yerlerini bir an bile terk etmeyen, düştüğü yerde metrelerce toprağı göğe yükselten mermiler karşısında bir an yılgınlık duymayan, korku nedir bilmeyen Mehmetçiğin kahramanlığı dillere destan oldu.

Deniz savaşlarında Çanakkale Boğazı'nı geçip İstanbul'a gitmek isteyen itilaf güçlerinin hayalleri kararlı Mehmetçikler sayesinde boğazın karanlık sularına gömüldü. Ancak bu emellerinden vazgeçmeyen İngiliz ve Fransızlar, teşvikleriyle sömürgelerinin yanı sıra binlerce Avustralyalı ve Yeni Zelandalı'yı Gelibolu Yarımadası'na getirdi.

Hayallerini süsleyen Gelibolu Yarımadası'nı bu kez karadan geçmek isteyen itilaf güçleri, gemilerle getirdikleri askerleri Morto Koyu, Arıburnu gibi bölgelerden karaya çıkarmaya çalıştı.

25 Nisan 1915 tarihinde başlayan Çanakkale Kara Savaşları'nda, neden geldiklerini bilmedikleri topraklarda Mehmetçikle karşılaşan ve onu oldukça iyi tanıma fırsatı yakalayan Avustralya ve Yeni Zelandalılar, savaşın ardından geçen 94 yıla rağmen Türke ve Türk askerine saygı duyar hale geldi.

MUSTAFA KEMAL'İN ASKERLERİ

Deniz savaşlarının ardından karadan başlayan taarruzda Türkün atası Mustafa Kemal Atatürk önemli rol oynadı.

Arıburnu, Conkbayırı ve Kocaçimentepe mevkilerinde göğüs göğüse yapılan savaşlarda sayıca az, cephanesi yetersiz olan Türk askerleri, vatanına işgale gelen düşman askerleri karşısında destan yazdı.
6-7 Ağustos 1915'te Büyük ve Küçük Kemikli sahillerinde yoğunlaşan harekat, Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal'in birliklerine verdiği ''Süngü tak, yere yat'' emriyle doruk noktasına ulaştı.
Cephanesi biten ve şehit veren birliklere yeni birliklerin yetişmesi zaman alacaktı. İşte, böyle bir ortamda Mustafa Kemal'den Mehmetçiğe dünya tarihine altın harflerle yazılan emir geldi.

Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal, cephanesi kalmayan askerlerine tarihi emrini verdi: ''Ben size taarruzu değil ölmeyi
emrediyorum.''

Süngü takan Mehmetçik, Avustralya ve Yeni Zelandalılara (Anzak) ''Allah, Allah'' nidalarıyla karşı koydu. Bu savaşı Conkbayırı'ndan yöneten Mustafa Kemal'in kalbine çatışmalar sırasında kurşun isabet etti. Büyük komutan Mustafa Kemal'in cep saati hayatını kurtardı. Türk askeri göğüs göğüse savaşta destan yazdı. Savaş, 1915 yılının aralık ayına kadar sürdü.

Gelibolu Yarımadası'nın değişik bölgelerinden karaya çıkan düşman güçleri, göğüs göğüse çarpışan, vatan için canlarını ve kanlarını feda eden Mehmetçik karşısında yine başarılı olamadı. Yaklaşık 9 ay süren Çanakkale Savaşları artık dünya savaş tarihine altın harflerle kazınan ''Çanakkale Geçilmez'' sözüyle yerini aldı.

Aradan geçen 94 yıla rağmen Çanakkale ve Gelibolu Yarımadası bugün de savaşın izlerini ilk günkü gibi taşıyor. Gelibolu Yarımadası'nı ziyaret edenler, kahraman Mehmet çavuşların, Yahya çavuşların, Hasan Mevsuf teğmenlerin anılarıyla savaşı hala o günkü gibi yaşıyor.
Savaşın ardından memleketlerinden binlerce kilometre yol katederek Çanakkale Kara Savaşları törenleri için Gelibolu'yu ziyarete gelenler artık ''barışın toprağını'' geziyor.