kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
29 Mart 2009, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Nur Batur, ABD Büyükelçisi Jeffrey ile söyleşisinde K. Irak ve PKK'yı konuştu. (Fotoğraflar: Ali EKEYILMAZ)

Tezkere krizinden bugünlere...

29.03.2009
1 Mart tezkeresi ve çuval krizi patladığı zaman James Jeffrey Tiran'da büyükelçiydi. Ankara'dan ayrılalı birkaç ay olmuştu ama büyük depremi yine de yakından izledi. 2003 krizi, Amerikan kongresinin Kıbrıs yüzünden Türkiye'ye uyguladığı ve 3 yıl süren silah ambargosundan daha şiddetliydi. Çünkü ilk kez ABD, 1 Mart 2003'te Türk topraklarından Irak'a geçiş izni verilmeyince, çok güvendiği müttefiki tarafından yarı yolda bırakıldığını düşündü. Buna karşılık birkaç ay sonra Süleymaniye'de Amerikan askerlerinin Türk subaylarının başına çuval geçirmesi ise sadece Türk ordusu için değil Türk halkı için de çok sarsıcı oldu. İlk kez 50 yıl boyunca ortak tehdide karşı omuz omuza savaşan iki ordu birbirine düşmanmış gibi bakıyordu.

Aslında kriz, silah ambargosu döneminden de daha derindi. Nedeni, Amerika'nın Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devletine yeşil ışık yaktığına ilişkin güçlenen kaygıydı. Bu kaygıyı artıran, Bush yönetiminin, PKK'lıların Kuzey Irak'tan rahatça Türk topraklarına saldırılarına uzun süre seyirci kalması oldu. Herkes uzun süre, "ABD Ortadoğu'nun haritasını yeniden mi çizmeye çalışıyor?" sorusuna yanıt aradı. Bu tablo, Washington'un Türkiye olmadan Irak'da istikrarı sağlamanın güçlüğünü görmesiyle değişmeye başladı. Irak petrolünün dünya pazarına akması için istikrar gerekiyordu. Ama petrolün akacağı Kuzey Irak ve Türkiye koridorundaki en büyük engel PKK terörüydü. Yani, PKK'yı sahneden silmeden ABD için Irak'da başarılı olma şansı zayıf görünüyordu. Böylece PKK'ya karşı askeri, siyasi, kültürel tedbirlerin devreye sokulduğu yeni bir dönem başladı.

Bu olaylar yaşanırken Jeffrey, Haziran 2004'te ateş altındaki Bağdat Büyükelçiliği'nde maslahatgüzardı. Bir yıl sonra, Amerikan Dışişleri Bakanı'nın başdanışmanı olarak Washington'a döndü. Krizin yavaş yavaş aşılmaya başlandığı günlerde ise Beyaz Saray'da, Başkan Bush'un yakın çevresindeydi. Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı olarak yeni Irak ve PKK politikasının şekillenmesinde rol oynayanlar arasındaydı. Jeffrey'le söyleşimizde Irak'ın geleceği ve PKK terörünü de mercek altına aldım. Herkesin kafasındaki sorulara yanıt aradım. NUR BATUR