kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
19 Mart 2009, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

İşçi çıkaranlar bedelini ödeyecek

AA
Giriş Saati : 19.03.2009 16:02
Güncelleme : 19.03.2009 17:24
Yeni Haber
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Ben kendim imam hatip mezunuyum ama asla böyle bir arayışın içerisinde olmadım. Ehliyet ve liyakatten hareketle bizler atamalarımızı yaparız. Velev ki imam hatip kökenli olsun. Gidip siyasalı bitiriyorsa, hukuk bitiyorsa, valilik yapma ehliyet ve liyakatine sahipse bu seni niye rahatsız ediyor? Neden? Onlar bu ülkenin çocukları, evladı değil mi?'' dedi.

Erdoğan, partisince Kütahya'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, vatandaşlardan yalan haber yapan medyaya iltifat etmemelerini istedi.
''Yalan yanlış haber yapan medyayı sakın evinize sokmayın. Doğru, dürüst yapan gazeteleri evinize alın. Çünkü yalan yanlış haber yapanlarla bir yere varmak mümkün değil'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
''Dün akşam bir televizyon kanalında, çok enteresan, insanda biraz edep adap olur. Ne diyor biliyor musunuz bir tanesi... Yine o yandaş medyanın mensuplarından bir tanesi; 'Türkiye'nin şu andaki valililerinin çoğu imam hatip kökenli' diyor.

Yahu yalan olur da böylesi olmaz. Bak eğer samimiysen, eğer dürüstsen, bu ifadeler seni mi bağlar patronunu mu bağlar bilemem. Ama dürüst ol dürüst, ahlak sahibi ol. Bakınız bu noktada ben kendim imam hatip mezunuyum ama asla böyle bir arayışın içerisinde olmadım. Ehliyet ve liyakatten hareketle bizler atamalarımızı yaparız. Velev ki imam hatip kökenli olsun. Gidip siyasalı bitiriyorsa, hukuk bitiyorsa, valilik yapma ehliyet ve liyakatine sahipse bu seni niye rahatsız ediyor? Neden? Onlar bu ülkenin çocukları, evladı değil mi? O yeteneğe, liyakate sahipse bu seni niye rahatsız ediyor? Çünkü asıl bunlar mahalle baskısı oluşturma gayreti içerisine girenler. Yıllarca sindirme politikaları yaptılar. Yıllarca bu gayretin içerisinde oldular. İşte, biz imam hatip bitirdik. Liseye üniversitelere almadılar. Gittik dışardan lise bitirdik. Liseyi bitirdikten sonra gittik ekonomi tahsili aldık. Bize bunlar ne hendekler atlattılar. Aynı anlayış hala devam ediyor ama bunlar tutmayacak. Ve şu anda Türkiye'de onların, bu yalan yanlış medyanın temsilcileri işte burada da yalan yanlış haber yapıyor. Onu dinleyen benim vatandaşım zannedecek ki 'hakikaten valililerin çoğu imam hatipliymiş, bak...'

Talimatı verdim müsteşarıma. Bunun da açıklamasını yaptıracağım. Kaç tanesi imam hatip kökenli bunu halkım bilsin. Ve bunların ne denli dürüst olmayan, yalan haber yapmakla hayat bulmaya çalıştıklarını milletim tanısın, bilsin. Asla böyle bir arayışımız yokken onlar bu tür iftiraları hala devam ettiriyorlar. Vatanını seven bu tür yanlış, yalan haberlerle halkını aldatmaz. Vatanını seven bu ülkeye böyle bir yaklaşım tarzıyla, aldatma anlayışıyla yaklaşmaz.''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Oynamasını bilmeyen gelin 'yerim dar' dermiş. Yerini bulmuşlar, bu sefer de 'yenim dar' dermiş. İşte bunların siyaseti bu. Bunların siyaseti özür siyaseti, bahane siyaseti, mazeret siyaseti'' dedi.

Erdoğan, partisinin Kütahya mitinginde yaptığı konuşmada, dün Çanakkale Deniz Zaferi'nin 94. yıl dönümünü yad ettiklerini, şehitlerin huzurunda, şehitleri rahmetle andıklarını anımsattı. Orada Türkiye'nin her karış toprağından Mehmetçiğin bulunduğunu belirten Erdoğan, Çanakkale'de yazılan kahramanlık destanının büyüyerek ülkeyi sardığını, Kütahya Dumlupınar'da bağımsızlığı, istiklali tüm dünyaya ilan ettiğini vurguladı.

''Domaniç'ten bir cihan devleti kuranların torunlarına küçük düşünmek yakışmaz'' diyen Erdoğan, Çanakkale'de destan yazan ecdadın torunlarının, Dumlupınar'da şehit olanların torunlarının küçük düşünemeyeceğini söyledi. Şehit ve gazilerden aldıkları emanete sahip çıktıklarını ifade eden Erdoğan, Türkiye'yi büyütmek, güçlendirmek, huzurlu, güvenli, müreffeh bir ülke yapmak için gece gündüz çalıştıklarını kaydetti.

Hakkari'de yol yaptıklarını, Van'ın köylerine su götürdüklerini, Harran Ovası'nı suyla buluşturduklarını, Artvin'de elektrik ürettiklerini, Ordu'da dağları delerek tüneller inşa ettiklerini, Ulukışla virajlarını viyadüklerle geçtiklerini, İstanbul'da Boğaz'ın iki yakasını Marmaray'la 82 metre derinden birleştirerek, Londra ile Pekin'i birbiriyle buluşturduklarını anlatan Erdoğan, kendilerinden önce bırakılıp kaçılan Bolu Tüneli'ni bitirdiklerini ifade etti.

''Hayal'' denilen hızlı treni hayata geçirdiklerini, 253 kilometre hızla Ankara'dan Eskişehir'e bir saat 25 dakikada ulaşıldığını belirten Erdoğan, ''Hele hele o kokpite oturup da 253 kilometre hızı gördüğünüz zaman, insan bir başka oluyor. Dünyada 8'inci en fazla hız yapan trene sahip olduk'' dedi.

Erdoğan, 79 senede yapılan 6 bin kilometre duble yola 6.5 yılda 9 bin 468 kilometre eklediklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

''Şu anda iktidar partisiyiz, seçimdeyiz. Hepsinin hedefi neresi? AK Parti. Hep AK Parti'ye vuruyorlar. Bunlara bir sorun: 'Yahu vuracağınıza, siz ne yaptınız. Onu anlatın?' Bunu sorun. Bakın ben yaptıklarımızı anlatıyorum. 6.5 senede ne yaptık, bunları anlatıyorum. Geliyor diyor ki Sayın Baykal, 'Ben Cumhuriyet'ten daha eskiyim' diyor. Sayın Bahçeli'ye bakıyorsun, 'Başbakan geliyor yaptık, yaptık, yaptık diyor'. Tamam sen ne yaptın, onu söyle. Yani eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Eserini söyle kardeşim eserini. Eserin var mı, bunu anlat.

350 bin konutun inşaatına başladık. 250 bin konutu sahiplerine teslim ettik. Sayın Bahçeli, sen de TOKİ'den sorumluydun. Ne yaptın onu söylesene. Kaç konut yaptın onu söyle. 133 bin derslik yaptık eğitimde. Dedik ki üniversitesi olmayan il kalmayacak. Şu anda Türkiye'de üniversitesi olmayan il kaldı mı? 56 üniversite açtık dönemimizde. Sağlıkta devrim niteliğinde reformlar gerçekleştirdik. Artık vatandaşım sağlıkta ileri ülkelerin yakaladığı zirveyi yakaladı. Bunun için Türkiye'yi BM'nin Güvenlik Konseyi'nin bu arada bir üyesi yaptık. Medeniyetler İttifakı'nın eşbaşkanı olduk İspanya'yla.''

''AK PARTİ HİZMET SİYASETİNİN PARTİSİDİR''

Türkiye'yi daha da büyütmeye, daha büyük hedeflere ulaştırmaya devam edeceklerini belirten Erdoğan, 29 Martta Türkiye'nin bir kez daha seçimini, tercihini yapacağını, vurguladı.

CHP ve MHP'nin üslubunu eleştiren Erdoğan, şöyle devam etti:
''Nasıl hakaret ettiklerine şahit oldunuz mu? Bu ülkenin Başbakanına, bu ülkenin hizmet üreten partisine nasıl iftiralar attılar işittiniz mi? Siyasetlerini yalan üzerine kurdular. Yatsı olmadan yalanları ortaya çıktı. Bizi karalamaya kalktılar, karanlığa gömüldüler. Bize çamur atmaya kalkıştılar, çamur kendilerine bulaştı. İstismar, karalama siyaseti yaptılar, siyasetin dilini, üslubunu yerlere düşürdüler. Şunu Kütahya'dan bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum. AK Parti hizmet siyasetinin partisidir. AK Parti insan odaklı siyasetin partisidir. AK Parti milletin partisidir. AK Parti bu ülkede özgürlüklerin savunucusudur. AK Parti siyasetin seviyesini, düzeyini yükselten, siyasetin çıtasını yükseğe çeken bir partidir. Yaptıklarıyla, eserleriyle, hizmetleriyle konuşan, planlarıyla, projeleriyle gelecek tasavvuruyla milletin karşısına çıkan bir partidir.

Bizim üslubumuz milletin üslubudur, nezaketimiz milletimizin nezaketidir. Biz ihtirasla başı dönenlerden olmadık, olmayacağız. Biz, gözünü hırs bürüyenlerden, ağzından çıkanı kulağı duymayanlardan olmadık. İktidara gelebilmek için her yolu mubah görenlerden olmadık. Geçmişte vardı ya 5 tane anahtar dağıtanlar. Bir tanesi ulaştı mı elinize? Hiç, ama biz beş anahtar dağıtmadık. Biz dedik ki 'Buyur konut kardeşim' ve benim vatandaşım 250 bin konutu aldı. Olay bu. 500 bin hedefimiz var. 350 bin inşa halinde, inşallah 150 bin daha buna ilave olacak.''

''ORADA POLİTİKA İKİ PARTİYE NİYE KALSIN''

Erdoğan, seçim kazanmak için yalana, iftiraya tenezzül edenlerden olmadıklarını belirterek, Kütahyalı seyyah Evliye Çelebi gibi bütün Türkiye'yi adım adım gezdiklerini, dertlere derman ürettiklerini, sadece Türkiye ile sınırlı kalmayıp dünyanın birçok ülkesine gidip, buradaki imkan ve fırsatları anlattıklarını söyledi.

AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bazı siyasetçiler Sivas'ın ötesine geçemedi, bazı siyasetçiler Sivas'ın berisine geçemedi. Biz 81 vilayetimizin tamamına ulaştık. Tamamına hizmet, eser taşıdık. Sivas'tan öteye, Sivas'tan beriye geçemiyorsunuz dediğimiz zaman köpürüyorlar, kızıyorlar. Sinirlenip, öfkeleniyorlar neden? Mazeret üstüne mazeret üretiyorlar. Ben diyorum ki 'Ne olur gelin, şu Sivas'tan öteye bir geçin. Bu ülke hepimizin. Siz de Hakkari'ye gidin, Muş'a, Van'a gidin. Orada da beraber politika yapalım. İki partiye niye kalsın orada politika? Gelemiyorlar.

Kütahya'nın güzel bir sözü var: 'Oynamasını bilmeyen gelin 'yerim dar' dermiş. Yerini bulmuşlar, bu sefer de 'yenim dar' dermiş. İşte bunların siyaseti bu. Bunların siyaseti özür siyaseti, bahane siyaseti, mazeret siyaseti. Küresel finans krizi ipine sımsıkı sarıldılar, krizi istismar ederek, işsizliği istismar ederek oy toplamaya çalışıyorlar. Siz bu ülke için ne yaptınız diyorum, cevap yok. Bu ülkede hangi eseriniz var diyorum. Cevap yok. 3.5 yıl Başbakan Yardımcılığı yaptın Sayın Bahçeli, niye işsizliğin önünü alamadın? Söyle bakayım, niye alamadın? Sayın Baykal 12 Eylül öncesinde iktidarda bulundunuz. 12 Eylül'den sonra çok az koalisyonlara ortak oldu. Çünkü benim milletim 50'den bu yana, çok partili hayata geçtiğimizden bu yana Halk Partisi'ne Türkiye'de tek başına iktidar vermedi. Zaten bundan sonra da vermez. Niye? Dikili ağaçları yok. Açıkla diyorum, nerede var, söyle. 'Şu eser bizimdir' de. Şu ana kadar açıkladığı bir şey yok. Maalesef.''

''UYMAYANLAR BUNUN HESABINI ÖDEYECEK''

Dünyanın bir numaralı ekonomisine sahip ABD'de küresel finans krizi nedeniyle işsizliğin yüzde 8.7, Türkiye'de ise Şubat itibariyle 13.6 olduğunu ifade eden Erdoğan, bu durumun mevsimsel koşulların değişmesiyle, Nisan-Mayıs gibi inşaat sektöründe, hizmet ve tarım sektöründeki hareketlilikle değişmesinin beklendiğini anlattı.

Bunları yaparken işverene de işçi çıkarmaması çağrısında bulunduklarını ve kısa mesai olarak 6 ay süreyle ücretin yarısını ödeyeceklerini söylediklerini aktaran Erdoğan, ''Buna uyanlar var, uymayanlar var. Tabii uymayanlar bunun hesabını, faturasını ödeyecekler. Bunu da yakın takibe alıyoruz. Bu ülkede dar zamanda el ele vermeyenler, bunun bedelini ödeyecekler. Kayıt dışı çalışanlar bunun bedelini ödeyecekler. Her şey kayıt altına girecek, adım adım takip edeceğiz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemeyecek ve yedirtmeyeceğiz'' diye konuştu. Erdoğan, CHP ve MHP'ye gönül vermiş olanları asla incitmek istemediğini ifade ederek, şunları söyledi:

''Ama tepelerindeki yöneticilerin durumunu, konuştukları dili iyi takip etmeleri lazım. Buna da benim cevap vermem gerekir buradaki vatandaşlarım, gönül verenlerim adına. Meydanlarda bunlar birbirlerinin avukatlığını yapıyor. Meydanlarda birbirlerine sahip çıkıyorlar. Meydanlarda ikisi de aynı dili, üslubu kullanıyorlar. Bu ülkeye karamsarlık pompalıyorlar. Milletimin moralini bozmak için çaba harcıyorlar. Felaket tellallığı yapıyorlar. Panik havası oluşturup, buradan oy devşirmeye çalışıyorlar.''

Göreve geldikleri 3 Kasım seçimlerinde Türkiye'nin GSYİH'nın 230 milyar dolarken, bugün üzerine 520 milyar koyarak 750 milyar dolara çıkardıklarını belirten Erdoğan, ''Sayın Bahçeli de Baykal da diyor ki '750 milyar dolardan senin cebine giren var mı?' Var, var da hedef saptırma. Biraz ekonomi dersi alman lazım. Bir ülkenin gücü, milli gelirine bağlıdır, GSYİH'ye bağlıdır'' dedi.

Erdoğan, yüzde 63 faiz ile borçlanılırken, gecelik faizin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin koalisyon ortağı olduğu dönemde 7 bin 500'e çıktığını ifade ederek, ''Kime ödediniz bunları, kimleri zengin ettiniz. Bunu söyle. Yüzde 63, şimdi 13-14'lere düştü. Bu faiz şimdi benim vatandaşımın cebinde kalıyor. Karşılıksız para basıyorlardı'' diye konuştu.

Türk Lirası'ndan 6 sıfır atıldığını, enflasyonun yüzde 30'dan yüzde 7.7'ye indirildiğini kaydeden Erdoğan, ''Bu aradaki, benim vatandaşımın cebinde. Vatandaşımıza sağladığımız işte bu. Fark bu. Çünkü biz bir farkın partisiyiz, ilklerin partisiyiz'' dedi.

Erdoğan, ülkenin borcunu da azalttıklarını, kamu net borç stokunu yüzde 64'ten yüzde 25'e düşürdüklerini, bu rakamların inkar edilemeyeceğini, milletin gözünden bu rakamların kaçırılamayacağını söyledi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye olarak krize karşı her türlü tedbiri aldık. 47 ayrı tedbir aldık ve bu tedbirleri şu anda uyguluyoruz'' dedi.

Erdoğan, Kütahya'da partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, borcu azaltan bir iktidar olduklarını söyledi.

Göreve geldiklerinde yüzde 64 olan kamu net borç stokunun şimdi yüzde 25 olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, ''Bu rakamları niye inkar ediyorsunuz? Bunları milletimin gözünden niye kaçırıyorsunuz? Zannediyorsunuz ki millet bunları yutacak. Benim milletim bunları yutmuyor ve yutmayacak'' diye konuştu.

29 Mart akşamı bunun görüleceğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''100 yılda bir görülen böyle bir kriz. Ah Bahçeli ah. Sen o üç buçuk yılda fona devrettiğiniz 16 tane bankanın hesabını nasıl vereceksiniz? 40 milyar dolar, onun hesabını nasıl vereceksiniz? Bak bu dönemde fona devredilen bir tane banka var mı? Batan bir tane banka var mı? Hala konuşuyorsun. İnsaf, insaf. İnsan şöyle bir kendine bakar, bir aynaya bakar, ondan sonra konuşur ya. 16 tane banka senin iktidarında battı. Bu iktidarda ise bir tane banka batmadı. 'Takdir etmek gerekir' der. Ama yok. ABD'de bankalar, sigorta şirketleri battı. Devler bunlar. Avrupa'da el değiştirdiler. Batanlar... Ama biz de böyle bir şey yok. Bu noktaya geldik. Türkiye olarak krize karşı her türlü tedbiri aldık. 47 ayrı tedbir aldık ve bu tedbirleri şu anda uyguluyoruz. Biz, bunların takipçisiyiz. Ama muhalefet biz ne tedbir alırsak alalım onlar 'Bunların hiç birisi yaramaz' diyor. Şu anda otomotiv sektöründe hareketlenme başladı. Konutta KDV'yi 150 metrekarenin üzerinde olursa yüzde 18'den yüzde 8'e düşürdük. '150'nin altında KDV' diyorlar... 150'nin altındaki KDV zaten yüzde 1. Elektronikte, beyaz eşyada, hepsinde ciddi manada ÖTV indirimlerini yaptık. İstiyorum ki vatandaşlarım bu üç aylık süre içerisinde bu fırsatı iyi değerlendirsinler. Bundan herkes nasibini alsın. İlk günden itibaren bütün kurumlarımız ve kuruluşlarımız bu işi yakın takibe aldılar ve yakın takiple de bu işi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz.''

İç talebi canlandırmak için bu kararları aldıklarını söyleyen Erdoğan, ''CHP bir yandan MHP bir yandan, biliyorsunuz bunların bir de yandaş medyaları var, yandaş medyalarıyla beraber saldırıyorlar. Yalan, yanlış, her türlü''
dedi.

''AK Parti kaybetsin diye, Türkiye'nin kaybetmesi için bunlar kriz duasına çıkıyorlar'' diyen Erdoğan, ''Türkiye ilerlemesin, kalkınmasın... Bu tür eski hesapların içindeler. Bunlar geçti'' diye konuştu.Eskişehir'de kendisine verilen eski bir nüfus kağıdını gösteren Erdoğan, buradaki ekmek, Sümerbank patiskası ve şeker almak için bulunan vizeleri gösterdi.

Erdoğan, şöyle devam etti:''Sayın Baykal ben çok geriye gitmeyeceğim. Bugün burada bana bir kağıt verildi. Bu sayın Baykal'ın Enerji Bakanlığı dönemine ait. Bakanlığı döneminde Kütahyalı çiftçi kardeşim işte bununla akaryakıt istasyonundan mazotunu almış. Karne bu, orada yazıyor. 'Şu kadar litre mazot verildi' diye, kaşeler vurulmuş. Benim çiftçim bu haldeydi. Kuyruğa girerdik arabamızın benzinini almak için. Öyle mi? Evlerde gazyağı kullanıyorduk. Gazyağı için kuyruğa girerdik. Bize bu günleri bunlar yaşattı. Sayın Baykal senin cemaziyülevvelini iyi biliyoruz be. Maliye Bakanlığı yaptın, orada da bize neler çektirdin onu da biliyoruz. Sen bunları konuş. Bunları anlat. 'Maliye Bakanlığında, Enerji Bakanlığında şöyle başarılıydım' de. 'Ben geldim kuyruklar vardı, kuyrukları kaldırdım' de. Hadi anlat, sıkıysa bunları anlat. Var mı böyle bir şey? Ah ah, bizi delikli kuruşa muhtaç ettiniz be. Siz osunuz. Ama şimdi benim ülkemin gündeminde böyle bir şey yok. Türkiye bunları aştı artık. Türkiye bir dünya devi. Dünyanın en büyük 17. ekonomisi olduk. Bunu sen mi yaptın sayın Baykal, sayın Bahçeli sen mi yaptın? Geldik, yaptık. Kararlı durduk, dik durduk. Aldığımız tedbirleri disiplinle uygulamaya koyduk ve bu neticeyi aldık ve bundan sonraki süreçte de bu böyle sürecek. 2023 hedefimiz inşallah dünyanın ilk on ekonomisi arasına girmektir.''

''SİZİN DÖNEMLERİNİZDE HASTANELERDE ÖLÜLERİMİZ REHİN KALIYORDU''

Başbakan Erdoğan, artık çocukların okullarda bilgisayar öğrendiğini belirterek, ''Bizden öncekiler, yavrularımızın eline maalesef arzu edilmeyen şeyleri veriyorlardı. Ama şimdi bilgisayar... Bilgisayar yeni mi icat oldu? Niye acaba bu bilgisayar eğitimi bizden önce verilemedi? Hani siz Atatürkçüydünüz, hani? Bunlar Atatürkçü filan değil. Hele hele bu CHP var ya... Bunlar Atatürk üzerinden geçinenler'' dedi.

İlköğretimin ardından, açık ilköğretim ve açık lisede gelecek yıldan itibaren kitapları ücretsiz vereceklerini kaydeden Erdoğan, ''Eğitimde mani yok. Fakir, yoksul kardeşim, anne, baba, bak, ilköğretimde erkek öğrenciye 20, kız öğrenciye ise 25 lira veriyoruz. Orta öğretimde erkek öğrenciye 35, kız öğrenciye 45 lira veriyoruz. Kaç çocuğun olursa olsun hepsine veriyoruz. Para, annenin hesabına yatıyor. Niye anne? Babaya versek, duman olup gidecek. Onun için anneye veriyoruz, yerini bulsun'' diye konuştu.

Kütahya'da yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Erdoğan, Dumlupınar Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin önümüzdeki dönemde öğrenci almaya başlayacağını bildirdi.

Sağlıkta önemli bir adım attıklarını, bütün hastanelerin birleştiğini, herkesin istediği hastaneye ve eczaneye gidebildiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi... Çünkü ecdadımız bir sağlıklı nefese bir devleti feda etmeyi göze almış. Biz, bu anlayışta yetiştik. Onun için bunu başarmamız lazımdı. Hamdolsun iyi bir konuma geldik. Hastalarımız acil servislerden geri çevrilmiyor. Hatırlayın, ölüler rehin alınıyordu. Sayın Bahçeli, Sayın Baykal sizin dönemlerinizde hastanelerde ölülerimiz rehin kalıyordu, rehin. Bunları yaşadık be... Bunları bu millete yaşattınız. Ama şimdi böyle bir şey var mı?''

''AYNEN KARNEYLE Mİ EKMEK DAĞITALIM...''

Kütahyada çiftçilik ve hayvancılık yapan vatandaşlara toplam 233 trilyon lira destek verdiklerini belirten Başbakan Erdoğan, ''(Hububatta) borsa neyi belirliyorsa fiyat o. Öyle herkesin istediğine göre fiyat belirlemeye kalkarsak kusura bakmayın biz kimseye bütçe yetiştiremeyiz. Ben gerçekçi dürüst konuşurum. Buğdayın fiyatını yükselttiğiniz zaman ekmeğin fiyatını nereye götüreceksiniz. Aynen karneyle mi ekmek dağıtalım. Onu mu istiyorsunuz? Gerçekçi olacağız. Hep bana hep bana yok. Bir sana bir bana var. Bu anlayışla yürüyeceğiz, bu anlayışla çalıştığımız zaman ülkemizi hep beraber ayağa kaldırırız. Buna dikkat edeceğiz. Bireysel değil, ben yok biz varız'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Uşak, Kütahya, Eskişehir ve Afyonkarahisar'ı kapsayacak şekilde bir havaalanının yapımını planladıklarını ve bu çalışmaların devam ettiğini bildirdi.

Alandakilere, ''Buradan ayrıldıktan sonra kapı kapı dolaşacak mısınız?'' diye soran Erdoğan, şunları söyledi:

''Mesele sadece benim meselem değil. Bak bütün siyasi partiler bana vuruyor. Ben kime güveniyorum? Size. Gücümü sizden alıyorum. AK Parti'yi millet kurdu. Ahmet, Mehmet kurmadı. Onun için bu gücümüzü bu seçimde çok daha iyi göstereceğiz. Onların derdi farklı. Onlara gereken cevabı siz 29 Mart'ta sandıkta vereceksiniz. Onun için de komşu akraba herkese ulaşacağız.''

Başbakan Erdoğan, alandakilere, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası bulunan kimlik belgesi ya da nüfus kağıdı örneği belgesi olmadan oy kullanılamayacağı uyarısında bulunarak, mutlaka nüfus müdürlüklerine giderek bunları temin etmelerini istedi.

Erdoğan, ''Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Söz sizin, karar sizin. Bu ülke hepimizin'' dedi.

Başbakan Erdoğan'a Kütahyaspor'un kaşkolu hediye edildi. Alandakiler, ''Kütahya Seninle Gurur Duyuyor'' şeklinde sloganlar attı.
Erdoğan, havaalanından miting alanına gelirken, çocuklara oyuncak ve kitap dağıttı. Erdoğan'a miting alanına gelişinde çiçek verildi.