kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
13 Mart 2009, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Çok tuhaf, çok tanıdık

ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR SİNEMA
12.03.2009
Güneşi Gördüm, Doğulu bir ailenin 'epik' öyküsünü, gerçekçi bir biçimde anlatma çabası içinde. Ama film yer yer melodramdan istismar sinemasına kayıyor..
Popüler bir figür olarak Mahsun Kırmızıgül, kitlelerden gelen taleplerin donuk, değişmez ve tekdüze olmadığını belli ki iyi anlamış. Güneydoğu, Kürt meselesi, insan kaçakçılığı, homofobi gibi 'sakıncalı' mevzuları aynı senaryo içerisinde aldığı Güneşi Gördüm filmi bu yönüyle gayet takdire şayan.

ERKEK EVLAT İRONİSİ
Filmin ilk başlarında, dağdaki helikopterli operasyon sahnesi ise gayet fantastik! Aslında iki mazlum köylü olduğu anlaşılan vatandaşlarımızın pilotlarca zamanında farkedilerek kör kurşuna hedef olmadan kurtulmaları bir yana, 'nerde kaldın!' kaygısıyla bekleşen akrabalarıyla 'olağan' endişeler üzerine yaptıkları bu günlük sohbetin dahi gerçeküstü bir yanı var açıkçası. Coppola'nın Kıyamet'indeki görkemi hatırlatırken 'iki ateş arasında' kalma halinin pespaye trajedisini duyurtuyor. Aynı vatandaşın (Kırmızıgül) bir erkek evlat için habire yaradana dua etmesi de geleceğinde fazla seçenek görünmediği (terörist veya şehit?) ortada olan bu coğrafyadan umudu kesmemeye ve kökünü koparmamaya dair direnişin ironisi olarak da kabul edilebilir. Zaten kerhen boşalttıkları köylerinden İstanbul ve Norveç hattında dağılan geniş Altun ailesinin dön dolaş memlekete ve toprağa dair bağlılıklarıyla noktalanıyor film. Arada bölgedeki savaşın manasızlığına ve yıkıcılığı üzerine 'devlet baba'ya sorduğu efendice ama gayet serzenişli sorular bile başlı başına önemli. Lakin bu 'arada' olanlar, üç beş filme ziyadesiyle yetecek kadar çok. Belli ki zamanında 'siyaseten yanlışçılığın' kitabını yazmış olan Mahsun Kırmızıgül, artık doğru bir şeyler söyleme kaygısını frenleyememiş. Elbette mahzuru yok. Ama resmi daha geniş görmek ile muhtelif mevzuların aynı senaryoya boca edilmesi arasında fark var. Sürü filmine selam göndererek başlayan, Lütfi Akad ustanın Gelin'ini hatırlatan bir 'diyet' ile İstanbul'a kurban veren Doğulu ailenin bu 'epik' öyküsü, tüm bildik ve tanıdık gerçekçiliğe rağmen acı ve şiddet dozundaki savurganlığıyla melodrama kayarken istismar sinemasına da meylediyor. Dolayısıyla film, can alıcı bir öfkenin dizginlenerek barışçıl bir insan sevgisi kılıfında sunulduğunun resmi adeta. Bir yanda 12 Eylül'den dem vuran, Diyarbakır Cezaevi'nde 80'lerde yaşananları hatırlatan replikleriyle takdir kazanıyor. Ama bu replikler sembolik, didaktik bir şiirsellikle etkisini kaybediyor. Keşke sinemanın slogancılığa yer olmayan, söylenen sözler kadar söylenmeyenlerin de önemli olduğu bir sanat dalı olduğunu hatırlasaymış.

Orijinal adı: Güneşi Gördüm
Yönetmen: Mahsun Kırmızıgül
Oyuncular: Altan Erkekli, Mahsun Kırmızıgül, Cemal Toktaş, Demet Evgar Süre: 128 dakika