kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
8 Mart 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Alaeddin Asna, artık eski eşi Sibel Asna’ya emanet ettiği A&B’de, çalışanlarıyla birlikte...

Boşanması, Koç'ta sonu oldu

20.02.2009
-İlk Koç'ta PR yapmaya başlıyorsunuz.
-İlk Nüfus Planlama'da yaptım. Ama özel sektörde ilk Koç'ta.

-Neler yaptınız orada ilk faaliyetler olarak?
-Gazetecilerle Vehbi Bey ve Rahmi Bey arasında ilişki kurmaya çalıştım, yemekli davetler düzenledim çünkü iki tarafın birbirine çok uzak olduğunu gördüm. Halkın gözünde Koç büyük bir kuruluştu, o kadar.
İtibarı yoktu, hatta korkulurdu ondan.
İnsanlar orada çalışmak isterdi, çünkü çok para veriyordu ama imajı kötüydü. Halbuki şimdi Koç Holding deyince, iş yapan, yatırım yapan, vergisini veren bir kuruluş diye bakılıyor. Bunları sağlamak için de çeşitli etkinlikler yaptık. Atatürk Kitaplığı'nın oluşturulması örneğin. TÜSİAD'ın kuruluşunda da ben Güngör Uras'a destek verdim. Gazetecilerle ilişki kurarak olaya yakınlaşmalarını sağlamaya çalıştım. Onun dışında Tofaş'ın açılışı büyük ses getirdi. Yine Koç'un Bizden Haberler adlı kurumsal dergisini yaptık.

-Sonra talihsiz bir haber yüzünden ayrılıyorsunuz oradan. İstifanız isteniyor.
Daha sonra ilişkileriniz düzelmiş gerçi ama Vehbi Bey esas sizin ilk eşinizden boşanmanıza bozulmuş anladığım kadarıyla.
- Evet. Asıl mesele bu da... Çok sinirleniyor bu işe, evliliğe çok saygı duyan bir adam Vehbi Bey. Boşanma işi olunca da tüyleri diken diken oluyor. Ben boşanınca bayağı küstü filan bana, tavrı değişti. Ama nasıl bir yazgıysa... Böyle bir insanın, ben Koç'tan ayrıldıktan bir süre sonra oğlu da ayrıldı karısından.
Rahmi Koç, Çiğdem Hanım'la ayrıldı.

-Özel hayatınızı çekincesiz anlatmışsınız kitapta. Sırf kendinize ait bir eviniz olsun diye ilk evliliğinizi yapmışsınız mesela. Âşık değilmişsiniz galiba.
-Yok canım. Ama çok iyi bir arkadaşımdı, baktım 15 tane kız, hangisi en iyisi... Meğerse onu da çok beğenmemiş annem-babam, haberim yok.

-Ama ikinci eşiniz Sibel Hanım'la büyük aşk yaşamışsınız.
-Evet. Sibel'inki tek aşk zaten. Ve Sibel'inki çok eleştirdiğim bir aşk şekli, öğrencim.

- Nasıl oldu?
- Öğrencimdi. Stajyer olarak geldi A&B'ye.
Geldi ve kendini ispat etti. Kendi başına o kadar hâkim oldu ki olaya; sonunda ben dedim ki 'Devletten emekli oldum, A&B'den de emekli oluyorum, al kardeşim yıkıyorum senin üstüne.' Takır takır da götürüyor.

- Ama sonra aşkın bittiği noktada ayrılıp arkadaş kalmayı tercih etmişsiniz.
- Evet. Aşkın bittiği noktada, kavga dövüş olmadan... 10 seneden fazla oldu biz ayrılalı, hâlâ bir aradayızdır. Kanka diyorum ben ona.