kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
14 Şubat 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MAHMUT ÖVÜR

İstanbul'da seçimin kilit partileri

Televizyon ekranlarıyla ısınan İstanbul seçim yarışları, önümüzdeki günlerde meydanlara inerek biraz daha hareketlenecek.
Yarışın AK Parti ile CHP arasında geçeceği bilinse de diğer partilerin performansı ve iki favori partiyi etkileme oranları da merak ediliyor.
Bu nedenle bir süredir MHP, DP, DSP, Anavatan, SP ve DTP'nin İstanbul adaylarının açıklanması beklendi.
Nihayet onlar da adaylarını açıkladı.
MHP İstanbul'a eski Şehir Plancıları Odası Başkanı Ahmet Turgut'u, DTP İstanbul Milletvekili Akın Birdal'ı, Saadet Partisi Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu'nu, DSP Yüksek Mimar Ahmet Vefik Alp'i, DP deneyimli siyasetçi Mehmet Dülger'i, Anavatan ise sürpriz bir isim olan Ahmet Özal'ı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gösterdi.
Bu fotoğrafa biraz daha yakından bakınca, aralarında şehircilikle ilgili isimler olsa da İstanbul seçimleri ağırlıkla genel siyaset eksenli geçecek.
Akın Birdal, Mehmet Dülger, Mehmet Bekaroğlu ve Ahmet Özal adları bu yarışın profilini siyaseten yükseltirken, dördüncü kez de olsa Ahmet Vefik Alp ve şehir plancısı Ahmet Turgut'un yarışta olmaları şehir sorunlarını tartışma platformuna taşımaya yetmeyecek.
Tabii bu isimlerin tartışmaya ne katacakları merak edilse de asıl merak edilen oyları nasıl etkileyecekleri. Bu noktada AK Parti ve CHP'nin avantaj ve dezavantajları arasında pek fark görünmüyor.
Saadet Partisi AK Parti'yi, DSP ise CHP'yi direkt etkileyecek.
Diğerlerinin etkisi daha dolaylı olacak.
Ama onlar da seçime asılmak zorundalar. Çünkü başta MHP olmak üzere DP, Anavatan ve DTP'nin gelecekte bir siyasi aktör olarak varlıklarını sürdürmek için bir oya bile ihtiyaçları var. Ya kendilerinin varlığı için çalışacaklar ya da yok olma ihtimalini göze alacaklar. İlginç bir tabloyla da karşılaşabiliriz; muhalefet partilerine oy verecek seçmen, ilçelerde kendi partisine, büyükşehirde ise iki favori partiden birine oy verirse seçimin seyrini değiştirebilir.
Kısaca iki parti arasına sıkışan İstanbul seçimlerinin kaderini biraz da bu partilerin performansı belirleyecek. Bu da ister istemez İstanbul'a ilişkin projelerin, imar meselelerinin gölgede kalmasına yol açacak.

Peki ya İstanbul'un sorunları?
Siyaseten iki parti arasına sıkışan İstanbul seçimlerinin kilit isimleri ise Kadir Topbaş ve Kemal Kılıçdaroğlu .
Bu ikili arasındaki siyaset dili de seçimin seyrini etkileyecek gibi görünüyor.
Baksanıza daha şimdiden iki favori başkan adayı arasındaki "seçim savaşları" bir hayli "sertleşti".
Kılıçdaroğlu "yolsuzluk dosyaları" nı gündeme taşıyarak bunun devam edeceği işaretini verdi.
Yeni dosyaların açılıp açılmayacağı ve bu tür bir seçim kampanyasının ne kadar etkili olup olmayacağı bilinmiyor. Ama bilinmeyen bir şey daha var; o da şu: AK Parti'nin bu çıkış karşısında ne yapacağı?
Şu ana kadar hem AK Parti, hem de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş sadece savunma yaptı ve yöntemi eleştirdi.
Şimdi kulislerde karşı atağa geçecekleri dile getiriliyor:
"Bu sessizlik hayra alamet değil. AK Parti de CHP'nin İstanbul'daki mevcut belediyeleriyle ilgili ciddi bir hazırlık yapıyor."
Acaba AK Parti, yolsuzluk üzerinden seçim yarışına karşı çıkıp da arkasından yolsuzluk dosyaları mı açacak?
İşin doğrusu zamanında hesabı sorulmayan bu yolsuzluklar üzerinden kılıçların çekilmesi bir tek şeye, "İstanbul'un sorunlarını gölgede bırakmaya" yarıyor...
Eğer küçük partilerin yüksek profilli adayları bu konuda bir rol oynarlarsa kendi partilerine oy kazandırmak kadar İstanbul'a da yararları olur.
Aksi halde projelerin yarıştığı bir seçim değil, yolsuzluk dosyalarının savrulduğu, siyasi sloganların cirit attığı bir seçime mahkûm oluruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın