kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
14 Şubat 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
EMRE AKÖZ

Madem öyle JİTEM'e niye ihtiyaç duydunuz?

Bugün çeşitli konulara kısaca değinmeye çalışalım. Biri Genelkurmay, diğeri yeni Anayasa, üçüncüsü ise Dnglk 2'yle ilgili.
- "700 bin kişiyiz" geçerli bir gerekçe mi?.. Eski emniyetçi İbrahim Şahin'den 300 kişilik bir ekip kurması istendi mi? Genelkurmay diyor ki "700 bin kişilik ordumuz var. Birkaç yüz kişiye niye ihtiyaç duyalım?"
Makul bir gerekçe değil bu. Çünkü ekiplerin şekillendirilmesi soruna göre yapılır. Bazı meselelerin üzerine yüz binlerce askerle, bazılarının ise birkaç komandoyla gidilir.
Gelin yakın tarihimize şöyle bir bakalım: Mesela PKK ile mücadelede 700 bin kişilik ordu yetersiz kaldı, özel harekât polislerine başvuruldu.
Yetmedi korucular devreye sokuldu. O da yetmedi, JİTEM kuruldu; işkencelere ve yargısız infazlara başvuruldu.
Daha da geriye gidelim mi?
1915 Tehciri'ni uygulamak için, en azılı katiller hapishanelerden çıkarılıp sahaya sürülmedi mi? Koskoca Osmanlı ordusunun birkaç yüz katile niye ihtiyacı olsun? Ama oldu işte. Çünkü önlerine koydukları hedef ( Anadolu'nun etnik temizliği) bunu gerektiriyordu.
Özetle: Genelkurmay'ın öne sürdüğü "700 bin kişiyiz" gerekçesinin hiçbir anlamı bulunmuyor.
Tabii öne sürülen bu gerekçenin yetersizliği başka, olayın gerçekliği başka!
İbrahim Şahin'in iddialarının sivil makamlar tarafından araştırılması gerekiyor.
- Yeni Anayasa... Başbakan Erdoğan, seçim mitingi için Sivas'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda, Gençlik Meclisi Başkent Staj Programı öğrencilerinin sorularını yanıtladı.
Bir öğrencinin "Bizi bu darbe anayasasından ne zaman kurtaracaksınız" sorusuna "Nisan..." cevabını verdi. Ardından da "Anayasa değişikliği için partiler arası uzlaşma şart" dedi.
Yeni Anayasa ile ilgili temel sorun şu: Anayasa Mahkemesi değişiklikleri iptal edebilir. Buna hakkı yok. Ama yapar.
Saçma sapan bir durumla karşı karşıyayız: AYM Anayasa maddelerinin değiştirildiğinde içerik denetimi yapamıyor. Yapmaya kalkışırsa, Anayasa suçu işlemiş oluyor. Ancak bu suçun müeyyidesi olmadığı için bir şey yapılamıyor.
Birinci çelişki: Yani hukuk devletine karşı suç işlemekte olan mahkemeyi, yine hukuk devleti ilkeleri koruyor.
İşte bu yüzden bürokratik elitin siyasi uzantısı olan CHP'nin de destekleyeceği bir yeni Anayasa yapmak gerekiyor.
İkinci çelişki: Ancak CHP'nin beğendiği bir Anayasanın yeni ve çağa uygun olması mümkün değil.
- Eyvah, halka açacak... Sizinkinin beyninin muhallebiye döndüğünü boşuna söylemedim. Durumu hakikaten vahim. Dün ne yazmış, gördünüz mü?
"Ona çekilen mailler geri dönüyormuş... Ya okur tepkisinden bilgisayarı kilitleniyor... Ya da bazı okurların iddia ettiği gibi korkusundan bilgisayarı kapatıyor."
Bu yıl internetin Türkiye'deki 16'ncı yaşını kutlayacağız; sizinki hâlâ işin abc'sini dahi öğrenememiş: Bilgisayar kapatıldıktan sonra gelen e-postaların gönderene geri döneceğini sanıyor.
(Yan taraftaki TTNet reklamını acaba ne sanmıştır? Yarın "Türkçe bitmiş dostlar" derse, şaşırmayın, muhallebi işte.)
Bunda ayrıca ruhi sorunlar da var. Baksanıza, son günlerde işine gelmeyen her yazı için "popomla okudum", "popomla güldüm" diyor.
Dün baktım iyice azıtmış, "adam benim kıçıma yazıyor" diyor.
Dedim ki arkadaşlara, "Sanırım sizinki poposunu halka açmaya hazırlanıyor. Yoksa niye bu kadar reklamını yapsın?"
Borsacılara haber verelim de engellesinler. Yoksa estetik bir felaket olur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın