kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
13 Şubat 2009, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MAHMUT ÖVÜR

AK Parti İzmir'i kazanabilir mi?

AK Parti'nin bu seçimlerde alınacak "kale" olarak nitelediği illerin başında İzmir geliyor. Peki, AK Parti İzmir'i alabilir mi?
Dışarıdan bakan birinin bu soruya vereceği cevap belli: "Hayır."
Ancak, bir önceki yerel seçime ve son 22 Temmuz'da yapılan genel seçime bakınca işin rengi değişiyor.
Çünkü aradaki fark her seçimde biraz daha azalıyor.
Bu AK Parti'yi umutlandıran önemli unsurlarda biri.
Ama başka unsurlar da var.
Bunların ne olduğunu dün Sabah gazetesini ziyarete gelen AK Parti'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Taha Aksoy 'a sorduk.
Aksoy 'un İzmir'e ilişkin düşüncelerine geçmeden önce bir tespit yapmakta yarar var.
Aksoy'un pozisyonu ile İstanbul'daki CHP adayı Kemal Kılıçdaroğlu 'nun pozisyonu arasında ciddi benzerlikler var.
Örneğin ikisi de milletvekili...
İkisi de güçlü bir yerel iktidara karşı mücadele ediyor.
İkisi de, aday oldukları kenti rakiplerinin iyi yönetemediğini ve son 5 yılda ciddi hiçbir iş yapmadığını ileri sürüyor.
Bu ortak noktalara rağmen, aralarında belki de "İzmir farkı" diyebileceğimiz tek fark ise kullanacakları siyaset dili. Taha Aksoy şöyle diyor:
"Kıran kırana savaş kişilikler hedef alınırsa oluyor. Burada İzmir'i hangimiz daha iyiye taşırız bunu tartışırız, diğerinin kimseye faydası yok. Ama bu işin doğasında olan bir şey var. Ben belediye başkanlığı yapmamış bir adayım, karşımdaki 5 yıldır bu işi yapmış. Dolayısıyla bir durum tespiti yapılınca elbette onun yaptıklarını, yapamadıklarını, eksikliklerini konuşacağız... Bu da çok doğal..."
Bu yaklaşımı duyanların ilk yorumu aynıydı: İzmir'de seçim yarışı "beyefendilik" ekseninde sürecek...
Şimdi gelelim en kritik soruya. Acaba 2004 yerel seçimlerinde Taha Aksoy 'u seçmeyen İzmirliler bu kez neden seçecek? Aksoy 'un buna cevabı çok açık:
"Geçen seçimlerde ben siyasette yeniydim, AK Parti yeniydi. Dolayısıyla İzmirlilerin bizleri değerlendirmede ihtiyatlı davranmasını normal karşılamamız lazım. Biz 2002'den 2004'e, oylarımızı 2 kat artırdık.
Bu dönemde derdimizi iyi anlatabilirsek, İzmir'e umut getireceğimize insanları inandırabilirsek İzmirli bize oy verir."
Gördüğünüz gibi Aksoy İzmir'de agresif değil daha yumuşak bir siyaset stratejisi izleyerek iktidar olmak istiyor.
Bu yola başvurmalarının nedenini de İzmir gerçeğiyle açıklıyor:
"İzmir'de insanların daha serbest bir davranış biçimi var. Yaşamlarına bir kısıtlama gelecek endişesi onları huzursuz ediyor. Bu pompalandığında hareketler biraz katılaşıyor. Bu aşılamaz bir şey değil. Bunun aşılmasını biz İzmir'den bekleyemeyiz. Yani karşıdakinin değişmesini sağlamanın yolu yine sizden geçiyor."
Aksoy, bu seçim stratejisini kentsel sorunlara çözüm projeleriyle takviye ediyor ve öyle İzmirlilerin karşısına çıkıyor.
Ve çevre meselesinden metroya, İzmir'in bir dizi ciddi sorunu olduğunu da söylüyor.
Ama "İzmir'in en önemli sorunu nedir" diye sorduğunuzda size başka bir cevap veriyor:
"İzmir'in en temel sorunu, 'yönetim zihniyeti.' İzmir zamanı iyi kullanmıyor. Bu aşılırsa İzmir dünyayla buluşan marka bir şehir olur."
Peki, İzmirli Taha Aksoy İstanbul'da Kılıçdaroğlu 'nun kendi partisine yönelik "dosyalar savaşını" nasıl değerlendiriyor:
Mehmet Barlas 'ın bu sorusuna Taha Aksoy'un cevabı manidar:
"Ben belediye başkanı olmak istiyorum, savcılık yapma gibi bir derdim yok. Aziz Kocaoğlu, benim çok iyi bir dostum."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın