kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
6 Şubat 2009, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Kapalı devre tv sistemleri temel özgürlükleri tehdit ediyor

Giriş Saati : 06.02.2009 14:40
Güncelleme : 06.02.2009 14:51
Yeni Haber
İngiltere'de Lordlar Kamarası Anayasa Komisyonu tarafından hazırlanan bir raporda, ülkede giderek artan kapalı devre TV sistemleri ve güvenlik kameralarıyla yapılan izleme faaliyetlerinin özgürlükler üzerinde tehdit yarattığı uyarısı yer aldı.

''İzleme Raporu: Vatandaşlar ve Devlet'' raporunda, ülkede istikrarlı ve planlı bir şekilde artan izleme faaliyetlerinin temelözgürlüklerin zedelenmesi riskini ortaya çıkardığı belirtilerek, bu temel özgürlüklerin başında özel hayatın korunmasının geldiği vurgulandı.

İngiltere'nin, terörizmle ve suçla mücadele ve yönetimde verimliliği artırmak için dünyanın en kapsamlı ve teknolojik açıdan ileri izleme sistemlerini kurduğuna işaret edilen Londlar Karaması raporunda, ülkenin, CCTV (kapalı devre TV) sistemlerinin yaygın kullanımı, 4 milyon güvenlik kamerasının kullanılması, nüfusun yüzde 7'sinin parmak izi, DNA örneği gibi özel bilgilerinin yer aldığı ulusal bir veri tabanı oluşturulması gibi konularda dünyada bir numara olduğu belirtildi. Söz konusu veri tabanının ABD'de bile sadece nüfusun yüzde 0,5'ini kapsadığına dikkat çekildi.
Pek çok izleme faaliyetiyle veri elde etme sürecinin halkın büyük çoğunluğu tarafından hiç bilinmediğine de işaret edilen raporda, bütün bunların İngiliz halkının yaşamında II. Dünya Savaşı'ndan bu yana ortaya çıkan en dikkat çekici değişikliği oluşturduğu bildirildi.

Lordlar Karaması üyelerinin raporunda, DNA veri tabanının kötü amaçlarla kullanılıp kullanılamayacağı, CCTV sistemlerinin gerçekten suçu engelleyip engellemediği ve yerel yönetimlerin takip yetkisi olup olmadığı gibi son derece önemli sorulara da yer verildi.
Raporda, izleme ve takip faaliyetlerinin bir kurala bağlanması gerektiği vurgulandı.

Lordlar, kişilerin özel hayatlarının izleme faaliyetlerine kurban edilmemesine yönelik 40 tavsiyede de bulundu. Bu tavsiyeler arasında suçu sabit bulunanlar hariç, ulusal veri tabanında DNA örneği bulunan bütün diğer kişilerin bu verilerinin imha edilmesi bulunuyor.
Raporda, İçişleri Bakanı Jacqui Smith ve Adalet Bakanı Jack Straw'un çok tartışılan iki önerisine ilişkin bir eleştiri bulunmaması ise 'eksiklik'' olarak yorumlandı.

Smith, herkesin elektronik posta, SMS mesajları, telefon görüşmelerinin takibi sonucu bir ''süper veri tabanı'' elde edilmesini; Straw da kamu sektöründeki kurumlar arasında bütün veri tabanlarının ortak kullanımının sağlanmasını önermişti.