Galericiler kira direnişinde

ADALET CİNGÖZ

24.01.2009

Gelecek aralık ayında yapılacak Contemporary Istanbul çağdaş sanat etkinliği organizatörleri, galericilerden 800 Euro kira isteyince olanlar oldu: Galeri X- ist, Pi Artworks, C.A.M. ve Dirimart gibi galeriler, kendi aralarında örgütlenerek çeşitli eylem kararları alıyor..

Her şey, önümüzdeki Aralık'ta yapılacak Contemporary İstanbul fuarı organizatörlerinin, fuara katılmayı planlayan galericilerden, rezervasyon ücreti 800 Euro istemesiyle başladı. Henüz fuarın açılmasına aylar varken böyle bir rezervasyon ücreti talep edilmesi, üstelik ekonomik krizin kendini hissettirmeye başladığı şu günlerde tabii ki fuara katılmayı düşünen galerilericilere pes dedirtti. Ve galericiler harekete geçti. Kendi içlerinde örgütlenmeye başlayan galerilerin arasında Galeri X-ist, Piartworks. Dirimart. Elipsis, CAM gibi isimler bulunuyor. Galericiler, rezervasyon ücretinin düşürülmesinin yanı sıra, fuar ücretinin taksitlendirilmesini de istiyor. Ayrıca fuara geçtiğimiz sezon olduğu gibi bazı müzayede evlerinin katılmasını da istemiyorlar. Aslına bakılırsa galericiler, fuar yetkililerinden beklentileriyle ilgili olarak son derece haklı. Kaldı ki fuar, ilk başladığı yıldaki gibi yabancı galerilere ağırlık vermeli ki, duyduğum kadarıyla bu konuda çalışmalara zaten çoktan başlanmış. Fuara bu yıl Berlin'den 10 Alman galeri gelecekmiş. Aynı şekilde sanat tarihçi Çetin Güzelhan da, Berlin'e 10 Türk galeri götürmek üzere Outlet ve PiArtworks gibi galerilerle görüşmelere başlamış. Bu son derece önemli girişimlerin gelip kitlendiği iki mühim nokta var. Birincisi, buraya yapılan Alman galeri çıkartmasının arkasında, ülkelerinde yaşayan Türklerle entegre olmaya karar veren Alman hükümetinin maddi desteği var. Bizim Berlin çıkartmasının arkasında hele hele bu ekenomik krizde Kültür ile Dışişleri Bakanlığı olabilecek mi?

'ESER' ÇIKARTMAK ZOR
Öte yandan yurt dışına eser çıkarmak da ayrı bir dert. Bildiğiniz gibi, bağımsız, hiçbir koleksiyona dahil olmayan yapıtların, once yapıt olduklarını ispatlamaları gerekiyor. Yapıtın yapıt olduğuna dair belge, Beşiktaş'taki Resim ve Heykel Müzesi'nden alınıyor. Ardından ATA karnesi çıkartılıyor. Ancak bu karneyle işler gidebiliyor. Bir sanat yapıtının ATA'sız yurt dışına çıkması söz konusu olamıyor. Buraya kadar her şey normal. AB ülkelerinde de aynı şekilde bir prosedür geçerli... Zaten ATA da, Birleşmiş Milletler Gümrük İşbirliği Konseyi tarafından geçici kabulde karşılaşılan güçlükleri gidermek amacıyla hazırlanan bir anlamda sergi ve fuar eşyasının geçici ithaline dair bir gümrük sözleşmesi. Bu sözleşmeyle yurtdışına yapıtlar kolaylıkla çıkarılıyor. Fakat eserler, orada satılmıyorsa yani ihracat gerçekleşmiyorsa nasıl geri geliyorlar? İşte yurt dışına açılan işlerin, bu geri dönüş yolcuğunda, işe belirlenin bedelinin yüzde 18'i tutarında bir vergi ödenmesi gerekiyor... Bu kimi zaman gümrükteki kuyruklarla yüzde yirmiyi buluyor. Dolayısıyla sanatçının işinin yurtdışı seyahati, sanatçıya pahalıya mal oluyor. Bir an önce, galericiler bu konuda bir çare üretmek ve Berlin çıkartması için maddi destek almak için başkent Ankara'nın yolunu tutmalılar. Fuara karşı başlayan bu örgütlenme böylelikle güçlenerek sanatçıların da sorunlarına çözüm üreten bir oluşuma dönüşmeli...

Yayın tarihi: 25 Ocak 2009, Pazar
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2009/01/25//haber,89C40F05474C4E7E86E8F94DA4B67CEF.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.