kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Ocak 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Hırsıza anahtarı teslim ediyorum!

17.01.2009
- Hızlı bir hayatınız var mıydı Adana'da, pavyonlar kulüpler falan?
- Vardı tabii. 20 yaşında kariyer yapıyorsunuz, birtakım şeyleri daha rahat yaşama imkânınız oluyor, hayat görüşünüz değişiyor, para kazanıyorsunuz, şöhretiniz daha çok artıyor. Doğal olarak gençliğin verdiği o deli kan sayesinde boy göstermek istiyorsunuz gecelerde. O günkü Adana'da diskotek yoktu, pavyonlar meşhurdu, çok da nezih yerlerdi...

- Nasıl zaptediyorsunuz şimdi oyuncularınızı?
- Ben hırsıza anahtarı teslim ediyorum, çalmasınlar diye. (kahkahalar)

- Dozajını biliyorlar mı?
- Bilirler.

- Sizden çekindikleri, korktukları için mi?
- Yoo, benimle her doğruyu paylaşabilirler, paylaştılar da. Hiçbir zaman saat vermedim. 'Git ama iki saat sonra gel,' demedim. Hiçbir oyuncumu bu konuda şikâyet etmemişimdir, her zaman da 'Ben izin verdim,' demişimdir, evliliklerinin daha iyi olması için çalışmışımdır ama bunların hepsi bendedir.

- Bir futbolcuyu ayakta tutan, dağılmamasını, dağıtmamasını sağlayan şey düzenli aile hayatı mıdır?
- Ben aynı fikirde değilim. Yani bunu sadece evliliğe bağlamak yanlış olur. Evliyseniz, eşinizle birlikte de dağıtabilirsiniz; daha iyi bir maske olmaz mı? Ama hayır, profesyonel hayatını iyi özümsemeli, iyi entegre olmalı, kırmızı çizgilerini bilmeli. Ne istediğini bilecek kadar profesyonel olduğunda, bilinçli olduğunda evli veya bekâr olması önemli değildir.