kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Ocak 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Anna Wintour gece gündüz demeden hep taktığı güneş gözlükleriyle. Anna Wintour gece gündüz demeden hep taktığı güneş gözlükleriyle.

Prada'nın şeytanı

17.01.2009
Şeytan Prada Giyer'e ilham veren editör Anna Wintour'un tahtı sarsılıyor. Wintour'un Vogue'u bırakacağı ve Obama'nın büyükelçisi olarak çalı.acağı söylentileri doğru mu?..
Moda dünyasında imaj her şeydir, bu sır değil. ABD'de yayımlanan Vogue dergisinin editörü Anna Wintour'un imajı hep modayla iç içe oldu. 1988'den beri dergiyi yöneten Wintour'un çarpıcı imajı kadar dergiyi yönetme tarzı ve moda dünyası üzerindeki etkisi artık bir efsaneye dönüşmüş durumda.
En popüler örnek olarak Meryl Streep'in Şeytan Marka Giyer filmindeki rolünü hatırlayın...
Wintour'un eksantrik hikâyeleri çok çeşitli: Vogue'un New York'taki binasının önünde gösteri yapan hayvan hakları savunucularına mükellef bir rozbif yemeği gönderdiği biliniyor. "Oprah Winfrey'nin Vogue'un kapağında yer alabilmesi için kilo kaybetmesi gerekir" demesi de olay olmuştu. Ayrıca dergide çalışan stajyerlerin Wintour'un gözlerinin içine bakması da yasakmış.
Geçtiğimiz haftalarda moda dünyasının kraliçesinin geleceği medya çevrelerinde konuşulur oldu. Kimilerine göre Wintour dönemi artık kapanacak. New York Post'un dedikodu dergisi Page Six'e göre Wintour'un yakın gelecekte yeni başkan Barack Obama'nın büyükelçisi olarak çalışması dahi mümkün! Medya çevrelerini konuşmaya sevk eden asıl faktör ise Wintour'un ortaya koyduğu işin kalitesi konusundaki şüpheler. New York Times'ın moda editörü Cathy Horyn'a göre Vogue'un ABD versiyonu genç okurlarla bağını yitirmiş durumda, moda blogları ve stil sitelerinin sürekli güncellenen ve değişen yapısı Vogue'un pabucunu dama attı.

KRİZ OLUNCA SATI.LAR ARTIYOR
Ancak bir yandan da kimse Vogue'un başarılarını görmezden gelemiyor. 2007 Eylül sayısı 840 sayfaydı ve bunun 727 sayfası reklamlardan oluşuyordu. Geçen yıl ise derginin aldığı reklamlarda yüzde 9'luk bir düşüş yaşandı.
Kârlarda yaşanan düşüşün dergi satışlarına yansıyacağını düşünmek ise büyük bir hata.
Ekonomik kriz, inanması güç ama, okurların Vogue'a ve moda dergilerine olan ilgisini artırmış durumda. 1930'larda yaşanan Büyük Depresyon sırasında Vogue'un satışları arttı.
İkinci Dünya Savaşı'nda da pek çok dergi batarken Vogue okur sayısını katladı. Bunun sebebi de krizin yarattığı belirsizlik ortamına derginin mükemmel tasarımı ve sunduğu renkli dünyayla bir alternatif getirmesi.
Vogue'un tahtını sallayan etkenlerden biri de yeni filizlenen stil dergileri. Pop ve i-D gibi dergiler Vogue'un okurlarını çalıyor. Berlin'de yayımlanan Qvest, Fransız Vogue ve Love dergilerinin editörleri Ashley Heath, Carine Roitfeld ve Katie Grand ise Wintour'un aksine gittikçe ilginçleşen isimler olarak görülüyorlar.

BIRAKMIYORUM DEDİ AMA...

Wintour'un moda dünyasındaki etkisi elbette hâlâ çok güçlü. Milano'daki moda haftasının takvimi dahi onun planlarına göre ayarlandı. Elinde sihirli değneğiyle Wintour yıldızlar keşfetmeyi, az tanınanları meşhur etmeyi seviyor. Eskiden asistanlığını yapan Lauren Weisberger'in Vogue'da yaşadıklarını anlattığı Şeytan Marka Giyer de Wintour efsanesinin iyice yayılmasına sebep olmuştu.
Gişede 322 milyon dolar hasılat bırakan film uyarlamasında Meryl Streep'in canlandırdığı Wintour'un gizli dünyasından ipuçları sunan kitap New York Times'ın en çok satanlar listesinde 6 ay boyunca yer aldı.
Tam da bu etkisi yüzünden Wintour'un mükemmel bir büyükelçi olabileceği söyleniyor.
Gerçi Obama ekibi bu konuda 'yorum yok' demeyi yeğliyor ama şu da bir gerçek: Wintour zaten son yirmi yıldır 'Vogue ülkesi'nin büyükelçisi olarak en çetrefil diplomatik hamleleri kıvırmış bir isim.
Bu dedikodular yeni değil. Wintour'un Vogue'daki tahtının sallantıda olduğu ilk defa geçtiğimiz kasım ayında ortaya çıktı. Page Six dergisindeki dedikodu yazarı Richard Johnson'a göre 59 yaşındaki Wintour artık çalışmaktan yorulmuştu ve yeni bir işe geçmeyi istiyordu.
New York dergisinden bir muhabir Wintour'a bunun doğru olup olmadığını sorduğunda Wintour şu cevabı vermişti: "Çok özür dilerim ama bunun çok kaba bir soru olduğunu düşünüyorum. Beni yalnız bırakın." Eğer Wintour Vogue'dan ayrılırsa bunun moda dünyasında yeni bir dönemin başlangıcı olacağı kesin. Bu arada onu eleştirenlere karşı Wintour hayranları saldırıya geçerek Vogue'un sonbahar/kış özel sayısındaki bir moda çekiminin nasıl yapıldığını belgeleyen bir film yaptı. Sundance Film Festivali'nde gösterilen belgeselin adı ise The September Issue. Herkes Wintour'un filmde nasıl göründüğünü merak ediyor. Bu dergicilik sihirbazının bizi şaşırtmaktan vazgeçmeye hiç niyeti yok gibi.