kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Ocak 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

'Beni sevmeyen de sağolsun' demem

17.01.2009
- Taraftarı, basını, herkesi terbiye etmeye çalışmıyor musunuz siz? Bunu inkar edebilir misiniz?
- Belki öyle gözükmüş olabilir ama doğrum neyse, onu söylüyorum. Yanlış yapmışsam da söylüyorum ama!

- Neden bu kadar yanlış anlaşılıyorsunuz öyleyse?
- Ben esasında çok doğru anlaşılıyorum ama yanlış anlatmak bazılarının işine geliyor. Şu var; ben kendimi özellikle anlatmak zorunda değilim. Kameraman da taşıyamam yanımda, 'Aman beni bu güzel anlarımda çek de böyle göster' diye. Böyle bir mecburiyetim yok. 'Beni seven de sağ olsun, sevmeyen de' demem. Neden iyiyle kötüyü aynı kefeye koyayım ki! Hiç ses vermeyebilirim ama hayır, ifade ediyorum özellikle. Ben kimseyi terbiye etmem, ben ailemden ve kendi işimden mesulüm, herkes de bu ülkede terbiyesiz olma özgürlüğüne sahiptir. Ancak benimle ilgili durum varsa müdahale ederim.

- Yani herkese sevimli gelecek hareketler yapmak zorunda hissetmiyorsunuz kendinizi?
- Ben de isterim sevimli gelsin ama gelmeyebilir ve sizin bundan bir biyografi çıkarmamanız gerekir.

- Bu meslek hep eleştiri, hep haksızlık yapılması demek, öyle değil mi?
- Yalnız dikkat edin, kazandıktan sonra o kadar eleştiriye rağmen hiçbir laf söylememişimdir. Benim konuştuğum zamanlar kazandığım zamanlar değildir. Kazandığınız zaman konuşmak kolaydır, ama ben kaybettiğimiz zaman daha rahat konuşurum. Esasında benim medyayla bir savaşım yok, şahsi şeyler dışında.