kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

AB reddederse siyasi ve tarihi bir hata olur

NUR BATUR - HELSİNKİ
01.11.2008
Türkiye'ye AB yolunu açan eski Finlandiya Başbakanı Lipponen Türkiye'nin 10 yılda Avrupa Birliği'ne üye olabileceğini söyledi: Türkiye büyük bir ülke, büyük bir halk..
SUNUŞ
9 yıl önce tarihin akışını değiştiren 12 sıcak saat yaşadık. Ya 35 yıllık Avrupa Birliği hülyamıza veda edecektik. Ya da Avrupa'yla yeni bir yol açacaktık. Ben de o gece Helsinki'deki tarihi AB zirvesini izleyen gazeteci ordusunun içindeydim. 10 Aralık 1999 gece yarısı kar altındaki Helsinki havaalanından bir uçak havalandığı zaman bütün dünya gibi biz de nefesimizi tutup beklemeye başladık. Uçakta bulunan AB'nin 3 kilit ismi Türkiye'yi ikna edebilecek miydi? O gece AB Dönem Başkanı Finlandiya'nın Başbakanı Pavoo Lipponen Başbakan Bülent Ecevit'e 16 satırlık tarihi mektup gönderdi. Ecevit, sabaha karşı gazeteci ordusunun karşısına çıkıp "Lipponen bana gönderdiği mektupla güvence verdi. Diğer adaylarla eşit koşullarda adaylığı kabul ediyoruz" dediği zaman herkes derin bir nefes aldı. 12 saatlik kriz aşılmıştı. Ama geçen 9 yılda coşku yerini yorgunluğa bıraktı.. Avrupa'da Türkiye karşıtları arttı. Türkiye'de reformlar yavaşladı. AB'ye destek azaldı. Bu arada, "Kıbrıs" kavgası da bitmedi. Lipponen'le 9 yıl sonra Helsinki'de uzun bir söyleşi yaptım. Lipponen hem tarihi zirvenin karanlıkta kalan perde arkasını anlattı. Hem de sancılı AB yolculuğuna ışık tuttu.

* O gece Simitis vetoyu kaldırmak için sizden neler istedi?
- Önce Atina'da Simitis'le görüştüm. Türkiye'yle ilişkilerin gelişmesini bekliyordu Ama Yunan kamuoyundan ve Kıbrıs'tan kaygıydı. Ağır bir yük altındaydı. Sonuçta siyasi açıdan onu yaralamayan doğru kararı verdi. Büyük sorumluluk üstlendi. Ona hayranlık duydum. Zirveden önce sadece Türkiye sorunu kaldı. Gece gündüz çalışıyorduk. Zirve başlamak üzereydi. Simitis Helsinki'ye geldi. Buluştuk. İşi çok zordu.

* 10 Aralık gecesi Türkiye'nin adaylığı tarihe gömülebilir miydi?
- Çok kritikti. Solana ve Chirac ile Schröder'in yardımcıları ve şu anda Sarkozy'nin de dış politika danışmanı Jean David Lavid, çok aktif rol oynadılar. 'Mektup gönderelim" dediler. Pragmatik bir yaklaşıma ihtiyaç vardı.

TARİHİ KARAR
* Ecevit'e gönderdiğiniz mektupla risk mi aldınız?
- Evet. Tarihi bir karardı. Kuşkusuz Türkiye üye oluncaya kadar birçok engelin aşılması gerekecek. Ama bu tarihi karardan dönüş olmaz.

* Simitis 'Kıbrıs' olmazsa genişlemeyi durdurmakla tehdit etti mi?
-
Bir aşamada böyle bir şey oldu ama bütün müzakereler sırasında gerçekten tehdit eder tavırda olduğunu düşünmedim. Onun için Kıbrıs paragrafı gerekliydi. Çıkış yolu bulmak zorundaydık.

* Türkiye'nin üyeliği Kıbrıs ve Ege koşuluna bağlandı mı?
- Bu sorunların çözülmesi gerekiyor. Ama doğrudan bir ön koşul anlamına gelmiyor. Ama biz Türkiye'nin Ankara protokolüyle yükümlülük altına girdiğini varsaydık. Ankara protokolünü engelleyen bir şey olmamasını, Türkiye'nin limanlarını açmasını bekliyoruz. Tabii reformlar sorunu da var. Reformlara devam etmelisiniz.

* O geceye dönersek mektubu göndermeye nasıl karar verdiniz?
- Mektubu önce faksladık. Sonra uçağa atlayıp gittiler. Helsinki'ye gelmesine değeceği konusunda Ecevit'e güvence vermek için gönderdik.

AB'Yİ BAĞLADI
* Yunanlılar AB'yi bağlamaz dedi.
- Mektup AB mektubuydu. Herkes okuyup kabul etti. Simitis kabul etmeseydi gönderemezdim. Evet, siyasi açıdan AB'yi bağladı.

* Mektupta Kıbrıs'ın ön şart olmadığı güvencesini verdiniz mi?
-
O kadar doğrudan güvence değildi. Çözüm AB'nin beklentisiydi.

* Ecevit'le görüştükten sonra telefon ettiklerinde neler hissettiniz?
-
Müthiş bir andı. Şampanya patlatmadık ama tarihi bir an yaşadığımı hissettim. Ecevit doğru bir karar aldı. Devlet adamı olduğunu gösterdi.

* 8 müzakere başlığı askıya alınınca Kıbrıs ön şart haline dönüşmedi mi?
-
Sonuca bakın. Kıbrıs müzakereleri engellemedi. Kıbrıs'ta ve reformlarda ilerleme önemli.

* Türkiye'nin İslama kaydığı tartışmalarına nasıl bakıyorsunuz?
- Türkiye'de böyle bir tartışma yaşanıyorsa, ciddiye almalıyız. Türkiye'ye cennet vadeden bir İslami toplum olduğuna şahsen inanmıyorum. Türkiye büyük bir ülke. Türk halkı da büyük bir halk. Türkiye güçlü bir ülke olarak demokrasisi, askeri gücü ve kalkınmasıyla istikrar getirebilir.