kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
24 Ekim 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Harika açılış!..

İstanbul Senfoni, Aya İrini'de harika bir açılış yaptı.. Yaptı da, neden 19.30?. Hem de bir cuma akşamüzeri İstanbul'da trafiğin en felç olduğu saatlerde 19.30 olur mu?. Niye 21.00 değil mesela..
Tam bir saat 15 dakika yollarda süründükten sonra, bu yaşta 100 metre koşarak nefes nefese salona girdiğimde orkestra yerini almıştı. Bulduğum tek boş yer en ön sırada, çello ve basların önüydü. Yani bir senfoniyi dinlemek için en kötü yer.. Bizde protokol, görme ve dinlemeye değil, görülmeye geldiği için, bu en kötü sıralar ayrılır nedense.. Allahtan Çello sesini çok severim. (Ve de ne güzel çellocu ve basçı genç kızlarımız varmış meğer?..)
Açılışın konuğu dinlemekten çok hoşlandığım Hüseyin Sermet'ti.. Ravel'in piyano konçertosunu çaldı. İkinci bölüm adagioda aldı götürdü beni uzaklara.. Son bölümde geri getirip coştururken..
İkinci bölümde klasik müziğin dinlemeye doyamadıklarımdan Şehrazat vardı.. Rimsky Korsakov..
İdamını geciktirmek için sultana masallar anlatan Şehrazat'ı dillendiren keman emsalsizdir. Hele de ikinci bölümde fagotla konuşması insanı sahiden bir masal dünyasına uçurur.
Üçüncü bölümde vurmalı çalgıların, üçgen, def, trampet ve timpaninin motifleri, Endülüs'ü de içeren bir orientali ulaştırır kulaklara..
İranlı Şef Alexander Rahbari'nin yönettiği orkestra, senfoniyi nasıl bir keyif, nasıl bir lezzetle dinletti bana.. Çıktığımda yarım saat ıslıkla temaları çaldım durmadan..
Rahbari şirin bir şef.. Sanki bütün sazları o çalıyor.. Öyle veriyor kendini ve yorgunluktan bitiyor sonunda..
Önümdeki en ön sırada çalan beş kişi dışındakileri görme şansım olmadığı için o enfes soloları yapanları göremedim. Keşke programda isimleri yazsaydı da, alkışlasaydım, adlarını anarak..
En sevindiğim şey ne oldu bilir misiniz?. Aya İrini'nin yarısından fazlası genç, lise, üniversite çağında gençlerle doluydu..