kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
23 Ekim 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Asıl sorunumuz futbol yazarları..

Türk futbolunun asıl sorunu futbol yazarları.. Sahada oynanan futbolu değil, tabelaya yansıyan skoru yazmayı tercih eden meslektaşlarımız.
Bunlar iki gurup..
Birincide, futbolu iyi bilenler, ama skora karşı çıkamayanlar var.. "Her şey kötüydü, ama adamlar kazandılar, nasıl eleştireyim" diyen ve futbolu çok iyi bilen dostlarım var.
Ötekilerin ise, ne izlediklerinden, ne yazdıklarından haberleri yok. Tabelaya bakıyor ve kaleme sarılıyorlar.
En canlı örneklerini bu hafta yaşadık.
Türk futbol medyası, Trabzonspor'u ve Fenerbahçe'yi yerin dibine soktu. Biri Galatasaray'dan 3, öteki Arsenal'den 5 yedi diye..
Peki o mu?..
Bu yenen goller maçın aynası mı?.. Yansıtıyor mu?.
Bu maçları ben de izledim. Benimle milyonlar da izledi.. Ayni maçlar, çok ama çok küçük farklarla, gene ayni skorla, ama tam tersine sonuçlanabilirdi.
Mesela..
Tolga Galatasaray, de Sanctis Trabzon'da olsaydı. Ya da Volkan Arsenal, Almunia Fener formaları giyseydi..
Ayni oyun, ayni futbol, sadece kaleci farkı skoru tam tersine çeviriyorsa, bu skora bakıp, Ersun Yanal ya da Aragones'i bitirme hakkınız var mı?.
Semih'le Güiza biraz daha iyi vursalardı, ki vurmaları sürpriz olmazdı.. Biri Türkiye'nin, öteki İspanya'nın milli santrforu ve de vurduklarını defalarca gördük, Volkan'la beş yiyen Fener de, en az beş atardı Arsenal'e..
Bakın oynanan futbolu zerre değiştirmeden, son anları değerlendiriyorum. Daha iyi tutan bir kaleci ve daha iyi vuran bir forvet, gerisi ayni maç ve skorlar..
Galatasaray: 0- Trabzon:3!..
Fenerbahçe: 5- Arsenal:2!..
Masal mı?.. Olmadığını biliyorsunuz..
O zaman gazeteler nasıl çıkardı bir düşünün.. Ayni maçı yorumlayan ve başlıklayan gazeteler..
Ersun Yanal'un cesareti ve dehası.. Skibbe derhal şutlanmalı..
Fenerbahçe tarih yazdı!.. Aragones Arsenal'i çözdü.
Düşünebiliyor musunuz?..
Benim komik medyam (Hadi hepsi değil, bazıları) Galatasaray'ın Trabzon'u üçlerken hiç gol yememesini, Ersun'a ve Skibbe'ye bağlamışlar..
Efendim, Ersun ne cesaretle 3 forvetle çıkarmış maça?.. Ve de Skibbe ne akıllı davranmış, iki forvetli oyundan vaz geçip, forvetin birini ön liberoya çevirdiği ve iki ön libero ile oynadığı için..
Yani 3, Ersun'un anlamsız cesaretine ödediği bedelmiş.. 0 ise, Skibbe'nin tek forvetli ve kontrollü oyununun sonucu..
Yuh!..
Yahu sizde okuma yazma da mı yok?. İstatistiklere şöyle bir bakmak aklınızdan geçmez mi?.
Trabzon, İstanbul'da, deplasmanda Galatasaray'a 19 şut atmış.. On dokuz.. On dokuz şutu antrenman maçında paf takımına zor atarsınız... Galatasaray'a 19 şut atan kaç takım var, dünyada, Avrupa Şampiyonlar Ligi deplasmanları dahil..
Trabzon üç forvetle oynayıp Galatasaray'ı perişan etmiş. De Sanctis beş harika kurtarış yapmış.. Geri kalanlarında, Trabzon'un o iddialı forvetleri, Umut, Gökhan, İsaac, Yattara ve de orta sahanın golcüsü Selçuk topa doğru dürüst vuramamışlar. Rakibe bu kadar şut, bu kadar gol fırsatı veren hem de çift ön liberolu savunma nasıl başarılı olur söyler misiniz?.. Rakibin atamamış olması, onları atmak için bu kadar rahat bırakan savunmanın başarısı nasıl olur?.
Tabii, Ersun'un eleştirilecek yanlışları var maçta.. Skibbe'nin de alkışlanacak doğruları.. Ama onları maçı derinliğine izlemek ve gözlemekle belirlemek mümkün. Maç boyu çekirdek çıtlatıp, sonra tabelaya bakıp yazarak yapamazsınız.
Fenerbahçe'yi en ağır eleştirenlerdenim. Adı giderek Azizspor'a dönen bu kulüp, Aziz Yıldırım'ın oyuncağı ve kişisel tatmin aracı olmaktan çıkmadıkça, Aragones'i ya da futbolcuları eleştirmenin anlamı yok..
Fener'in eksikleri yıllardır bas bas bağırırken bu komik transferleri yapan, Maldonado, Jossico gibi sıradan adamları, Emre gibi kronik sakatları getirirken, Rüştü, Tuncay, Aurelio gibi usta, deneyimli ve de hepsinden önemlisi "Fenerbahçeli" adamları yollayıp bu yığınla eksikli kadroyu ellerine verdiği hocaları, kendi kellesini kurtarmak için durmadan feda eden Yıldırım, kendisine itiraz edenleri de yönetimden temizledi ve şimdi emir kulları ve fedaileri ile Kadıköy Tiranlığını sürdürüyor. Fener de o zaman bu oluyor..
Sorun işte bu?..
Bunu yazan, söyleyen kaç kişi?..
Türk futbolunun boyu, Türk futbol basınının boyu kadardır. Daha fazla değil!..