kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
15 Ekim 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Kral çırılçıplak.. Vicdan felaket!..

Ben son yıllarda bu kadar kötü bir yerli film izlediğimi hatırlamıyorum.. Yani sonuna kadar sinemada kalabilmek için büyük bir gayret sarfettim.. "Bunca kıyamet kopuyor, bu kadar iddialı bir film.. Bir şey vardır mutlak.. Olmasa da sonuna dek görmem ve düşündüklerimi yazmam gerek" diye dayandım..
Ve işte yazıyorum..
Yazık olmuş..
Bildiğim, tanıdığım hayran olduğum Nurgül Yeşilçay'a yazık olmuş.
Mutluluk'ta izlemeye doyamadığım Murat Han'a yazık olmuş..
İlk defa izlediğim yepyeni bir yetenek, yepyeni bir yıldız adayı Tülin Özen'e yazık olmuş..
Kral çıplak..
Çıplak da değil, çırılçıplak.. Kralı soyan da açılış sahnesine "Bu bir Erden Kıral filmidir" diye yazan Kıral her halde.. Yani yönetmen..
Son sahnede "Tuncan Okan'ın aziz anısına" yazdılar. Tuncan hayatta olsaydı ve bu filmi izleseydi, o çok ünlü ve acımasız boş yıldızlarından birini daha hiç düşünmeden verirdi. Tuncan, Yeşilçam'ın o ucuz, o şişirme, o çekimi, banyosu, kurgusu, seslendirmesi kalitesiz, daha başlar başlamaz "Ben Yeşilçam filmiyim" diye bağıran yapımlarıyla mücadeleye baş koymuş bir eleştirmendi. Türk sinemasının gelişmesinde büyük rolü vardır. Eş dost kayırmadığı, hoş görüyle bakmadığı ve mükemmeli aradığı için..
Başından sonuna izlediğim filmde Zülfü Livaneli'nin müzikleri dahil "İyi" diyeceğim tek şey yok..
Olay, dünyanın bilinmeyen bir ülkesinde, bilinmeyen bir zamanda geçiyor.. Erden Kıral buranın Türkiye olduğuna bizi inandırmaya çalışıyorsa, aklına şaşarım. Çünkü o bizim aklımıza saygı duymamış..
Hikâye zerre inandırıcı değil.. Yer yer kahkahalar yükseldi salondan, 40 yıl evvel yerli film oynatan sinemalarda rastladığımız türden.. "Yok deve" dedi seyirci gördüğü saçmalığa ve güldü..
Tülin Özen'le Nurgül Yeşilçay çocukluk arkadaşı iki kiremit fabrikası işçisi.. Ayni fabrikada işçi Murat Han'la Nurgül aşk yaşıyorlar, ama Tülin delikanlıyı baştan çıkarıp evleniyor.. Buralar es geçilmiş.. Film başladığında Murat Han, Tülin'le evli, ama otomobilin arka koltuğunda Nurgül'le sevişmeye devam ediyor. Gördüğüm en komik arka koltukta sevişme sahnesi.. Ve de en kötü, en ruhsuz çekilmişi.. Erotizmin "E" si, duygusallığın "D" si yok. Bu sahneye bakıp, Murat Han'ın Nurgül'e ne hisler beslediğini anlayacaksınız güya.. Hadi canım sen de.. Gülüyorsunuz, Murat Han, kameraman çıplak poposunu görmesin diye pantolonunu çekiştirirken..
Tülin kocasının eski sevgilisi ile kendisini aldattığını öğreniyor ve gidip Nurgül'ü buluyor. İki eski arkadaş gene birbirlerine sarılıyorlar.. Bu defa bakın orası iyi çekilmiş, lezbiyenliğe net göndermeler yapacak şekilde sarılıyorlar.. Öyle sarılıyorlar ki, yatakta Nurgül'e sarılırken, kendilerini basan Tülin'e Murat Han "Sen de gel" diyebiliyor..
Yani bir Anadolu kasabasındaki kiremit fabrikası işçilerinin gerçeğine bakar mısınız? .
Arada başka tipler de var. Niye var belli değil.. Eve bakabilmek için gece çalışmak zorunda kalan bir işçi kızı, ustabaşı kadın servis şöförüne ayarlamaya çalışıyor. Sonra.. Sonrası yok. Filme aniden girip, yok oluyorlar. Niye?.
Fabrika kızı pavyona düşüyor.. Namuslu (!) memur, kızı pavyondan çıkarıyor, tesettüre sokuyor.. O bile oluyor, anlayın nasıl bir eski Yeşilçam aşkıdır, Erden Kıral'daki?.
Kurgu çağ dışı.. Öyle ikide birde karartma tiyatroda kalmadı artık.. Simgesel sahneler neyi simgeliyor belli değil.. Ses kötü.. Ya çok gürültülü, ya konuşmalar anlaşılmıyor..
O harika oyuncu Nurgül Yeşilçay'ın eline testere vermişler "Al bunu rol kes" demişler.. Kesemiyor tabii.. Bir teatral oyunculuk ki, demeyin gitsin.
Murat Han.. Mutluluk'taki o harika oyuncuyu, kaslı ve de dövmeli vücudunu göstermek için fabrikada çıplak çalıştığı yetmiyor gibi, ikide birde soyup, halter yapan kasıntı kazmaya çevirmek iş mi?..
Tülin Özen.. Kızda fizik de kimya da mükemmel.. Ama böyle bir film, böyle bir rolde ziyan..
Yazdıklarıma bakıp "Bu adamda vicdan yok" diyenler çıkabilir.. Vicdan'da da film yok, ben ne yapayım!..