kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
22 Ekim 2008, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Kral dairesindeki hayatı servetiyle birlikte bitti

İsmet ACAR - Sinan ÖZEDİNCİK / SABAH
22.10.2008
Bursalı işadamı Hüseyin Silahçı, öğle yemeğine manken sevgilisiyle Avrupa'ya gidiyordu. Sonra Erol Evcil'le tanıştı ve her şey tersine döndü. Serveti eriyen işadamı 5 gün önce "İntihar edeceğim" notuyla bir anda ortadan kayboldu..
Bursa'da tüm servetini kaybetmesinin ardından, 5 gün önce "İntihar edeceğim" notu bırakarak ortadan kaybolan işadamı Hüseyin Silahçı'nın, eski Türk filmlerine taş çıkartacak bir yaşam öyküsü olduğu ortaya çıktı. Bursa'nın 70'li yıllardaki eski kuşak tekstilcilerinden Hüseyin Silahçı, riske girmemek için kazancının büyük bölümünü gayrimenkule yatırıyordu. 1987'de öldüğünde ise geride bıraktığı servetinin miktarı tahmin bile edilemiyordu. Önce kız kardeşinin payını ödeyerek babasından kalan ve o dönemde Bursa'nın en büyük firmalarından biri olan İnkişaf Tekstil Fabrikası'nın tüm hisselerine sahip olan Hüseyin Silahçı, ilk iş olarak fabrikaya yeni bir boyahane kurdu. Ardından ikinci bir fabrika daha açan Silahçı, işleri kısa sürede daha da büyüttü.

12 KİŞİLİK YENİ BİR UÇAK ALDI
Ancak baba baskısından kurtulunca, babasının öldüğü güne kadar hesabını bile bilmediği servete rağmen sıradan bir hayat sürmek zorunda kalan Hüseyin Silahçı, 27 yaşında yıllardır özlemini duyduğu renkli hayatın içine daldı. Önce 2 çocuğunun annesi eşinden boşanan işadamı, kentin en ünlü 5 yıldızlı oteli olan Almira Otel'in kral dairesinde yaşamaya başladı. Gece hayatına da hızlı bir giriş yapan işadamı, birçok ünlü sanatçıları Bursa'ya getirirken, İstanbul'da da adından söz ettirmeye başladı. Bir de özel uçak aldı. O dönemde Bursa'daki Kervansaray Otelleri'nin sahibinin oğlu olan Ravelli Firması'nın sahibi Selim Sayılgan'ın da bir uçağı vardı. Bir arkadaşı, "Senin uçağın Selim Sayılgan'ın uçağından küçük" deyince çok bozulan Silahçı, hemen aldığı uçağı satıp 12 kişilik yeni bir uçak aldı. Lüks otomobillere de merak salan işadamı, aralarında özel yapım Lamborghini ve Ferrariler'in de bulunduğu 10'a yakın son model otomobilin de sahibiydi. Fabrikasında çalışan 2 kişiyi otomobillerinin başına bekçi olarak koyan işadamı, bir arkadaşı 70 bin marka aldığı yeni aldığı otomobili için, "Bunun kapısı güzel değil" deyince, hemen 40 bin marka satarak yenisini aldı.

YOLUN SONU GELİYOR
Hızını alamayan işadamı, 1993-94 döneminde "Bursa Magazin" adıyla bir dergi bile çıkarmış ve 4 ay sonra sıkılıp kapatmıştı. Çevresinin "Niye kapatıyorsun, taliplileri var sat" telkinlerine, "Bana kimse Silahçı malını satıyor dedirtemez" karşılığını veriyordu. Ardından 19 Şubat 1995'te Bursaspor Başkanlığı'na seçilen işadamı, 1996-97 sezonunda da Elvir Baliç'li, Ercüment'li takımın başına, daha önce Beşiktaş'ta başarıdan başarıya koşmuş efsane İngiliz teknik adam Gordon Milne'i getiriyordu. Bursaspor tarihindeki ilk şampiyonluk hayaliyle takım için su gibi para harcayan işadamı, bu dönemde, o zaman 'zeytin kralı' olarak tanınan Erol Evcil ile tanıştı. Ancak bu tanışma, aynı zamanda sonun başlangıcı da oldu.