kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
22 Ekim 2008, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

'Türban laiklik ilkesine aykırıdır'

Ersan ATAR
22.10.2008
Anayasa Mahkemesi, türbanla ilgili gerekçeli kararında, 'dini siyasete alet etme' ve 'başkalarının haklarını ihlal' vurgusu yaptı..
Anayasa Mahkemesinin, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin iptaline ilişkin gerekçeli kararı bugün Resmi Gazete'de yayınlandı. Kararda, "Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinde yapılan düzenlemenin, yöntem bakımından dini siyasete alet etmesi, içerik yönünden de başkalarının haklarını ihlale ve kamu düzeninin bozulmasına yol açması nedeniyle laiklik ilkesine açıkça aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır" denildi. Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlanan 46 sayfalık gerekçeli kararda düzenlemenin; Anayasa'nın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek maddelerine aykırı olduğu belirtildi ve şu ifadeler kullanıldı: "Anayasa'nın açık hükümleri çerçevesinde ve demokratik barışı ve uzlaşıyı esas alan yöntemlerle çözümü yerine, dinin, din duygularının veya dince kutsal sayılan şeylerin istismar edilmek suretiyle kullanılmasına anayasa izin vermemektedir. Zira her bir toplumsal sorun istismarı, bu sorunun çözümlenmesi olanaklarını ortadan kaldırmak suretiyle, bir yandan toplumsal çatışmaların derinleşmesine ve demokratik süreçlerin işlevsizleştirilmesine yol açabilir." Mahkeme'nin, değişikliğin Cumhuriyetin niteliklerini işlevsizleştirme amacı güttüğünü vurguladığı gerekçeli kararında, asli kurucu iktidarların sahibinin halk olduğu kaydedildi. TBMM'nin bu sistem dışında bir yetkiyi kullanamayacağını ifade eden mahkeme, "Teklif edilebilir olmayan bir anayasa değişikliği, hukuken geçersiz nitelikteki bir yasama tasarrufunun sırf sayısal çokluğun gücüyle etkin kılınmasının gerekçesi olamaz. Yasama organının eylemlerinin geçerliliği, anayasal sınırlar içinde kalmasına bağlıdır" dedi.

BASKI ARACINA DÖNÜŞÜR
"Bireylerin özgür vicdani tercihlerine dayanan ve sosyal bir kurum olan dinler ulusal irade yerine siyasal yapının hukuksal kurallarının meşruiyet temelini oluşturdukları anda toplumsal ve siyasal barışın korunması olanaksızlaşır" denilen karardaki, "Siyasal yapıya egemen dogmalar öncelikle özgürlükleri ortadan kaldırır" cümlesi dikkat çekti. Kararda, Anayasa'nın 10 ve 42'nci maddelerindeki değişikliğin, dini amaçlı örtünme serbestisi içerdiğini kaydeden Mahkeme şöyle dedi: "Düzenlemeyle bireysel özgürlük kullanımı amaçlansa da kullanılan dinsel simgenin farklı yaşam tercihlerine, siyasal görüş ve inançlara sahip insanlar üzerinde bir baskı aracına dönüşme olasılığı bulunmaktadır."