kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
19 Ekim 2008, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Yolsuzluğu asla kabul etmedik, etmiyoruz"

Giriş Saati : 19.10.2008 13:38
Güncelleme : 19.10.2008 14:59
Yeni Haber
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Yolsuzluğu asla kabul etmedik, etmiyoruz. Bu işe bulaşmış arkadaşlar varsa biz asla bu konuda taviz vermedik, vermeyiz. Ve bir kısmını da partimizden ihraç ettik'' dedi.

Erdoğan, partisinin Kahramanmaraş Fuar Merkezi'nde yapılan Merkez İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada kamu borç stokuna değinerek, konuya ilişkin Amerikan'dan rakamlar verdi. İktidara geldiklerinde 100 liranın yüzde 78.3'ünün kamu net borç stoku olduğunu, şu anda bunun yüzde 37-38'e indiğini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

''(Borç yiğidin kamçısıdır) derler, zafiyet içerisinde kıvrananın değil. Artık şimdi yiğit bir Türkiye var. Amerika'nın kamu net borç stoku yaklaşık 11 trilyon dolar, gayri safi yurtiçi hasılası 14 milyon dolar. Yani birbirimizi aldatarak normaller üzerinden olumsuz bir tesir meydana getirme gayreti içerisine lütfen kimse girmesin. Gerçek başka. Bu gerçeği de halkım yatırımlarla görüyor, biliyor.

Bugüne kadar biz ne dedik, 3Y ile mücadele dedik. Yani yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar. Ve bu mücadelemiz devam ediyor. Yolsuzluğu asla kabul etmedik, etmiyoruz. Bu işe bulaşmış arkadaşlar varsa biz asla bu konuda taviz vermedik, vermeyiz. Ve bir kısmını da partimizden ihraç ettik. Ama bu yakıştırmayı bize yapmaya çalışanlar acaba kendi partilerinde bu tür uygulamaları yapabildiler mi?

Hayır. Aksine avukatlıklarına soyundular. Türkiye'de çetelerin avukatlığına kim soyunuyor, buna bakın. Kim soyunuyor, buna bakın. Bugüne kadar mafya ile mücadele eden AK Parti iktidarı olmuştur, çetelerle mücadele eden AK Parti iktidarı olmuştur ve bu mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Biz yürütmeyiz, yasamanın içerisindeyiz. Yapmamız gereken ne ise biz onu yaparız. Ne yaparız? Yargıya teslim ederiz. Bundan sonrası yargıya aittir.''

Yoksulluk da dahil üç noktada en küçük bir müsamaha göstermediklerini ve göstermeyeceklerini ifade eden Erdoğan, ''Hamdolsun teşkilatımızın o büyük, dev yapısı içerisinde yanlışlar, hatalarda olabilir. Bunu her zaman söylüyoruz. Yanlışı hatayı gördüğümüz zaman biz bu yanlışları hataları gördüğümüz zaman asla bağışlamayız. Bundan sonra da bu hassasiyetimizi muhafaza edeceğiz. Bu noktada zafiyeti olan kim olursa olsun, rıza göstermeyeceğimizi açıkça ifade ediyoruz'' diye konuştu.

Milletten bir emanet devraldıklarını anlatan Erdoğan, bu emaneti hakkıyla taşımak, yeri zamanı geldiğinde millete emaneti tevdi etmek gibi bir mecburiyetleri olduğunu söyledi. Erdoğan demokrasinin güzelliğinin bu olduğunu vurgulayarak, ''İktidar yapar, yeri geldiğinde indirir. Layık olduğun sürece orada kalırsın, olmadığında indirir. Yorgun görür, rehavet içerisinde görür, 'hizmette düşüş var' der, indirir. Buna da saygı duymak zorundasınız. Bu mesuliyetten asla şaşmayacak, şaşıranları da asla affetmeyeceğiz'' dedi.

''KAN ÜZERİNDEN SİYASET YAPARAK, ŞEHİTLERİMİZİN ÜZERİNDEN OY DEVŞİRMEYE ÇALIŞARAK BU İŞLER OLMUYOR''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Kan üzerinden siyaset yaparak, şehitlerimizin üzerinden oy devşirmeye çalışarak bu işler olmuyor'' dedi.

Erdoğan, partisinin Kahramanmaraş Fuar Merkezi'nde yapılan Merkez İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Kahramanmaraş'ın düşmanına hiddetini, dostuna da minnetini esirgemediğini söyledi. Başbakan Erdoğan, bir süre önce 3 Kahramanmaraşlının vatan savunmasında şehit verildiğini belirterek, bunların Sütçü İmam'ın torunu, aslanı ve yiğitleri olduğunu kaydetti. Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bu menfur saldırılar asla ve asla bizim kardeşliğimize, birliğimize bütünlüğümüze, huzurumuza zarar veremeyecek. O teröristlerin bilmediği bir şey var; onlar bu toprakların tarihini, birliğini, dirliğini, kardeşliğini dayanışmasını göremiyorlar. Bin yıldır bu topraklarda bir ve beraber yaşadık. Çanakkale'de vatanı omuz omuza birlikte savunduk. Van'ı, Bitlis'i, Bingöl'ü Kahramanmaraş'ı omuz omuza birlikte savunduk.

Ekmeğimiz, suyumuz ayrı gitmedi. Birbirimizi hep kardeş olarak bildik, tanıdık. Bin yıldır bu kardeşliğimize, birliğimize, beraberliğimize kasteden niceleri oldu. Her seferinde biz birbirimize kenetlendik, bağlandık. Bir ve bütün olarak aydınlık yarınlara yürüdük, işte bunu bilmiyorlar. Aramıza nifak sokabileceklerini, huzurumuzu bozacaklarını zannediyorlar, ancak yanılıyorlar. Beyhude çaba gösteriyorlar. Şunu açık ve net söylüyorum; bunlar AK Parti'nin hizmetlerinden, devrim niteliğindeki icraatlarından, bütünleştiren, birleştiren siyasetinden rahatsızlar.''

''BÖYLE ALDATTILAR BENİM VATANDAŞIMI''

Erdoğan, iktidarları döneminde 9 bin kilometre bölünmüş yol yaptıklarını, bundan da rahatsız olunduğunu belirterek, BEL-DES ve KÖY-DES projeleri kapsamında köylere, hatta mezralara yol ve su götürdüklerini anlattı. Erdoğan, şunları kaydetti:

''Bundan da rahatsızlar, terör örgütü de bundan rahatsız, yandaşları da bundan rahatsız. Onlar bundan nemalanıyordu, ne diyorlardı; 'Bak devlet buraya geldi mi, okul hastane getirdi mi? Sen hala köpeklerin çektiği kızaklar üzerinde eşini hastaneye doğuma götürüyorsun. Hani devlet?' hep böyle dediler. Böyle aldattılar benim vatandaşlarımı. Ama AK Parti iktidarıyla bu dönem kapandı. Bu iş bitti. Artık modern çağın gerekleri neyse bu iktidar bunları yapıyor. Ama kusura bakmayın, her şey bir anda olmuyor. Biz on yılların bedelini ödüyoruz ve şimdi bunları aşıyoruz.''

''UCUZ ŞEYLER...''

Salonda bulunan bir grubun ''bakan istiyoruz'' şeklinde bir döviz açıp alkışla tempo tutmaları üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

''Size bir şey söyleyeyim; bu tür şeyler kusura bakmayın ama bana göre ucuz şeyler. Bakınız bir ilin bakanının olması o ilin sorunlarını çözmüyor. Ama Kahramanmaraş'ın bakanı var, işte Başbakan. Biz buradayız. Geldiğimizden bu yana hizmetin en alasını yerelde ve genelde yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Asıl olan bu ülkede 81 vilayeti birbirinden ayırmayan bir AK Parti iktidarının var olmasıdır. Yoksa her il diyor ki, 'bana bir bakan'. 81 ilden oluşan bir kabine mi kuralım? Dünyada var mı böyle bir şey? Koskoca Amerika Birleşik Devletleri 14 bakanla yönetiliyor. Bunları artık popülist yaklaşımlar olarak geride bırakalım biz işimize bakalım, çünkü yapacağımız çok şey var.''

Konuşması sırasında Erdoğan, salonun spot ışıklarından dolayı sıcak olduğunu belirterek, ''Müsaade ederseniz şu ceketimi çıkarıyorum'' diyerek ceketini çıkardı. Başbakan Erdoğan, Gayri Safi Yurt İçi Hasılayı söz verdikleri gibi 10 bin dolara yükselttiklerini belirterek, ''2008 yılı sonu itibariyle rakamlar açıklanacak, göreceğiz ki iktidarımız bunu da yakaladı'' dedi. Erdoğan, Türkiye'nin dünyanın 17., Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi olmasından rahatsız olanlar bulunduğunu ifade etti.

''ANKARA'NIN BATISINA KİLİTLENENLER...''

Başbakan Erdoğan, geçen hafta yaptıkları ve bu hafta yapacakları açılışlara da değinerek, şöyle konuştu:

''Bizim lügatımızda yorgunluk, bıkkınlık yok. 6 yıldır bütün bakan arkadaşlarımla milletvekilleriyle partimizi bütün teşkilatıyla gece gündüz demiyoruz. Millete hizmet için koşturuyoruz. Siyaset millete hizmet sanatıdır. Siyaset işte şu Kahramanmaraş'ın gönlünü gönlüyle birleştirme sanatıdır. 'Siyasetçiyim' deyip Ankara'dan çıkmayanlar, çıkamayanlar veya Ankara'nın batısına kilitlenenler, 'Ben 780 bin kilometre karelik Türkiye'de siyaset yapıyorum' diyemezler. Ne geçmişlerinde ne de bugünlerinde millete hizmet diye bir kavram olmamış. Bu ülkede doğru dürüst bir dikili ağaçları yok bunların. Bu ülkede bunlar maalesef felaket tellallığı yapmışlar, hizmet, çözüm üretememişler. İktidar olduklarında neler yaptıklarını milletim görmüş, Ankara'dan laf, kavga üreterek, gerilim üreterek bu işler olmuyor.

Kan üzerinden siyaset yaparak, şehitlerimizin üzerinden oy devşirmeye çalışarak bu işler olmuyor. Lütfen dikkat edin, kimin ne söylediğine, nasıl söylediğine lütfen dikkat edin. Milletimizden özellikle teşkilatımızdan bilhassa rica ediyorum; bu siyaset tarzını lütfen iyi takip etsinler. Bunların hiç bir somut önerileri yok. Diyorlar mı iktidara, 'Şunu yaparsanız şu konu daha iyi olur, şunu yaparsanız şu daha iyi olur. Dünyada bir küresel ekonomik kriz var, eğer şunu yaparsanız krizi daha rahat atlatırız' diyenini gördünüz mü?

Hayır demezler, diyemezler. Çünkü önerileri yok, çünkü bunun üzerinde kafa yormuyorlar. Bunlar sadece yalan yanlış haberler üreterek bol bol iftira atarlar. Çünkü bunların lügatında 'iftira at tutmasa da iz bırakır' mantığı var. Bu anlayışta yürürler. Bu mantık da çok gerilerde kaldı. Demirperde ülkelerinde, komünist rejimlerde bu mantık var. Şimdi bunlar bunu geri getirmeye çalışıyorlar, tutmaz. Çünkü benim milletim hakikati, gerçeği görüyor yapılanları görüyor.''

Konuşması sırasında bir grubun , ''Vur vur inlesin hortumcular dinlesin'' şeklinde slogan atması üzerine Erdoğan, ''Vurmaya falan niyetimiz yok, dedik ya onlar sanatını icra etsinler. Biz bu noktada yaptıklarımızı konuşuruz'' dedi.

Konuşmasının sonunda, Erdoğan'a aralarında çeyiz sandığı da bulunan çeşitli hediyeler verildi. Başbakan Erdoğan, sahneye çıkan gazilerle de bir süre sohbet etti.

(AA)