kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
16 Ekim 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
MELİHA OKUR

KUDO ne yapar?

Türkiye, Irak enerji pastasından pay alamıyor. Enerji devleri burnunun dibinde pazarlık yaparken hep izleyici oldu. Bugün gelinen noktada dev enerji şirketleri bizi sıkıştırıyor! Kuzey Irak yetkilileri ile masaya oturtmaya çalışıyorlar.
Oysa Irak'ta kendi çıkarlarımızı gözetip farklı çözümler üretebilirdik.
Yine olmadı! Başaramadık.
Kabul edelim ki, Irak'tan çıkacak petrolün sorunsuz ve düşük maliyetle taşınabileceği tek boru hattı adresi Türkiye.
Yumurtalık-Kerkük boru hattına ilave edilecek yeni boru hatları için Türkiye "olmazsa olmaz" koşullardan biri. Ama yeni boru hatları Kürt bölgesinden geçmek zorunda! Bu noktada politika üretemediğimiz için önceliği Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ele aldı. Direttikçe diretiyor; "Kendi bölgemizden çıkan petrolü kendimiz satmak isteriz, bu boru hatlarıyla da dünyaya ulaştırırız" diyor.
Türkiye Kürt bölgesini tanımıyor ki?
Olacak gibi değil.
Sonuçta Kürt bölgesi zenginlik istiyor. Diyelim ki, günde 1 milyon varil petrol çıktı. Bu, 100 milyon dolar gelir demek! Bu parayı kim kaybetmek ister?
Kuzey Irak lideri Barzani de petrolü fırsata çevirerek, "bağımsız" olmayı planlıyor. Adı, "KUDO" olan Kürt Organizasyon Merkezi boşuna çalışmıyor!
Türkiye yine çok sıkıştı. Aynen 1991'deki süreci yaşıyor! '1991 yılı süreci nedir?' demeyin! Çekiç Güç, bölgeye 1991'de yerleşmiş, Kürtler, federasyon için ilk adımı atmıştı! Bugün farklı bir şey olmuyor! Bir ötesine geçiş yapılıyor.
Duyurulur!..