kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
5 Ekim 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat
Erşan Şansal (Davanın müdahil avukatları)

Dava hukuki olarak bitti ama siyasi olarak tazeliğini koruyor

03.10.2008
"Cinayetler 8 Ekim 1978'de işlendi ve aralık ayında zanlılar hakkında dava açıldı. Ömer Özcan ve Duran Demirkan gözcülükten, Ercüment Gedikli de eve girip katliamı gerçekleştirdiği için hüküm giydi. İbrahim Çiftçi o davadan beraat etti, iki dönem önce milletvekilliği yapan ve Meclis'te kavgada başka bir milletvekilini öldüren Mehmet Kundakçı da ilk duruşmada vardı. Deliller çok açıktı; bir kere ölümcül şekilde yaralanan Serdar Alten'in ilk ifadesinde kullanılan arabanın plakası, -ki bu plakanın Nevşehir'de değiştirildiği bile belirlenmişti- eve girenlerin, dışarıda arabada bekleyenlerin hepsinin eşgalini vermişti. Başka bir ipucu da tesadüfen oradan geçen bir kadının kendi aralarında şifreli konuşanları polise ihbar etmesiydi. (Gazeteci Saygı Öztürk, daha sonra katliamın yapıldığı evin numarasının şifre olduğunu belirlemiş ve aynı adla kitap yazmıştı.) Ayrıca İbrahim Çiftçi sorgusunda kapsamlı bir ifade vermiş ve olaydan bir buçuk yıl sonra Haluk Kırcı, Kadıköy'de bir arama sonucunda yakalanmıştı. Şimdiye kadar yüzlerce duruşma yapıldı, dava Sıkıyönetim Mahkemesi'nde başladı ve sivil mahkemelerde devam etti. Suçluların birisi hariç hepsi cezalandırıldı. Kürşat Poyraz, Fransa tarafından iade edilmediği için yargılanamadı. Bu dava hukuki olarak bitti, ama Haluk Kırcı'nın iki defa yanlışlıkla tahliye edilmesi, Abdullah Çatlı'nın devletin en üst makamlarınca korunması ve adının Susurluk skandalında geçmesi Bahçelievler katliamının siyasi manada bitmediğinin ve güncelliğini koruduğunun işaretidir. Meral Akşener, Mehmet Ağar gibi iki bakan istifa ediyorsa, eski Başbakan Tansu Çiller, Susurluk'ta ölenleri kastederek bu ülke için kurşun sıkan da yiyen de şereflidir,' diyorsa Bahçelievler katliamıyla başlayan süreç de devam ediyor demektir."