kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
5 Ekim 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat

Tasarım dünyasının 'baron'u

ELİF TANRIYAR
03.10.2008
"10 parmağında 10 marifet," demek bile Fabien Baron'u tanımlamak için yetersiz sayılır. Dergicilik dünyasının dâhi tasarımcısı Fabien Baron, son olarak Andy Warhol tarafından kurulan efsanevi dergi Interview'u küllerinden yeniden doğurdu..
Fabien Baron, yalnızca yaratıcı biri olarak tanımlanabilecek bir isim değil. Eğer onu yalnızca bu şekilde tanımlarsak, diğer yaratıcı geçinen isimlerin kendilerini pencereden atmaları gerekiyor çünkü! O yaratıcılıkla dehayı alıp, üstüne çalışkanlık ve mükemmeliyet takıntısını eklemiş, yetmemiş içine ticaretten anlayan bir zeka ve estetik eğilimleri önceden koklayan bir burun katmış. Malum günümüzde dünya, 'moda'nın etrafında dönüyor. Moda dünyasının en tepesinde yer alan markalar ile tüm sektörü peşinden sürükleyen dergiler ise onunla çalışabilmek için neredeyse üstünü başını parçalıyor. Fabien Baron, bir grafik tasarım gurusu, bir sanat yönetmeni. Ama yetenekleri bu unvanla sınırlanamayacak kadar fazla. O, Olimpos Dağı'nın tepesinde oturan Zeus misali, sihirli ellerinin dokunduğu marka ve dergilere hayat öpücüğü verip, yeniden diriltiyor. Ve yine o, kendi başarısını ve sektördeki vazgeçilmezliğinin nedenini şu basit cümlelerle açıklıyor: "Ben onlara yalnızca yeni bir imaj vermiyorum. Beni istiyorlar, çünkü ben onlara çok para kazandırıyorum!"

MÜKEMMELLİĞİN PEŞİNDE
1959 Fransa doğumlu Fabien Baron'un babası da çok sayıda dergi ile gazeteye imza atan bir sanat yönetmeni. Dibine düşen armut misali, Fabien de okumak için soluğu Ecole des Arts Appliques'de (Uygulamalı Sanatlar Okulu) alır. Ancak okulu yavaş (!) bulan, hiperaktif Fabien, orada yalnızca bir yıl kalır. Kısa bir süre Fransa'da çalıştıktan sonra ise buradaki yaratıcılık tarzını ve imkânlarını kendisi için yeterli görmediğinden, 1982 yılında New York'a gider. İlk olarak Self ve GQ dergilerinde çalışır. Derken İtalyan Vogue dergisinden sanat yönetmenliği teklifi alır. 1990 yılında New York'a temelli döndüğünde, kendi tasarım ve reklamcılık şirketi olan Baron & Baron'u kuracaktır. Aynı yıl, temelleri Andy Warhol tarafından atılan efsanevi Interview dergisinin yeni imaj çalışmalarını yönetir. 1992'de Harper's Bazaar'dan aldığı teklif ise, onun hayatındaki dönüm noktasıdır. Yaratıcı yönetmen olarak geldiği Harper's Bazaar'da, dergicilik dünyasında devrim niteliği taşıyacak, o güne dek görülmemiş bir görsel tasarım modeli geliştirir. Daha sonra onun alamet-i farikası haline gelecek ve uzun yıllar taklit edilecek olan 'tipografiyi başlı başına görsel bir malzeme olarak kullanmak, fontlarla oyunlar oynamak ve sayfa düzeninde büyük boş alanlar yaratmak' gibi teknikleri, bu dönemde geliştirir. Onun dergicilikten reklamcılığa kadar tüm yaratıcı çalışmalarını biçimlendiren özgün tasarım stili ise olabildiğince yalın olmak, mümkün olduğunca minimal kalmayı başarmaktır. O, mutlak sadeliğin içindeki mükemmeliyetin peşindedir! Harper's Bazaar'daki çalışmalarıyla çok sayıda ödül kazanır. Baron'un bir sonraki dergi durağı Fransız Vogue'u olacaktır ama tüm bu dergi işlerinin yanı sıra bir yandan da kendi tasarım ve reklamcılık şirketi için olağanüstü projelere imza atmayı sürdürür. Bu projelerin en bilinen ve en çok fırtına koparanı ise kuşkusuz 1992 yılında, Madonna ile yaptıkları, fena halde provokatif, seksi ve cüretkâr Sex adlı fotoğraf kitabı. Bugün Burberry ve Balenciaga gibi küme düşmek üzereyken, tüylerini yeniden parlatıp en tepeye oturan çoğu markanın imaj çalışması da ona ait. Calvin Klein'dan Giorgio Armani'ye, insanı etkileyecek kadar güzel ve seksi reklam filmleri yine onun imzasını taşıyor. Yalnızca grafik tasarımı yapmıyor; fotoğraf çekiyor, reklam filmi yönetiyor ve Capellini gibi büyük bir firmaya, ahşap ve metalden mobilyalar tasarlıyor. Bu ay içinde yalnızca deniz fotoğraflarından oluşan, Liquid Light adlı bir fotoğraf kitabı da yayımlandı.

DERGİDEKİ İLK DENEYİMİ DEĞİL
Fabien Baron'un adı bugünlerde Interview dergisi nedeniyle yine gündemde. Andy Warhol tarafından kurulan ve eski gücünden çok şey kaybetse de sahip olduğu kült şöhreti hâlâ taşıyan, efsanevi Interview dergisi ile Fabien Baron adının bir arada anılması bile yürekleri hoplatıyor. Baron, derginin imajından ve tüm görsel etkisinden sorumlu. Aslında bu görev Interview'daki ilk deneyimi değil. Baron, 1990'da Interview'ı neredeyse küllerinden yeniden doğurmuş, onu yeniden birinci lige taşımıştı. Bunca beklentinin ardından Interview'un Fabien Baron yönetimindeki ilk sayısı bu ay piyasaya çıktı. Editörün aylık sayfasında Baron ve derginin yazı işleri sorumlusu Glenn O'Brien, ilk sayının şerefine baş başa söyleşmişler. İkisinin de ne kadar heyecanlı olduğu, satırlara bile sinmiş. Interview'u Andy Warhol'dan kendilerine kalan kutsal bir miras olarak görüyorlar ve dergiyi yeniden Warhol'a yaraşır bir noktaya taşımaya da son derece kararlılar. Günümüzde herkesin birer blog yazarı olması ve her konuda ahkâm kesmesi nedeniyle dergiciliğin ölü bir sektöre dönüşmesi ve ortalığı kalitesizliğin sarmasından son derece sıkıntılılar. O nedenle Interview'da esas olarak 'kaliteli işçilik'i yeniden diriltmeye kararlılar. Her şeyin çok hızlı tüketilip, çöpe atıldığı günümüzde onlar kaliteli yazılar ve üstünde çalışılmış, el işçiliği yüksek, nitelikli tasarımlarla kalıcı bir şeyler yaratmanın peşindeler. Yeniden tasarlanan dergide kağıt cinsinden sayfa boyutlarına kadar her şey değişmiş. Baron ve O'Brien, Interview'u sanat, moda ve eğlence dünyasının kesiştiği bir dergi olarak konumlandırıyorlar. Hedefleri ise ışıltılı moda ve Hollywood ünlüleriyle sanat dünyasını aynı potada eritmek. Her ay belli bir temayı işleyecekler. Örneğin ilk ayın ana teması moda... Fabien Baron'un kendi özel tasarım macerasındaki (şimdilik!) son durak Interview gibi gözüküyor. Bundan sonra neresi mi olur? Kim bilir belki de NASA!
Haberin fotoğrafları