kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
27 Eylül 2008, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Ses kaydında neler var?

27.09.2008
İLİŞKİLİ HABERLER
Ses kaydında neler var?
* BELEDİYE meclis üyelerine para veriyoruz. AKP'lilerle oy kullanıyorlar. Aylık 2 ila 5 milyar düzenli olarak maaş ödüyoruz. Düzenli 150 milyarı buluyor.

* BİZ buradaki yamyamları doyurmak, para bulmak için 50 takla atıyorum.

* NE o, Tavacı Recep Usta diye bir it var. Ondan 100-150 milyar rüşvet getirecekler. Belediye meclis üyelerine verilecek. 2 ay daha kapatmıyoruz.

* İMAR konuları var. İmar da kimine diyoruz ki, minibüs al, araba al, kulübe bağışla.

* ADAMLAR imar komisyonunda, her gelen dosyanın üzerine atlıyor. Ben böyle bir devlet dairesi görmedim. Her belediye meclis üyesi sabah geliyor. Ben bugün ne götürürüm diyor. Her birinin koltuğunda bir dosya. Bir müdürlüğe gidiyorlar. Oradan bir de benimle telefonla konuşuyorlar. Veya benim yanıma odaya girip çıkıyorlar, sonra da işini hallettim diyorlar.

* SON 4 ayda adam bizi Önder Sav ismiyle tehdit etti. AKP'lilerle yan yana oy attılar. Şimdi bizim hisseli arsa satışlarımız var. Büyükşehir'e verelim diyor, Melih'in kucağına atıyor. Bunu diyen CHP'li meclis üyesi.

* 10 gündür benim Allah'ım şaştı. Bütçeyi geçireceğim. 24-25'i arası ben onlara para dağıtacağım. Yoksa bütçeyi geçirmeyiz diyor adam. 28 tanesini bu akşam Devran'da yemeğe götürüyorum. Laptop dedik, rica ettik müteahhidin birinden 50 tane aldık.75 bin dolar orada borç duruyor. Yani bu heriflere diyeceğiz ki, al işte hediye, yemek.

* BAK şimdi Balbay'a neredeyse 1-1.5 aydır ödeyeceğiz. 100 milyar ödememiz lazım. Yok çıkmadı. Adamlardan gazete alıyoruz, ilan veriyoruz, yazı yazıyoruz. Hiçbir yerde çıkmıyor bizim yazımız. Cumhuriyet veriyor. Emin Çölaşan'la, Bekir'le, Fikret'le görüşüyor, konuşuyoruz. Her dediklerini yapıyoruz. Bir satır çıkmıyor.