kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
11 Eylül 2008, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Yürekli bir cumhuriyet savcısı bekliyoruz"

Giriş Saati : 11.09.2008 14:44
Güncelleme : 11.09.2008 17:36
Yeni Haber
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Almanya'daki Deniz Feneri Davası ile ilgili AKP'ye, Hükümete, Adalet Bakanlığı'na, devletin ilgili kurumlarına çağrıda bulundu ve "Devlet kurumları niçin hala harekete geçmiyor, MASAK'ın elini kolunu bağlayan kim? Bu davaya el koyacak yürekli bir Cumhuriyet Savcısı bekliyoruz" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Almanya'daki davayı birlikte izlemeye gittiği CHP MYK üyesi Ali Kılıç ile TBMM'de düzenlediği basın toplantısında AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın, dün yaptığı açıklamalara yanıt verirken Deniz Feneri davası ile ilgili yeni açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Fırat'ın, "Merkezi Almanya'da bulunan bir yardımlaşma derneğiyle ilgili yargılama sürecinin Ak Parti ile ilişkilendirilmesine yönelik yayınların, hukuk tanımaz boyutlara ulaştığına" ilişkin sözlerini hatırlattı ve "Sayın Fırat'a açıklamak isteriz; Deniz Feneri ile ilgili iddiaları AKP ile ilişkilendiren Türk medyası değildir. Alman savcılığıdır. Ve onun hazırladığı iddianamedir. Mahkemede bilirkişilik yapan Alman polis müdürü defalarca "Ak Parti' deyimini kullandı" dedi.

Kılıçdaroğlu, Almanya Savcılığı'nın, Deniz Feneri ile ilgili hazırladığı iddianameden bazı başlıkları okudu ve şunları söyledi:

"Deniz Fenerinden hortumlanan paralarla kurulan şirketlerle ilgili olarak, "Şirket sahipleri, Türkiye'deki iktidarla içiçedirler, Milli Görüş ve AKP'ye sıkı sıkıya bağlılar' anlatımı var. Bu bilgileri iddianameye koyan Türk medyası değil. Bilgiler, belgelere dayanılarak iddianameye Alman savcılarınca konulmuş. Acaba Sayın Fırat, Türkleri suçlayacağına niçin Alman savcıları suçlamıyor? Suçlarsa alacağı yanıtı çok iyi biliyor. Alman savcılarca belgeler tokat gibi ortaya konacak da ondan. Bu arada Sayın Fırat'a sormak isterim. Niçin Almanya'daki duruşmayı parti olarak izlemediniz?"

Kılıçdaroğlu, "Yargılananlar Türk, dini duyguları sömürülen mütedeyyin insanlar Türk, Deniz Feneri Derneği adı altında yardım paraları toplayıp hortumlayanlar Türk, Toplanan paraları yasadışı yollardan Türkiye'ye getirenler Türk" diyerek şunları söyledi:

"AKP Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu Dünya'ya göstermek istiyorsa, tüm yolsuzlukların üstüne gitmek istiyorsa "Türkiye kara para aklayan ülke değil' diyorsa; Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı derhal harekete geçmelidir. Zahit Akman derhal RTÜK Başkanlığından istifa etmelidir".

Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri ile ilgili olarak Başbakana soru önergesi yerine, bilgi edinme başvurusunda bulunduğunu bunun nedenini de, "Bu yasa çerçevesinde bürokratlar çok daha hızlı ve doğru bilgi veriyor" diye açıkladı. Kılıçdaroğlu, bilgi edinme başvurusunda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Doğu Asya'daki tsunamiden zarar görenlere yardım amacıyla İstanbul'da iş dünyası ile yediği yemekle ilgili bilgiler istedi.

BU HESAP YÜCE DİVANDA BİTER

Bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki yetkili organların harekete geçmesi gerektiğini savunarak, "Devlet kurumlarının bir an önce harekete geçmesini bekliyoruz. Niçin hala harekete geçmiyor, MASAK'ın elini kolunu bağlayan kim? Bu davaya el koyacak yürekli bir Cumhuriyet Savcısı bekliyoruz. Bu kadar rezaletin yaşandığı bir konuda niçin harekete geçilmiyor, anlamıyoruz. Türkiye kara para aklayan bir ülke mi? Bu hesap Yüce Divan'da biter" diye konuştu.

Kılıçdaoğlu, Almanya'da, dönemin Başbakanı Tansu Çiller hakkında da "uyuşturucu kaçakçılığı" suçlamalarında bulunulduğunun hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Bunu Sayın Fırat'a sorun, o size gerekli yanıtı verir. Başka birşey söylemem. Siz benim söylediğimi söyleyin Sayın Fırat'a" dedi.

(ANKA)