kapat
E-gazete
|
Hava Durumu
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
English
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
11 Eylül 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
MAHMUT ÖVÜR

TOKİ arsaları satsın mı kiraya mı versin?

Başbakan Erdoğan'la Aydın Doğan arasındaki "Hilton kavgası" aslında kentlerde yaratılan "imar rantı"na ayna tutuyor.
Hilton arsası için talep edilen inşaat miktarı çarpıcı da olsa sadece bir örnek...
Onlarcası yapıldı, yapımı devam edenlerin sayısı da hiç az değil.
Rakamlar gerçekten çok büyük...
Ortada milyon hatta milyar dolarların uçuştuğu "kar" demiyorum "rant" söz konusu. Doğrusu bu tür taleplerin karşısında "bir yönetici"nin durması da pek kolay değil.
Bunun son örneğini İstanbul Ataköy'de devletin en bilinen kurumu TOKİ yaşıyor.
Ataköy'de İstanbul'un en değerli iki arsası var. Biri eskiden C Motelleri olarak bilinen yer, diğeri ise Galleria ve Marina'nın bulunduğu alan.
TOKİ son iki yılda C Motelleri'nin bulunduğu arsayı rantçıların sarmalından kurtarıp satış aşamasına getirdi. İhalenin muhammen bedeli 650 milyon dolar. Ayrıca yüzde 60'ı yeşil kalmak şartıyla ihale edilecek.
TOKİ'nin bu önemli yeri uzun bir mücadeleden sonra devlete kazandırması gerçekten önemli.
Gelelim Galleria'nın bulunduğu arsaya...
Türkiye'nin ilk alışveriş merkezi Galleria'nın da içinde yer aldığı deniz kenarındaki devasa arsa üzerinde iki otel, marina ve bir de Dünya Göz Hastanesi bulunuyor.
İstanbul'un en değerli arsalarından biri... Geçmişi biraz karışık ama en son 2005'te burası DATİ adıyla bir araya gelen denizci işadamları grubuna 33 yıllığına 200 milyon dolara verildi. Yıllık kira bedeli ise 2 milyon YTL.
O günün şartlarında bu rakamların çok düşük olduğu hep yazılıp çizildi. Burada bir de nasıl izin verildiği şaibeli bir Dünya Göz Hastanesi var. Sahibi Eray Kapıcıoğlu, imara aykırı yapı nedeniyle yargılanıyor. Yıllık ödediği kira ise 25 bin dolar civarında.
Şimdi buraya bir nokta koyup, bugüne dönelim.
TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, İstanbul'un bu en değerli arsasını da satmak istiyor. Amacını da şöyle özetliyor:
"Burası yılda 2 milyon YTL kira getiriyor. Kalan 30 yılda toplam gelirimiz 60 milyon YTL. Faiziyle birlikte 100 milyon YTL olsun. Ama bu arsayı sadece muhammen bedel olan 450 milyon YTL'ye satarsak 30 yıl sonra 60 milyar YTL değer kazanmış olur. Devlet arazisinin böyle bedava kullanılması bizim içimize sinmiyor."
Aradaki farka bakar mısınız?
Biri 100 milyon YTL, öteki 60 milyar YTL.
Peki. TOKİ bu ihaleyi neden yapamıyor?

İhale adrese teslim mi?
İki kez ihaleye çıktı ama satamadı. Çünkü başta Dünya Göz Hastanesi'nin sahibi Eray Kapıcıoğlu olmak üzere, bir kesim her defasında "Adrese teslim ihale" yapılıyor gerekçesiyle itiraz etti.
Kulağa da hoş geliyor.
Peki, gerçek böyle mi?
TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'a önce neden iki ihaleyi ertelediklerini sordum. İşte cevabı:
"Bunun nedeni çok açık, bu işi istemeyenler dava açarak satışı bir iki yıl uzatabilirdi. Ertelemeyi bunun için yaptık. Şimdi kamuoyunun, halkın desteği için çaba harcıyoruz. Bunun için de fikrimizi ilan verip halka soracağız. Bu değerli arsa ucuz bir biçimde kirada kalsın, yoksa satıp devlete para kazandıralım?"
TOKİ Başkanı Bayraktar, "adrese teslim ihale" iddiasına da şöyle cevap veriyor:
"Bu, herkese açık bir ihale... Ama ben açık söylüyorum, siz de olsanız kiracınıza öncelik vermez misiniz? Mühim olan kamunun arsasını değerinden düşük satmamak... Başka bir grup çıkıp daha yüksek bir para verirse çok daha iyi olur. Onlar da memnun kalır."
Ortada devletin zarara uğratıldığı gerçeği dururken, işi uzatmak kimin işine yarıyor?
Yıllarca birilerine arpalık olan kamu arsalarının açık ihaleyle satışa çıkmasına birilerinin şeffaflık kaygısıyla karşı çıkması elbette çok güzel, ama önce kendi yaptıklarına bakmaları gerekmiyor mu?
Sahi çok merak ediyorum Eray Kapıcıoğlu, Dünya Göz Hastanesi'ni oraya nasıl kondurdu?