Kötü bir hikaye anlattım diye sponsor bulamadım

Yönetmenliğini Raşit Çelikezer'in yaptığı ve başrollerini Bennu Yıldırımlar, Köksal Engür ve İsmail Hacıoğlu'nun paylaştığı 'Gökten Üç Elma' isimli filminin çekimleri tamamlandı. Kültür Bakanlığı destekli filmde, biri emekli asker, biri hayat kadını ve diğeri hırsız olan üç kişinin ilginç bir şekilde kesişen hayatları konu ediliyor. Filmde yer alan 18 karakterin 18'inin de kötü olduğunu söyleyen Raşit Çelikezer, "Kötü bir hikaye anlattığım için ne sponsor ne de ortak bulabildim. Oysa sadece kutsal kitaplara göre iyiyiz. Ben hiç dört dörtlük bir insanla karşılaşmadım" diyor.

18 KARAKTERİMİZ VAR
Raşit Çelikezer, Ortaköy'deki Ziya Kalkavan Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi önünde yapılan çekimler sırasında sorularımızı yanıtladı.

* Filminiz ne anlatıyor?
20'li, 40'lı, 60'lı yılları temsilen üç kuşağın birarada olduğu bir hikaye. Bir emekli asker, bir hayat kadını ve bir hırsız aynı apartmanda yaşıyor. Başlangıçta buna tahammül edemiyorlar. Fakat bir dayanışma içine girmeleri gerekiyor. Sonunda bir cinayet işliyorlar. Aslında onlar aile olmak isteyen, aile olmak için yorulan kişiler. Sonuçta da bir aile olma çabasıyla cinayeti işlemek zorunda kalıyorlar...

* 'Ailenin kıymetini bilin' ya da 'Aile kutsaldır' gibi bir mesaj vermeye mi çalışıyorsunuz?
Aslında bir mesaj kaygım yok! Benim kafamda bir dayanışma hikayesi var. Bu çerçevede toplumda her katmandan bireyler var. Derdim; bu filmi izleyen herkesin herhangi bir karakter için 'İşte bu benim' diyebilmesi. Kendini biraz anlatılan hikayenin içinde hissetmesi, gerçekliğe kapılması...

* Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan şekilde 'Aile olmak için cinayet işleyebilir misiniz?' sonucu çıkartılabilir mi?
Bu çıkabilecek onlarca sonuçtan biri. Direkt bunu anlatıyorum diyemem. Bu hikayenin içinde aşk, cinayet, korku ve gerilim var. Dramanın bütün enstrümanlarını kullanarak bir hikaye anlatıyorum. Mutlu olmak için birini öldürmek gerekiyorsa, bunun gerekliliğini anlatmaya çalışıyorum. Ama 'İlla cinayet işleyin' diyemem insanlara!

* İlk uzun metrajlı filminiz olması size ne gibi sorumluluklar getirdi. Omuzlarınızdaki yük arttı mı?
Yüküm bir parça arttı. Yapımcı olarak ilk filmim, yönetmen olarak ilk uzun metrajlı sinema filmim. 8-10 yıldır çalıştığım ekibimle çalışıyorum. Bu anlamda kendimi çok rahat hissediyorum. Oyuncular da benim eskiden beri arkadaşım. Bu hikayeyi yazarken yanımda olmalarını istemiştim. Onlar da sağ olsunlar oynadılar filmimde. Ama yapım anlamında çok zorlandım. Kötü bir hikaye anlatıyorum ve kötü hikayeye kimse ortak da olmuyor, sponsor da...